Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni anayasa ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Yeni Anayasayı konuşmak ve hazırlamak için şartlar gayet uygun. Üstelik, küresel siyasi ve ekonomik güç dengelerindeki değişimde hak ettiğimiz yeri alma fırsatını kamil manada değerlendirebilmek için de daha sağlam bir çatıya ihtiyacımız bulunuyor.
Milletimizin reform gündemimize olan samimi ilgisi ve yüksek beklentisi, bizi yeni Anayasa hazırlama teklifimizi kamuoyuna sunma konusunda cesaretlendirmiştir.
Tercihimiz, tüm siyasi partilerimizin bu sürecin içinde yer almasıdır. Bunun için sonuna kadar samimi bir gayret göstereceğiz
Acele etmeden, her kesimle gereken istişareleri yaparak, önümüzdeki asrın ihtiyaçlarını karşılayacak bir Anayasa metni ortaya çıkartmalıyız.
Türkiye'ye 18 yılda Cumhuriyet tarihinde görülmemiş eserler ve hizmetler kazandırmış bir kadro olarak, 2023'e giden yolda milletimize ilk sivil yeni Anayasayı kazandırma şerefine de nail olacağız.
Gelin, hep birlikte yeni Anayasa konusundaki tekliflerimizi yıl içinde hazırlayalım ve tartışmaya başlayalım.
Yakında kamuoyuyla paylaşacağımız İnsan Hakları Eylem Planımızda, diğer başlıkların yanı sıra yeni Anayasa meselesiyle ilgili de özet bir çerçeve ortaya koyacağız. Buradan siyasi partilerimize, akademisyenlerimize, üniversitelerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, medya mensuplarımıza, velhasıl tüm fikir ve aksiyon insanlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin, hep birlikte yeni Anayasa konusundaki tekliflerimizi yıl içinde hazırlayalım ve tartışmaya başlayalım.
Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını darbe anayasasıyla değil, bu ülkeye ve milletimize yakışan yeni sivil bir Anayasa ile karşılayalım.
Anayasalar, doğaları gereği mümkünse toplumun tamamının ama mutlaka kahir ekseriyetinin desteğini almak mecburiyetindedir. Bu da ancak yeni anayasanın ülkedeki tüm kesimlerin kendilerini içinde bulabileceği bir formülle hazırlanmasıyla mümkün olabilir.
Kendi partisi içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık işlerinin üzerini kapatmaktan, milletin derdine derman olacak konularla ilgilenmeye fırsat bulamayanlar, bunun hesabını elbette sandıkta verecektir.
CHP içindeki sağduyu sahibi, ülkesini ve milletini seven kardeşlerimin vicdanına seslenmek istiyorum: Terör örgütleriyle ve onların yandaşlarıyla iç içe geçmiş şu andaki CHP, Kuvayı Milliye CHP’si midir? Hayır. Aklı erdiği günden beri bu partiye hizmet etmiş kişileri dahi isyan ettirecek istikamet sapmasına uğramış olan şu andaki CHP, siyasetin nice önemli isimlerinin CHP’si mi? Millet tarafından seçilen vekillerini siyasi mühendislik hesapları uğruna adeta pazara çıkartan, karşı çıkanları kapı dışarı eden şu anki CHP, yıllarca parti içi demokrasisiyle övünenlerin CHP’si mi?
Bana meydan okuma, haddini bil. Eğer bilmezsen demek ki masayı sen tekmeledin, kaçtın. Sen bazı dağlara güveniyorsun, o güvendiğin dağlara kar yağdı, hiçbirinden sana fayda gelmez. Ama biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz, onun için çılgın Türkleri iyi tanıyacaksın.
Yunan ve Rum tarafının son günlerdeki açıklamalarına baktığımızda, Kıbrıs Türkünü yok sayan tutumlarında en küçük bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Artık iki devletli çözümden başka Kıbrıs'ta çıkış yolu kalmamıştır. İster kabul edersiniz ister etmezsiniz.