Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen İlim Yayma Vakfı 53. Olağan Genel Kurulu'na katılarak gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye'nin Filistin davasının en büyük destekçilerinden olduğunu vurguladı. Erdoğan, İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırım politikası uyguladığını ifade ederek, "Bu katliamcıların uluslararası hukuk önünde hesap vermeleri için elimizden geleni yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;
"1973 yılından beri ilmin yayılmasını teşvik için koşan ve emek veren tüm vakıf mensuplarına şükranlarımı sunuyorum.
Daha çok sayıda öğrencimize destek vereceğiz. İhtiyaç sahibi evlatlarımızın yanında olacağız. Nitelikli bilimsel çalışmaları teşvik edeceğiz. Vakfımızın 53. Olağan Genel Kurulunun daha hızlı yol almamıza katkı sunacağına inanıyorum. Vatana, millete ve ümmete daha faydalı nesiller üretmeye çalışan İlim Yayma Vakfı'nın tüm mensuplarına muvaffakiyetler diliyorum. Bizler de sizlerin her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.
Yeryüzünde adaleti tesis etme davasının sahibi alemlerin rabbi olan yüce Allah'tır. Biz niyetimizi temiz tuttuğumuz sürece önümüzü kimse kesemez. Rabbim bizleri sırat-ı müstakimden ayırmasın diyorum.
İslam dünyası olarak bir Ramazan-ı Şerif'i daha karşılamaya yaklaşıyoruz. İlk orucumuzu tutacağız, mübarek Ramazan ayının tüm İslam alemine hayırlı olmasını diliyorum.
Ancak Ramazan ayını başta Gazze olmak üzere ciddi insani dramların yaşandığı bir dönemde karşılıyoruz. Gazze'de yaşananlar tahammül sınırlarını aşmıştır. Batılı güçlerini sınırsız desteğini alarak Filistinli kardeşlerimize soykırım politikası uygulamaktadır. Bugüne kadar İsrail'in saldırıları sonucunda 32 binden fazla Filistinli şehit oldu. Yaklaşık 2 milyon insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. Sivil yerleşim yerleri harabeye döndü.
Öyle manzaralara şahit olduk ki içinde insanlık kırıntısı olan birinin bunları yapabilmesi mümkün değildir. Bu katliamcıların uluslararası hukuk önünde hgesap vermesi için çaba sarf ediyoruz, edeceğiz. 7 Ekim'den bu yana utanç verici pek çok hadiseyle karşılaştık. İnsan hakları örgütleri ve basın kuruluşlarının söz konusu İsrail olunca nasıl hiçbir işe yaramadıklarını gördük, tecrübe ettik. Mesele masum sivillerin yaşam hakkı olunca insan hakları bildirgesinin nasıl bir kağıt parçasına döndüğünü gördük.
2 milyarlık İslam alemi Filistinlilere tam anlamıyla din kardeşliği görevini ifa edememiştir. Diplomatik açıdan çaba harcandı fakat çocukların açlıktan veya kurşunlardan ölmelerine mani olunamadı. Bu durumun birçok sebebi mevcut. İslam dünyasının dışlanması bu sebeplerden bir tanesi.
7 Ekim'den bu yana yüreğimizi dağlayan, utanç verici pek çok hadiseyle karşılaştık. Netanyahu ve gözünü kin bürümüş yönetimi, günümüzün Nazileri olarak isimlerini modern dönem canilerinin yanına ekletmişlerdir. Bu katliamcıların uluslararası hukuk önünde hesap vermeleri için elimizden geleni yapıyoruz.
İkinci Dünya Savaşı'nın kurduğu nizam çerçevesinde Müslümanlar ikinci planda bırakıldı. Kardeşlerim, ülke ve millet olarak İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında Filistin halkı için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Tüm görüşmelerimizde Filistinlilerin durumunu konuştuk.
İnşallah Ramazan ayında yardım miktarımızı artıracağız. Ülkemize gelen hasta ve yaralı kardeşlerimizin tedavileri devam ediyor. Bu hafta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Ankara'da misafir ettik. Hamas ve diğer Filistinli gruplarla diyalog halindeyiz. Elimizin uzandığı, gücümüzün yettiği kadarıyla Filistinli kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Türkiye'nin bu dava için verdiği mücadelenin en yakın şahitleri Filistinli kardeşlerimizdir. Devletiyle milletiyle Filistin davasına en üst seviyede sahip çıkan ülke tartışmasız bir şekilde Türkiye'dir. Hal böyleyken her kim hiçbir şey yapmadılar diyerek eleştiride bulunuyorsa kul hakkına giriyor demektir. Şu gerçeği tüm dünya çok iyi biliyor. Tayyip Erdoğan, katillerin yüzüne 15 sene önce "one minute" derken nerede duruyorsa, bugün de aynı yerde durmaktadır.
Filistin davasına gönül verenler olarak birbirimize ok atmak yerine bu habis zihniyetle mücadele etmeliyiz. Türkiye'nin olağanüstü çabalarını görmezden gelmek yerine, İsrail'e selam çakanların foyalarını ortaya dökmeliyiz."