Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde "Şura-yı Devlet'ten Danıştay'a Uluslararası Sempozyumu"nda konuştu. Erdoğan, Danıştay'ın "Andımız" kararına sert tepki göstererek, "Danıştay And ile karar veriyor, 5 yıldır neredeydiniz? Niye şimdi veriliyor? Şimdi mi aklınıza geldi? Bunu sormak da bizim hakkımız. Hesabı veren biziz. Bu millet tokadı attığı zaman size atmıyor bana atıyor! Yuhlaması gerektiğinde bizi yuhluyor" dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları;
Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi devam edemez. Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye'nin hayata geçirdiği en önemli reformlarından biridir. Demokrasi yolunda yeni bir aşamadır. Vesayetçi yapıdan Türkiye kurtulmuş, gerçek demokrasiye geçiş yolunda yeni bir adım atmıştır. Yürütmede çift başlılığı sona erdirmişti.
Bazı uygulamalar görüyorum ki çift başlılık değil hatta hatta çok başlılığa giden bir süreç var. Bazı kavramaların tanımında zorlanıyorum. Özellikle başlık çok çok güzel, hakikaten şura-i devlet anlamı içeriğiyle, Danıştay o da bir başka. Bu işleri iyi anlayanlara sorsak Şura-i devlet nedir? İçinden çıkamaz. Şura-i devlet devletin danıştığı organ.
Biz İzmir Limanı'nın ihalesini yapıyoruz, ihale Danıştay'da 2 yıl bekliyor; biz 1 milyar dolar kaybediyoruz, bunun hesabını kim verecek?
Kuvvetler ayrılığını işletmeyen çarpık anlayış nihayet düzelecek diyorum ama kendi kendime de soruyorum; acaba düzeltildi mi? Karararını verirken akıl ve vicdan yerine ideoljik bağnazlıklarını koyanlar Türkiye'yi bir felaket durumu içerisine getirmişlerdir.
JÜRİSTOKRASİ TEHLİKESİ
Yargının görevini yerine getirmesi Anayasa sınırıları içerinde kalarak çözmesine bağlıdır. Yargının bağımsızlığı nasıl demorkasinin olmazsa olmassa şartı ise Jüristokrasi de bir o kadar tehlikelidir.
Yasa koyucu gibi hareket etmek, hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını yerindelik denetimini içine alacak şekilde genişletmek doğru değildir. Yargı ozaman gelsin idare görevini de üstlensin. Bir taraftan bunların ayrılığından bahsediyoruz diğer taraftan da yerindelik yetkisini yargı kendi kullanıyor. Böyle bir şey olamaz.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarırken Danıştay'dan izin alacaksak benim bu makamda ne işim var? Kusura bakmayın da benim yanımda da bunca hukuçu var. Bunlara bu devlet niye bu maaşları veriyor. Yan gelin yatın diye ödemiyor ki. Cumhurbaşkanı'na gereken desteği verin diye yapıyoruz.
ÖĞRENCİ ANDI TEPKİSİ
Danıştay 5 yılda andla ilgili karar veriyor. 2013'ten 2018'e kadar neredeydiniz. Şimdi mi aklınıza geldi? Bunu sormak da bizim hakkımız. Hesabı veren biziz. Bu millet tokadı attığı zaman size atmıyor bana atıyor! Yuhlaması gerektiğinde bizi yuhluyor.
Yassıada Mahkemelerinden 28 Şubat'a kadar yargının siyasallaşmasının bedelini yargı camiamız da ödemiştir. Vesayetçi zihniyetin tekrar hortlatılmasına göz yummamalıyız. Son günlerde yaşanan kimi tartışmaların hukuk içinde çözüme ulaşacağına inanıyorum.