Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lefkoşa'da Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Barış ve Özgürlük Bayramı töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Rumlar, Kıbrıs Türkü'nü azınlık olarak görme, eşitlik temelinde çözümü reddetme gafletinden bir türlü uyanamadılar.
Avrupa Birliği mali noktada, idari noktada Kuzey Kıbrıs'a desteklerini verecekti, verdi mi hayır. Bunların hayatı yalan üzerine kurulu.
Rum tarafı gerçeklerden kopuk, maksimalist, samimiyetsiz ve şımarık yaklaşımını sürdürmekte ısrarcıdır.
On yıllardır değişmeyen, kısa sürede de değişmesi beklenmeyen nobran tavrın artık hiçbir hükmü kalmamıştır. Bizden kimse artık bundan sonra geriye dönüş beklemesin.
(Kıbrıs sorunu) Biz haklıyız, haklı olduğumuz için de sonuna kadar hakkımızı savunacağız.
(Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) İçlerinde hala 1974 öncesi katliamların özlemini çekenler bulunduğunu görebiliyoruz. Bunlar dürüst değil.
Öncelikle Kıbrıs Türkü'nün egemen eşitliği ile eşit statüsü teyit edilmelidir. Çözümün anahtarı da budur.
Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen çalışmalar ışığında artık Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır.
Hiç kusura bakmasınlar, değil 47, 147 yıl da 247 yıl da geçse Kıbrıs Türk halkı bağımsızlığından ve özgürlüğünden taviz vermeyecektir.
(Rum tarafının sondaj açıklaması) Kimin tek yanlı faaliyetler gerçekleştirdiğinin, kimin gerginliği artırdığının muhakemesini uluslararası toplumun vicdanına bırakıyorum
(Kıbrıs meselesi) Ne dışarıdan verilen mesajların ne de içeriden yürütülen girişimlerin bizim nazarımızda boş teneke gürültüsünden öte bir kıymeti yoktur.