Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya mitinginde halka hitap etti. Erdoğan, apolet tartışmasıyla ilgili olarak Muharrem İnce'ye sert sözlerle yüklendi. Gündemdeki 'prompter' tartışmasına da değinen Erdoğan, o anlarda yaşananları anlattı.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Ey Bay Kemal, Ey Muharrem, çırak bile olamadınız, çırak bile. 2002 yılında her AB vatandaşı, mesela ortalama 100 avro gelir elde ederken bizim o zaman 35 avro gelir. Geçen yıl darbe girişimi başta olmak üzere onca olumsuzluğa rağmen aylık ortalam 100 avro kazanan AB vatandaşına karşı biz de 63 avro gelir elde eder hale geldik. Bay Muharrem anladın mı? Bay Kemal anladın mı?
Sizin otomobile kafanız basmaz. 2002 yılında 91 bin adet satılan Türkiye'de geçen yıl 723 bin otomobil satıldı.
"HER EVE BUZDOLABI, ÇAMAŞIR MAKİNESİ GİRİYORSA REFAH SEVİYESİ VAR"
Sizin otomobile falan kafanız basmaz. Geçtiğimiz yıl 723 bin otobüs satıldı. 91 bin nerede, 723 bin nerede? Hey gidi… Her eve otomobil giriyorsa, buzdolabı, çamaşır makinesi giriyorsa bir refah seviyesi var.
SAKARYA'YA ÜNİVERSİTE MÜJDESİ
Sakarya'ya 21 katrilyonluk yatırım yaptık. İnşallah ikinci üniversiteyi de kazandırıyoruz.
"SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A MI TAKACAKSIN APOLETİ?"
Türkiye'ye Cumhurbaşkanı değil, bazıları kral olacaklarını sanıyorlar. Kılıçdaroğlu'nun gel bakalım Muharrem diyerek CHP'ye aday yaptığı kişinin Afrin operasyonu komutanı Metin Temel Paşa ile ilgili hadsizliğini duydunuz değil mi? Sen apolet mi sökeceksin. Gidip de ziyaret ettiğin Selahattin Demirtaş'a mı takacaksın o apoleti? Teröristten Cumhurbaşkanı adayı olmaz.
Beni alkışlamız, ya ben başkomutanım. Ey Muharrem sen kendini ne zannediyorsun ya? Dur bakalım. Sen daha çırak bile değilsin. Temel Paşa da orada protokoldeki yerini almış konuşmamda da alkışlanması gereken yerde alkışlamış niye rahasız oluyorsun? Cumhurbaşkanının kimsenin apoletini sökme yetkisi yoktur. Yargı yapar onu yargı.
'PROMPTER' TARTIŞMASI
Korumaları selfie yapan bir yapan genci sahneden atıyor. Bunun bir de sosyal medyası var. Geçen gün öyle diyor. Prompterı unutmuşum. Duydunuz mu? Ben unutmadım, prompterın dersini veririm sana. Ben kanaat önderleri ile iftarda yanımdaki hocaefendi akşam namazını kılmak için çıktı. Ben konuşmamı yaparken o dönüyordu. Korumalar önünü kestiler, onu sandalyesine göndermediler, bu beni rahatsız etti. Koruma müdürümü çağırdım, tekrar yerine götür. Bu benim ilim ehline gösterdiğim saygımdır, bay Kemal, bay Muharrem.