Bakanlar Kurulu’nda ve Meclis yönetiminde yaptığı tercihler ile yüksek olasılıklı tahminleri, “ters köşeye” yatıran Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 60 oranında değiştirmiş olsa da en üst karar organı MKYK’da ters köşe yapmadı. Aksine Erdoğan, Güney Afrika seyahatinden dönüş yolunda gazetecilere söylediğini hayata geçirdi.
Cumhurbaşkanı, “Partinin genel merkez yönetiminde şu andaki bakan arkadaşlarımızdan görevlendirme yapacak değiliz. Böyle bir şey yok. Yasama, yürütme arasındaki ilişkiler konusunda da şu anda bizim MYK’da yasama organının içinde olan arkadaşlarımız var. Aynı zamanda bakanlarımıza ulaştırılması gereken bir konu olduğu zaman da bu genel başkan yardımcılarımız vasıtasıyla oraya ulaştırılması mümkün. İstediğimiz an bakan arkadaşlarımızı MKYK’ya da MYK’ya da çağırırız. Orada bilgilendirmeyi rahatlıkla yapabilirler. Buna mani bir hal yok” demişti.
Erdoğan dediğini yaptı ve 4 bakanı MKYK’ya almadı. Böylece bakanları siyaset alanından çekti. Partide yapılan yorum Erdoğan’ın bu tercih ile, “siyasetten gelen bakanları, özel sektörden ya da bürokrasiden gelen bakanlara yaklaştırmış olduğu” yönünde.
Milliyet'ten Didem Özel Tümer'in haberine göre Erdoğan’ın 6. Olağan Kongre’de partinin en üst karar organı MKYK ve icra organı MYK’da yaptığı dizaynı iki temel alana ilişkin verilmiş vurgusu yüksek mesaj olarak okumak mümkün. Bunlardan biri güçlü parti yönetimi, diğeri de yerel seçimlerde yüksek başarı çıtası. Bu iki mesaj için bakılması gereken yer ise icra organı MYK. Partililer, MYK’da özellikle teşkilat, yerel yönetimler ve seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcılıklarında yapılan değişiklikleri, “radikal” olarak değerlendiriyor ve Erdoğan’ın hem parti tabanına hem de seçmene, “sesinizi duydum, bazı şeyleri değiştiriyorum” mesajı olarak yorumluyor.
MYK’da beş-altı eski bakanın yer alması, deneyimli ve genç isimlerin aynı kurulda harmanlanması güçlü ve üretken bir yapının hedeflendiğini gösteriyor. Erdoğan’ın, ilk kez cumhurbaşkanı seçildiği ve partiden ayrıldığı zaman ile tekrar dönüşü arasındaki sürede partide eksenin kaydığı yorumları yapılıyordu. Son kongrede yaptığı düzenleme ile eksenin eski yerine getirildiği görüşü dillendiriliyor.
Kongrenin hemen ardından hem MKYK hem de MYK’yı ardı ardına toplayan Erdoğan, partinin önüne en somut siyasi hedef olarak yerel seçimleri koydu. Toplantıda, “yarından itibaren yerel seçim çalışmalarına başlayacağız” diyen Cumhurbaşkanı, hemen bayramdan sonrasına yerel seçim gündemli bir MYK toplantısı talimatı verdi. Büyük olasılıkla 29 Ağustos’ta toplanacak olan MYK, uzun sürecek gibi görünüyor çünkü tüm hazırlıklar gözden geçirilecek. Tüm birimlere, “enerjinizi yerel seçim hazırlığına sarfedin” talimatı verilmiş durumda.
Cumhurbaşkanı’nın, yerel seçim çalışmalarının başlaması ile birlikte genel merkez mesaisini de artıracak beklentisi var. Siyaset kulisleri 4 Kasım’da erken yerel seçim söylentisiyle çalkalanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurullarla yaptığı ilk toplantılarda seçimin öne alınmasının gündeme gelmediği belirtiliyor. Anayasa değişikliği gerektirdiği için seçimin öne alınmasına pek ihtimal de verilmiyor.
Erdoğan’ın ilk MYK’da verdiği talimatlardan biri de erkler arası eş güdüm konusunda oldu. Ak Parti’de Tanıtım Medya Başkanlığı ile birlikte yürütülen parti sözcülüğü görevi birbirinden ayrıldı. Ömer Çelik parti sözcülüğüne getirildi, ancak bunu bir genel başkan yardımcısı olarak yürütmeyecek.
Çelik, aynı zamanda partinin yasama ve yürütme ile koordinasyonunu gerçekleştirecek. Dolayısıyla bu yeni tanım ile parti sözcülüğü daha ağırlık kazandı. Cumhurbaşkanı, geçmişte temel bazı konularla ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı, Meclis ve parti sözcüleri arasında çelişen açıklamalar yapılmasından rahatsızlığını da toplantıda, “sözcülerin uyumu önemli, birbirinden çok farklı açıklamalar yapılmamalı” diyerek gösterdi.