HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İdlib açıklaması

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin grup toplantısında konuştu. Erdoğan İdlib'le ilgili olarak, 'Askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde bugünden itibaren İdlib'de Soçi'ye bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı buradan ilan ediyorum' dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun dünkü 'FETÖ'nün siyasi ayağı' açıklamalarına da yanıt verdi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, Esed rejiminin İdlib'deki saldırısıyla ilgili olarak, 'Karada ve havada ne gerekiyorsa oyalamaya meydan vermeden bunu yapacağız' dedi. Erdoğan, 'Askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde bugünden itibaren İdlib'de Soçi'ye bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı buradan ilan ediyorum' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun 'FETÖ'nün siyasi ayağı' açıklamalarına da yanıt veren Erdoğan, 'Kılıçdaroğlu'nun gelmesiyle CHP işin göbeğine yerleşti. FETÖ'nün en önemli siyasi ayağı Kılıçdaroğlu ve ekibi' dedi.

İlker Başbuğ'un FETÖ açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, 'FETÖ'cüleri niye ihraç etmediniz, bana bunun cevabını verin? Çıkıp sağda solda 'ben başbakana onu söyledim, şunu söyledim' diyorsun. Yalan söylüyorsun, yalan' ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamaları:

Şu ana kadar deprem kampanyası hesabında yaklaşık 1 milyon lira bulunuyor. Yardım kampanyamızı tüm üyelerimizi kapsayacak şekilde genişletiyoruz. AK Parti adına açılan yardım hesap numaramız şu anda ekranda gözükmektedir.

1

ESED REJİMİNİN İDLİB'DEKİ SALDIRISI

Terör örgütleri sürekli insanlık dışı eylemleri ile kana susamış olduklarını gösteriyor. İblib'de rejim ve onlarla hareket eden Rus güçleri ile İran güçleri sürekli sivil insanlara saldırıyor, onları katlediyor. Herkes gözünü kapatsa da Türkiye bu duruma seyirci kalmayacaktır. Rejim ve Ruslar ile rejimle hareket eden güçlerin sivil halkı hedef aldığının altını bir kez daha çiziyorum. Amaç bölge halkını sınırlarımıza sevk etmek üzere sahayı tamamen boşaltmaktır. Bize verilen sözler yerine getirilmedi, anlaşmalara da kimse uymadı. Madem durum bu artık biz de lafa değil, sadece sahadaki gerçeklere bakarak hareket edeceğiz. Şubat ayı sonuna kadar rejimi gözlem noktalarının gerisine çıkartmakta kararlıyız. Bunun için karada ve havada ne gerekiyorsa oyalamaya meydan vermeden bunu yapacağız. Hemen şimdi ne yapmamız gerekiyorsa onun adımlarını atacağız.

"REJİM GÜÇLERİNİ HER YERDE VURACAĞIMIZI BURADAN İLAN EDİYORUM"

İdlib'deki askeri gücümüzü ciddi oranda tahkim ettik. Rejime saldırı bahanesi verenlere de artık tavizsiz davranacağımızın mesajını ilettik. Kimsenin satılmışlığına, provokasyonlarına göz yumacak değiliz. Karada da rejim güçlerini belirlediğimiz sınırların ötesine kadar kovalayacağız. Adana Mutabakatı'nın gereği bu. Askerlerimize en küçük bir zarar gelmesi halinde bugünden itibaren İdlib'de Soçi'ye bağlı kalmadan rejim güçlerini her yerde vuracağımızı buradan ilan ediyorum.

KILIÇDAROĞLU'NUN FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI AÇIKLAMALARINA YANIT

Siyasetçinin görevi tetikçiliğe soyunmak değil, ülkesinin ve milletinin ortak menfaatleri çerçevesinde hitap ettiği kesimin sözcülüğünü yapmaktır. Türkiye'nin en büyük sorununun ana muhalefet ve onun başındaki zat olduğunu belirtmekten dilimizde tüy bitti. FETÖ'nün siyasi ayağı diye esip gürlemeye başladı. Bugün burada FETÖ'nün siyasi ayağını ben size adeta ekran diyebileceğim duvarda açıklıyorum. Bu ülkede FETÖ'nün en önemli siyasi ayağa Kemal Kılıçdaroğlu'nun ekibi ve kendisidir. Kılıçdaroğlu bize çamur atmaya çalışırken elinde çamurla yakalanmıştır. Çünkü FETÖ'nün siyasi ayağı bizzat kendisidir. Peki, CHP bu işin neresindedir? Sayın Baykal'ın genel başkanlıktan ayrılması ve yerine Kılıçdaroğlu'nun gelmesi ile birlikte CHP bu işin tam göbeğine yerleşmiştir. Sayın Baykal'a kurulan kaset kumpasının savcısı FETÖ'den ihraç edildiği halde Kılıçdaroğlu'nun bunun hiç sözünü ettiğini duydunuz mu? Savcının görevden alınmasına şiddetle karşı çıkan da Kılıçdaroğlu olmuştur.

