9 Temmuz Pazartesi günü başlayacan olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık partili olamayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz. Tüm bunlarda aranan ehliyet ve liyakat olacak" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının devamında şu ifadeleri kullandı:
Seçimlere katılma oranı yüzde 86,24 gibi gerçekten çok yüksek bir düzeyde gerçekleşti. Buradan Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanan 50 milyon 68 bin 627 vatandaşımızın her birine şahsım ve milletim adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
CHP, bölücü terör örgütünün güdümündeki partiyi barajın üzerine taşımak için kendisine oy verenlerin bir kısmını oraya yönlendirdi. Ülkesini, milletini, Cumhuriyetini, devletini seven her CHP'liyi, bu utanç için partisinin yönetiminden hesap sormaya davet ediyoruz.
Türkiye'nin en eski partisini Batı'daki bir avuç marjinalin ve yurt dışındaki bir avuç terör örgütü yöneticisinin oyuncağı haline getirenlerden hem bu millet hem tarih, açık ve net hesabı soracaktır. CHP bu hesaplaşmayı kendi içinde yapmazsa bölücü örgütle anamuhalefet partisi arasındaki bağ taktik olmaktan çıkıp esas haline dönüşecektir.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ
Pazartesi günü, yemin törenimizin hemen ardından yayınlayacağımız 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı KHK'sı ile yeniden organize edilmiş haliyle bakanlıkları kuruyor, aynı akşam kabinemizi de inşallah açıklıyoruz.
Pazartesi günü Cumhurbaşkanı olarak yemin edip inşallah yeni sisteme göre göreve başlıyoruz. Artık yürütme görevini Meclis tarafından yetkilendirilen Bakanlar Kurulu değil doğrudan Cumhurbaşkanı ifa edecek. İlk etapta bakanlar, bakan yardımcıları, yeniden tanımladığımız kurum başkanları, genel müdürler düzeyine kadar bu kısmı üzerinde detaylı çalışarak bir noktaya getirdik. Benzer işleri yapan kurumları birleştirerek, işlevsiz kalmış kurumları tasfiye ederek devletin işleyişini hızlandırıyor ve etkin hale getiriyoruz.
CUMHUR İTTİFAKI MECLİSTE DE SÜRECEK
Milletvekili dağılımı ve ülkemizin içinden geçtiği durum sebebiyle Cumhur İttifakı'nı Mecliste devam ettireceğiz. İttifaklarını pazara kadar bile sürdüremeyenlerin aksine biz ülkemize ve milletimize hayırlı hizmetlere vesile olmaya devam etme inancıyla bu birlikteliğe sahip çıkacağız. Seçim sonuçlarını değerlendirirken cumhurbaşkanlığında aldığımız oy ile milletvekili seçiminde elde ettiğimiz netice arasındaki farkı çok iyi analiz etmeliyiz. AK Parti'nin 2007, 2011, 2015 Kasım seçimlerinde, 2007, 2010 ve 2017 halk oylamalarında aldığı sonuçlar ortadadır. Buna karşılık 2015 Haziran'ında ve son seçimlerde üzerinde uzun uzun durmamız gereken sonuçlarla karşılaştık. Biz seçimlerden sadece birinci çıkmakla yetinebilecek, bunu başarı sayabilecek bir siyasi parti değiliz.
MART 2019 YEREL SEÇİMLERİ
Önümüzde bir mahalli seçimler var, bu seçimlere kadar 24 Haziran'ın muhasebesini yapıp gereken adımları atmak durumundayız. 24 Haziran'ı doğru analiz edemez ve gereğini yerine getiremezsek, her şeyden önce kendi ilkelerimizle, kendi geçmişimizle çelişmiş oluruz. Bugüne kadar böyle bir yanlışa hiç düşmedik, bugün de düşmeyeceğiz. Seçim sonuçlarını kişisel kariyeriyle irtibatlandırarak eğip büken herkes her şeyden önce milletimize yanlış yapar. Millete yanlış yapan hiçkimsenin de AK Parti'de yeri olamaz.
Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur. 2019 Mart'ına kadar belediyeciliğin adını 'gönül belediyeciliği seferberliği' olarak koyuyorum. Gönüllere girmiyor da vatandaşa eğer tepeden bakıyorsak, bir gurur abidesi olarak bakıyorsak, kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir ondan sonra kenara koyar. Zaten demokrasinin güzelliği de burasıdır. Mevcutları korumak bir yana bugüne kadar istediğimiz neticeye ulaşamadığımız nice belediyeyi partimizin saflarına katacağımıza inanıyorum
AK PARTİ KONGRESİ
Kongremizle birlikte yeni bir oluşum olacak. Şüphesiz ki MKYK'mizden tutun da MYK'mize varıncaya kadar bir değişim, dönüşüm orada da azda olsa yapacağız ama ondan sonra çok yoğun bir maraton başlıyor. Yerel seçimlerin startını vereceğiz ve bu startı verirken de kaşına gözüne değil, hem iş bitirme potansiyeline hem halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız.