Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti öncesi Ankara'da yaptığı basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Barış Pınarı Harekatı'na destek veren oyunculara sistematik bir linç kampanyasının başlatıldığını belirterek "UEFA bir an önce bu yanlış karardan dönmeli." açıklamasını yaptı.
"Başbakan Sayın Orban ile Türk ve Macar iş adamlarını bir araya getirecek bir yuvarlak masa toplantısına başkanlık edeceğiz. Macaristan ile ortak tarihimizin eserleri restore ediliyor. Minyatürlerle Türk Okçuluğu sergisini açacağız.
Barış Pınarı Harekatı ile gerçek dostlarımızı görme fırsatı yaşadık. Türkiye ile dayanışma içerisine giren ülkelere teşekkür ediyorum. Türkiye'yi karşısına almak pahasına teröristlere kol kanat gerenleri unutmayacağız. Barış Pınarı Harekatı ile 8 yıllık planları 8-9 günde paramparça ettik.
Görevi spor müsabakaları düzenlemek olan kurumların bu sürece aynı hoyratlıkla dahil olmasının hiçbir amacı yoktur. Gol attıktan sonra asker selamı veren sporcularımızla ilgili akla hayale gelmedik eleştiriler hatta disiplin soruşturmaları yapılıyor. Bu aleni bir hukuksuzluktur. UEFA’nın haksız ve siyasi tavrını reddediyoruz.
Dünyanın değişik yerlerinde bu selamla alakalı devreye soktuğunuz bir işlem yoktur.
Türkiye’nin sporcuları söz konusu olunca durum değişiyor.
"ABD'ye gidilmesi mi, gidilmemesi mi faydalı" durumunu geniş bir şekilde ekibimle ele aldık. Trump ile yaptığımız görüşme sonrası ABD'ye gitme kararı verdim. ABD'nin son 3 başkanı ile çalışma fırsatı buldum. Şuan yaptığımız ziyaret çok farklı. Barış Pınarı Harekatı'nın yapıldığı bir dönemde ziyaret gerçekleşecek.
150 saat geçmesine rağmen o bölgeden teröristler çekilmiş değil. Bu teröristlerin çekilmesi üzerine bu mutabakat anlaşmasını yaptık. Teröristler Suriye Milli Ordusunu saldırıyor. Suriye Milli Ordusu (SMO) da aynı şekilde cevap veriyor. Bu saldırılara devam ederken ordumuz veya SMO cevap vermesini mi? Bu sabah SMO’dan 11 şehit var. Tabi karşı tarafta bundan çok daha fazlası öldürüldü.
Mutabakatın gereği neyse biz Türkiye olarak yapacağız. Dün gece sayın Trump'la görüştük, bu aralar sayın Putin'le durum görüşmesi yapacağım. Temennim odur ki, bir an önce sonuca ulaşalım .
Sayın Akşener’in bu talebini doğru bulmuyorum. Biz bu adımı atmak durumundayız. Biz bu görüşmeleri asla kesemeyiz.
Olay ciddi boyutlara doğru gidiyor. Bağdadi'nin yakın çevresi ülkemizi hedef aldı. Bunlar ülkemize gelmenin gayreti içinde. En son Azez’de ablasının eşinin ve çocuğunun yakalanması vardı.
Biz bu yakaladıklarımızı kendi geri gönderme merkezlerimize alıyoruz. Ve bu merkezlerde duracaklar. Adalet bakanlığımız ne karar verecek bunu göreceğiz.
Bir eşi, aynı şekilde 1- 1,5 yıldır elimizdeydi.
Olay daha da genişledi, gelişti. Şimdi sayı çift haneli rakama doğru gidiyor. Bakıyorsunuz bunun içinde tüm yakınlarının olduğunu görüyoruz. Açıklamayı doğru bulmuyorum her şey net hale gelsin bunların açıklamasını inşallah yapacağız.
Bağdadi’nin eşinin yanından DNA’sı doğrulanmış çocuğunun da olması bizim için önemli bir hassasiyet oluşturuyor.
Sorgulamayı derinleştirmek durumundayız ki yanlışa düşmeyelim.
Bu zamana kadar Türkiye'ye giriş yasağı konulan DAEŞ'li sayısı 76 bin, hapisanelerimizde bin 149 DEAŞ'li var. Bunlar mücadele değil mi? YPG'nin son bıraktıkları DEAŞ'li teröristleri yakaladık, bunları orada cezaevlerine koyduk. Bunların çoğu kadın ve çocuk. Dünyada DEAŞ'le mücadeleyi Türkiye kadar veren ikinci bir başka ülke yoktur. Şu anda Türkiye'nin verdiği mücadeleyi takdir etmesini bil. "