CHP, FETÖ hukuk tarafından tanımlandığı halde ısrarla bu yapının safında yer almıştır. 17/25 Aralık'tan sonra bu kadroya FETÖ'yü de dahil etmiştir. FETÖ'nün MİT Müsteşarımıza yönelik sinsi kumpasını ifade eden, 7 Şubat MİT Krizi olarak bilinen hadisede CHP'nin tavrı siyasi ayağın bir başka örneğidir. Dönemin CHP vekilleri, müsteşar yetmez Başbakan da soruşturmaya dahil edilsin diyerek FETÖ tezlerinin borazanlığını yapıyorlardı. FETÖ'nün en önemli insan devşirme kapısı olan derhanelerin kapatılması tartışması CHP'yi ele veren bir diğer örnektir. Dershaneleri kapatmayı seçim beyannamesine bile koyan bu parti biz aynı amaçla harekete geçtiğimizde karşımıza en büyük dershane destekçisi olarak çıktı. Çünkü bu zat ve ekibi omurgasızdır. Tek dertleri AK Parti ve şahsıma zarar vermektir. Kardeşlerim, bunun için yapmayacakları iş, atmayacakları iftira yoktur. CHP milletvekilleri çıkıp 'dershaneler kapatılırsa eğitimden sorunla büyür' diyecek kadar zıvanadan çıkabilmişlerdir. Hatta CHP, düzenlemeyi FETÖ'nün talebine uygun şekilde AYM'ye taşıyarak bu yapıyla aynı safta olduğunu iyice belli etmiştir.

FETÖ'nün siyasi ayağını soranların bakacakları yerler buralardır. Gezi olayları birlikteliği bir kez daha ortaya koyan hadiselerden bir diğeri. Avrupa ülkelerine FETÖ tezleri ile mektup yazıp ülkemizi şikayet eden bu zat havalimanı ve köprü inşaatlarının durdurulmasını bizzat istemiştir. Asıl dönüm noktası 17/25 Aralık emniyet ve yargı darbe girişimidir. CHP yöneticileri turbun büyüğü heybede diyerek bu tezgahı FETÖ ile birlikte kurduklarını aslında ikrar etmişlerdir. Heybe dolu. Aynı Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'dan sonra da, bakın burası çok önemli, buradan kıdemli bir Genelkurmay Başkanı'na da sesleniyorum. Ne diyor Kılıçdaroğlu; 'Askerler her koşulda emre itaat eder' diyerek darbecileri savunmaktan da geri kalmamıştır. FETÖ ne demişse Kılıçdaroğlu aynını tekrar etmiştir. Kılıçdaroğlu emniyet ve yargıda çöreklenmiş bu yapıyı devletin vicdanı diye tarif ediyordu. Devleti terör örgütünden temizleme çalışmalarında karşımızda önce CHP'yi ve başındaki zatı bulduk. 2014'teki seçimlerde FETÖ'nün CHP'yi desteklediğini bizzat bu partinin vekilleri açıklamışlardır.

Adana'daki MİT TIR'ların durdurulması kumpasının amacı Türkiye'yi Suriye'deki radikal gruplara silah gönderen ülke gibi göstererek uluslararası müdahaleye açık hale getirmektir. Kılıçdaroğlu bu kumpası savunarak FETÖ'nün siyasi ayağı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Cumhuriyet gazetesi bu operasyonu yürüten savcı görevden alınınca hemen kendisi ile röportaj yapıp 'MİT suç işledi' başlığını atıyordu. O Genel Yayın Yönetmeni nerede? Almanya'da. Kim siyasi ayak? Siyasi ayak kim? CHP Meclis Başkanvekili olan dönemin CHP Grup Başkanvekili, bizi Lahey'de yargılanmayı gerektirecek savaş suçu işlemekle itham ediyordu.

Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'dan sonra da FETÖ elebaşının kitaplarının toplantılmasına karşı çıktığını hatırladığımızda bu tavrın gayet bilinçli olduğu anlaşılıyor. Karlov suikastına, 6-8 Ekim hendek olaylarına karşı her krizde CHP yönetimi FETÖ ile ortak dil ve tavır geliştirmiştir. 15 Temmuz'u kontrollü darbe olarak niteleyen Kılıçdaroğlu'na bu aklı ve tabiri veren kim? O da FETÖ. Kılıçdaroğlu'nun bir danışmanının yazışmalarında bu durum zaten anlatılıyor. Danışman Bylock'ta Kılıçdaroğlu'na istediklerini söyletebileceklerini belirtiyor. Sözde adalet yürüyüşünü zahirde kendi milletvekili ama aslında FETÖ'cüler için yapmıştır. FETÖ'cüler ve PKK destekçileri kol kola yürümüşlerdir.

"BEN DE BURADA BİRKAÇ SORU SORAYIM"

Madem bu işler soru sorarak oluyor ben de burada birkaç soru sorayım.

FETÖ'nün siyasi ayağı FETÖ'cülerin devirmeye çalıştığı siyasetçi midir, yoksa yükseltmeye çalıştığı siyasetçi midir?

FETÖ'nün siyasi ayağı, darbe gecesi öldürmeye çalıştığı siyasetçi midir, FETÖ'nün yol verdiği siyasetçi midir?

(Kılıçdaroğlu'nun 'Bu ülkeden kaçacak' açıklaması) Biz hiçbir zaman bu topraklardan kaçmadık, kaçmayacağız. Sen ancak kendini tarif ediyorsun, kendini.

İLKER BAŞBUĞ'A 'FETÖ' SORUSU

Eski Genelkurmay Başkanlarından biri vasıtası ile bugünlerde doğrudan Meclis'e saldırmaya başladılar. Bu tür saldırılara karşı tüm milletvekillerimizin derhal dava açması önemlidir. Ben buradan soruyorum. Malum Genelkurmay Başkanı, bir diğer tabi öldü, Genelkurmay Başkanı, bunlar bildiriyi hazırladılar. Her ikisinin de Genelkurmay Başkanlığı döneminde, çıksınlar şunu söylesinler, biz şu kadar FETÖ'cü subayı ordudan ihraç ettik. Bu görev sizin görevinizdi, niye ihraç etmediniz? Kimi aldatıyorsunuz. FETÖ'cüleri niye ihraç etmediniz, bana bunun cevabını verin? Çıkıp sağda solda 'ben başbakana onu söyledim, şunu söyledim' diyorsun. Yalan söylüyorsun, yalan. Yıllarca bu ülkenin ve milletin adeta kanını, iliğini sömüren vesayet anlayışının sesi olan CHP aynı role FETÖ soyunduğunda oraya demir atmaktan geri kalmadı.

EKONOMİDEKİ GELİŞMELER

2019 yılına başladığımızda birileri yine milletimizin umudunu kırmak için rollerini oynuyorlardır. Senaryolarına göre, 2018'deki kur, faiz, enflasyon darbe girişiminin ardından Türkiye 2019'da tümüyle batacaktı. Bunlara göre dolar 10 lira olacak, enflasyon yüzde 30'u aşacak, hazinemiz iflas edecek. Bunların hiçbiri oldu mu? 3. çeyrekte ekonomimizi yeniden artı büyümeye çevirdik. 2019'da tarihte eşine nadir rastlanacak şekilde faizler 4 ayrı indirim ile indi. Borsamız tarihinin en yüksek seviyesi olan 120 binleri buldu. Enflasyonda yıl sonu hedefimiz olan yüzde 8.5'un bile altına ineceğiz. Merkez Bankası döviz rezervimiz 105 milyar dolar seviyesinde seyrediyor. Turizmde yılı 51.7 milyon turist ile kapattık. Turizmde patlama var.

TURİZMDE 2020 'PATARA YILI' İLAN EDİLDİ

Sözlerimi turizmde bir müjde ile bitireyim. 2020 yılını Patara Yılı ilan ettik.

En Çok Aranan Haberler