İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
İnşallah 31 Mart akşamı herhalde böyle bir toplantıyı burada yaparsınız, yaparız. Bugün bir kez daha Üsküdar'da olmanın, siz komşularla buluşmanın memnuniyeti içerisindeyim. Hamdolsun bugün dört mitingimiz de muhteşemdi. Özellikle de Kocaeli'nde bizi bekleyen milyonlara hitap ettim. Kocaeli'nde bizi dinleyen 120 bin kişiydi. Kuzey Marmara Otoyolu'nun bir safhasını daha milletimizin hizmetine sunduk. Bu saate kadar bizleri beklediniz. Her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Sizlerin nezdinde tüm Üsküdar'a şükranlarımı sunuyorum. İnşallah 31 Mart'a kadar tempomuzu arttırarak sürdüreceğiz.
Milletin desteğini, duasını alan bir siyasetçiyi durdurabilecek hiçbir fani güç yoktur. Milleti ile aynı hedefe yürüyen, aynı idealleri paylaşan bir devlet adamın önünü kesebilecek hiçbir engel yoktur. Yeter ki birbirimize sahip çıkalım, tarihimizi asla unutmayalım, davamıza ihanet etmeyelim. Yeter ki biz gözlerimizi hedeflerimizden bir an olsun ayırmayalım. Bunları başardığımızda Allah'ın izniyle ne Haçlı artıkları, ne Bizans heveslileri ne de Neonazi bozuntuları bizi yolumuzdan alıkoyabilir.
İstanbul'da yaptığımız projelerin çoğunun merkezi işte burası, Üsküdar'dır. Marmaray, Avrasya Tüneli, Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy-Sancaktepe metro hattı burada. Büyük Çamlıca Camii ve Küçükçamlıca'da yapılan Radyo Televizyon Kulesi o da burada. Bütün bunlarla beraber Üsküdar bambaşka. Hele hele Büyük Çamlıca Camii artık Türkiye'de bugüne kadar yapılmış camilerin hakikaten en mükemmeli. Üsküdar'da 8 adet köprü ve kavşak yoluyla bağlantı yollarını hizmete açtık. Sahilde 5 adet iskele binasını restore ettik.
Üsküdar eski belediyesinin yeri istimlak çalışmalarıyla yeni bir meydana dönüştürüldü. Üsküdar'ımız için en önemli konularda birisi tapu meselesi. Şimdi bazı belediye başkanları çıkıyor, AK Parti dışında, 'tapunuzu ben vereceğim' diyor. Sen nasıl vereceksin yahu! Sen de tapu kadastro müdürlüğü var mı? Onu verecek olan varsa devlet verir. Onu da verecek bu kardeşiniz. Tapu kadastro, Çevre Şehircilik Bakanlığı'na bağlı. Özellikle Boğaz bölgesindeki 16 mahallesini bu mesele çok yakından ilgilendiriyor. İmar problemlerini hamdolsun biz çözüme kavuşturduk.
İmar problemine biz devlet olarak neşteri vuruyoruz. Hissedarların anlaşamadığı büyük parselleri ifraz ediyoruz ve küçültüyoruz. Şimdiden belediyeye başvurup işlemleri başlatabilirsiniz. Yine bu dönem 2B tapu sorununu çözdük, 30 yıllık problemi ortadan kaldırdık. Muhalefet işi çıkmaza sürüklemenin, sürüncemede bırakmanın mücadelesini veriyor. Bunlar mahkeme kapısında nöbet tutmayı maharet zannedenler. Türkiye Uzay Ajansı'ndan kamuda başörtüsüne kadar milletin hayrına ne varsa bu CHP'ye yargıya taşımıştır. Üsküdar'ın 33 yıl sonra aldığı imar haklarını mahkemede iptal ettirmeye çalışıyorlar. Kim bunlar? CHP... Bu meselenin şahsi takipçisi ben olacağım.
Büyükşehir ve belediye başkanlarımıza açık söylüyorum, 2 yıla kadar Üsküdar'ın imar problemini, tapu sorununu çözeceksiniz. Nakkaştepe Millet Bahçesi'ni de milletimizin hizmetine sunduk. Nev mekân sahil türünün tek örneği olarak burası dikkat çekiyor mu? Burada aynı zamanda bir millet kıraathanesi kurduk. Gençler derslerini çalışıyor mu? Üsküdar'a 22 park yaptık. 26 adet tarihi çeşmenin bakım, onarım çalışmalarını tamamladık.
Duyuyorum ki belediyelerimizde vatandaşlarımıza yeterli ihtimamı göstermeyenler var. Duyuyorum ki partimizde vatandaşımızın hissiyatını, derdini, sıkıntısını dinlemek istemeyenler var. Sizlerin huzurunda yürekten gelen bir hissiyatla söylüyorum; vatandaşımızın gönlünü kıran benim de kalbimi kırmış demektir. Vatandaşımızı küstüren benim dünyamı yerle yeksan etmiş demektir. vatandaşımızı ihmal eden beni tümden hiçe saymış demektir. Vatandaşımıza selam vermeyen, verilen selamı almayan bizden değildir, bunu da böylece bilin. İşte bu kadar açık konuşuyorum. Kendi hayatımda tatbik etmeye gayret gösteriyorum. Hiçbir vatandaşımız kendisini garip, sahipsiz görmesin. Kimse unutulduğunu düşünmesin. Önemsenmediği hissine kapılmasın. Bu ülkenin her bir vatandaşının başımız üstünde yeri var. Bugüne kadar bizim davamıza gönül vermekten bilfiil çalışmaya kadar kardeşlerime karşı minnet borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz.
Maka uçağımla Başkan Yardımcımı, Dışişleri Bakanımı, genişçe bir heyeti basın mensuplarıyla anında oraya gönderdim. Ta 16 bin 500 kilometre uzaklıkta da olsa bunlar bizim kanayan yaramızdır. 50 tane orada Müslüman şehit edildi. Biz oraya da gitmek zorundayız. Bunların içinde 3 tanesi Türk. Türk'ün elinin uzanmadığı yere kimsenin eli uzanmıyor. Milletimizin ve ümmetin şerefine, namusuna, izzetine halel gelmemesi için canımız pahasına çalışacağız. Zaferle değil seferle mükellef olmamızın bilinciyle önce imkanımıza değil imanımıza bakacağız. İnşallah 31 Mart akşamı seçimi sağ salim atlattıktan sonra tüm bu hususları enine boyuna düşünmek, tedbirleri almak için fırsatımız olacak.