3 günlük Doğu Karadeniz gezisinin son gününde Ankara’ya hareketi öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile akşam yemeğinde bir araya geldi. Yemek sonrası davetlilere seslenen Erdoğan, gecenin karanlığının en koyu anının şafağın sökme anına yakın olan an olduğunu hatırlatarak “Asla alemlerin Rabbinden umudu kesmedik. İdraklerimize karamsarlık gömleği giydirilmesine izin vermedik” diyerek İnşirah Suresi’ne atıfta bulundu ve ayeti kerimenin “Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır” mealini okudu.
“Sevr-i hayata geçirmek için vatanımızı işgal edenler Tuz Gölü’nde salamura olmaktan paçayı son anda kurtardılar” diyen Erdoğan, Türkiye’ye son bir asırdır birçok defa kefen biçenlerin tamamının eninde sonunda büyük bir hezimet yaşadığını hatırlattı. Erdoğan, konuşmasında “Bugün de benzer operasyonlara maruz kalıyoruz. Birileri cüsselerine güvenerek ülkemize diz çöktürmeye çalışıyor. Kur silahı üzerinden ekonomimizi sarsabileceklerini zannediyorlar. Ekonomik yaptırımlarla bizi sindirebileceklerine inanıyorlar. Her gün bir yenisini eklendikleri küstah açıklamalarla bize had bildireceklerini düşünüyorlar. Yargılaması devam eden bir şahıs üzerinden hukuk sistemimize müdahale etmeye yelteniyorlar. Milli onurumuzu, devletler arası teamülleri, Dünya Ticaret Örgütü’nün ortaya koyduğu şartnameleri, uluslararası hukuku ve diplomatik kuralları tamamen hiçe sayarak 10 bin kilometre öteden bize emir vermeye teşebbüs ediyorlar. Ekonomik tetikçilerini kullanarak iplerini ellerinde tuttukları kredi derece kuruluşlarını üzerimize saldırtıyorlar. Saldırdılar ne oldu. Hiç” ifadelerini kullandı.
Batmış, bitmiş bir Yunanistan’a sürekli derece veren derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu düşürdüğünü kaydeden Erdoğan “Ya bitmiş zaten versen ne olacak. Türkiye’nin notunu indirecekmiş, indirsen ne yazar. Biz ne durumdayız, onu gayet iyi biliyoruz. Ülkemiz hakkındaki tutumu belli kimi basın yayın organlarını asparagasla yalan yanlış haberlerle besleyerek Türkiye’nin direncini kırabileceklerini düşünüyorlar. Evvelsi gün Bayburt ve Gümüşhane’de söylediğim gibi bunlar Türk milletini zerre kadar tanımıyorlar. Şayet tanısalardı bu milletin Allah’tan başka bir gücün önünde eğilmeyeceğini diz çökmeyeceği bilirlerdi. Şayet bizi tanısalardı Türk milletinin karakterinin bağımsızlık olduğunun farkına varırlardı. Bizi birazcık anlasalardı Türkiye’ye şantaj ve tehdit dilinin sökmeyeceğini idrak ederlerdi. Tarihimizi okusalardı bizim bağımsızlığımızdan ve milli onurumuzdan asla ödün vermeyeceğimizi görürlerdi. Bu millet mandacılığı 100 yıl önce elinin tersi ile itmiş bir millettir. Bu millet en zor zamanlarında bile hürriyetinden taviz vermemiş bir millettir. Bu millet her karış vatan toprağını şehit kanı ile sulayarak bu günlere gelmiş bir millettir. Türkiye’yi ve Türk milletini tehdit etmek hiç kimsenin hiçbir devletin ve hiçbir kredi derecelendirme kuruluşunun haddi değildir” dedi.
Erdoğan, konuşmasında sanayicilere seslenerek “Bankalara saldırarak oralardan döviz alma yoluna gitmeyin. ‘Battık, bittik işi sağlama alalım’ gibi yollara lütfen tevessül etmeyin. Eğer böyle bir yola tevessül ederseniz yanlış yaparsınız. Bilesiniz ki bu milleti diri tutmak, ayakta tutmak sadece bizim görevimiz değildir. Sanayicinin de görevidir, tüccarında görevidir. Aksi takdirde bizde başta şahsım B planını, C planını uygulamak zorunda kalırım bunu da böyle bilin isterim” uyarısında bulundu.
“Trabzonlu kardeşlerim asla ye’se, karamsarlığa, umutsuzluğa kapılmasın” diyen Erdoğan “16 yıl öncesine göre her açıdan güçlü ve ekonomisi çok daha dinamik bir Türkiye var. Türk ekonomisi parametreleri 15-20 yıl öncesi ile karşılaştırılmayacak kadar düzgündür, sağlamdır. Bazı haberler alıyorum. Mallarını satmıyorlar, ne demek. Ne demek mallarını satmıyorsun. Satacaksın arkadaş. Depolarda istiflemek ne demek o, satacaksın. Satmadın onun da bedelini ödemek durumunda kalırsın. Çünkü ben bunu ‘İhanet-i Vataniye’ olarak görüyorum. Sen bunları ne için ürettin satmak için ürettin. Eee şimdi ne yapıyorsun. Sende mi birilerini hizmet etmenin gayreti içindesin. Bize milli lazım milli, yerli lazım yerli. Eğer milli değilsen yerli değilsen bunun bedelini ödersin” uyarısında bulundu.
Erdoğan, ekonomimize kur üzerinden uygulamaya konulan operasyonun da üstesinden geleceklerini vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Allah’ın izni ve milletimizin dirayeti ile ülkemize giydirilmeye çalışılan bu deli gömleğini hep birlikte yırtıp atacağız. Gerek Suriye’de gerekse ülkemiz içerisinde terör örgütlerinin üzerine üzerine gitmeye devam edeceğiz. Açık söylüyorum; Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit edecek, milli birlik ve beraberliğine helal getirecek bir terör koridorunun etrafımızda örülmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Başta Pensilvanya’daki melun olmak üzere 15 Temmuz darbe girişiminde o faillerin peşine nereye kaçarlarsa kaçsınlar kimin arkasına saklanırlarsa saklansınlar onları bırakmayacağız. 251 şehidimizin kanını yerde bırakamayız. 2193 gazimizin kanının yerde bırakamayız. Bu alçaklardan işledikleri cinayetlerin hesabını tek tek soracağız. Son FETÖ’cü terörist adalete teslim edilene, son PKK’lı alçakta etkisiz hale getirilene dek bize durmak yok. İşte bugün yine bir tanesi kırmızı bültenle aranan terörist olmak üzere 14 tanesini bugün etkisiz hale getirdik” dedi.