HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Döviz satımlarına muafiyet getiriyoruz

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Sanayi Sicil Belgesi sahipleri ve ihracatçı birlikleri üyelerine yapılan döviz satımlarına muafiyet getiriyoruz." dedi.

Harun UYANIK/İSTANBUL,(DHA)-CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Sanayi Sicil Belgesi sahipleri ve ihracatçı birlikleri üyelerine yapılan döviz satımlarına muafiyet getiriyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim değerlerimizde Babalar Günü her gün, Anneler Günü de her gün. Ama bu maalesef dışarıdan ithal bir anlayış. Dışarıdan ithal bir anlayışla Anneler Günü'nün senede bir gün, Babalar Günü'nü de senede bir gün olarak takdim ediyorlar. Biz, 'her gün Babalar Günü her gün Anneler Günü' diyerek babalarımıza, annelerimize saygı duyduk, sevdik. Saymaya ve sevmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

"İHRACATTAKİ YÜKSELİŞ OLUMLU ANCAK YETERSİZ"
TİM'in 26. Genel Kurulunun Türkiye'ye, ekonomiye, ihracatçılara hayırlar getirmesini dileyen Erdoğan, ihracatın şampiyonları olarak ödül alacak olan firmaları ve iş insanlarını tebrik etti.
Geçen yıl, 1 milyar dolar ve üzerinde ihracat yapan firma sayısının 10'dan 13'e çıktığını belirten Erdoğan, aynı şekilde 100 milyon dolar ve üzeri ihracat yapan firma sayısının da 145'ten 171'e yükseldiğini, ihracat yapan ilk bin firmanın ortalama çalışan sayısının, bir önceki yıl 704 iken, geçen yıl 781'e ulaştığını belirten Erdoğan "Bir başka ifadeyle ihracatta ileri doğru atılan her adımın on binlerce, yüz binlerce istihdam olarak ülkemize katkısını görüyoruz. İhraç birim fiyatlarındaki olumlu yükseliş de sürüyor. Geçtiğimiz yıl ilk bin ihracatçımızın ülkemizin 50 şehrine yayılıyor olması, Türkiye'nin topyekün bir kalkınma içinde olduğunun da işaretidir. 2018 ihracatını 168 milyar dolar olarak kapatmıştık. Şimdi hedef büyüttük. Bu yıl mayıs ayı itibariyle ihracatımız 171,4 milyar dolara çıkmış bulunuyor. İhracattaki yükseliş olumlu ancak yetersiz. Bir an önce 200 milyar dolar sınırını geçmemiz gerekiyor. Size de bu yakışır, Türkiyemize bu yakışır." ifadelerini kullandı.

"YILLIK CARİ İŞLEMLER AÇIĞIMIZ, 8,6 MİLYAR DOLARA KADAR GERİLEMİŞTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, döviz kurundaki yükselişin, finans sektörü gibi kimi alanlarda sıkıntıya yol açarken ihracatçılar için çok büyük imkanları beraberinde getirdiğine işaret ederek, aynı şekilde dövizdeki yükseliş sebebiyle ithalatın pahalı hale geldiğini de vurgulayarak, "Çünkü biz ithalata dayalı bir ihracatı prensip olarak kabul etmişiz. Adımlarımızı bu şekilde attık, bu şekilde
atıyoruz. Çözeceğiz bunu. Nitekim nisan ayı itibariyle yıllık cari işlemler açığımız, 8,6 milyar dolara kadar gerilemiştir. Hatta altın hariç baktığımızda bu rakam, 2,6 milyar dolara kadar iniyor. Bu hesaptan altının yanında enerjiyi de çıkardığımız zaman son 12 aylık dönemde neredeyse 36 milyar dolar cari fazlamız ortaya çıkıyor. Doğrudan yabancı yatırımlar ise ülkemiz aleyhindeki tüm kampanyalara, bölgemizdeki tüm olumsuzluklara rağmen son 12 ayda 13 milyar doları buldu. Dünyada yatırımların gerilediği bir dönemde ulaştığımız bu rakamlar, Türkiye'nin hala cazibe merkezi olmayı sürdürdüğünü gösteriyor." diye konuştu.

"2023'TE HEDEF 70 MİLYON TURİST"
Turizmde geçen yıl hareketli bir sezonun geride kaldığını, bu yıl da 50 milyon turist hedefinin yakalanacağına işaret eden çok güzel haberler aldıklarını ifade eden Erdoğan, "2023'te hedef 70 milyon turist ve 70 milyar dolar turizm geliri hedefi artık bizler için hayal olmaktan çıkmış, her geçen gün yaklaştığımız bir gerçeğe dönüşmüştür." dedi.
Dış finansman ihtiyacını azaltan bütün bu gelişmelerin en çok da ihracatçılar için avantaj sağladığını vurgulayan Erdoğan, ihracatçılardan bu imkanları en iyi şekilde değerlendirmesini beklediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin, Çin'in ve Rusya'nın yaptığı gibi sürekli olarak örtülü veya açık devalüasyon ile parasının değerini aşağıda tutma şansı yoktur. Çünkü Türkiye, bu tür yollara başvuran ülkelerin aksine, dünya ekonomisiyle özellikle de Avrupa ile çok fazla iç içe girmiş, bütünleşmiş bir ülkedir. Bunun için attığımız adımları, serbest piyasa ekonomisi kuralları içinde yürütmemiz gerekiyor. İhracatımızın yarısından fazlasını yaptığımız ülkemize gelen uluslararası yatırımların büyük çoğunluğunda imzası olan AB ile siyasi ilişkilerimiz ne kadar dalgalı olursa olsun, ekonomi boyutunu sağlam tutmak zorundayız. Her ne kadar aynı Avrupa son dönemde ülkemize yönelik spekülatif kur ataklarına karşı sessiz kalmış olsa da biz, dik duruşumuzu, tutarlı duruşumuzu bozmayacağız. Hem Avrupa başta olmak üzere gelişmiş ülkeler de yürüttüğümüz ticaretin kurallarına uyacak hem de sürekli yeni pazarlar arayarak, mevcut pazarları genişleterek ihracatımızı arttıracağız. Dışarıdaki ve onların taşeronluğunu yapan kimi kesimlerin, eskiden beri milletin ve iş dünyasının moralini bozmak için ellerinden geleni yaptığını biliyoruz. Hiç kimse yalan, çarpıtma, art niyet taşıyan bu tür haberlere itibar ederek ne yatırımını ertelesin ne de ticaretini büyütme konusunda tereddüde düşsün." şeklinde konuştu.

"SERBEST BÖLGELERE GİRİŞ-ÇIKIŞA İLİŞKİN İŞLEMLERİ DE ELEKTRONİK ORTAMA ALDIK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İhracat işlemlerinde kağıdı ortadan kaldırarak gümrük beyannamesi ve eklerinin elektronik ortamda verilebilmesini temin ettik. İhracatta kullanılan menşe ispat ve dolaşım belgeleriyle tır sistemine kabul işlemleri artık elektronik ortamda düzenlenebiliyor. Serbest bölgelere giriş-çıkışa ilişkin işlemleri de elektronik ortama aldık. Karayoluyla ihracatta, ihracat refakat belgesi bu uygulamayı başlatarak ihracat operasyonlarında zaman ve maliyet tasarrufu sağladık. Tek pencere sistemiyle dış ticaret ürünleri için gerekli tüm bilgi ve belgeleri artık tek bir başvuru noktasından sunuyoruz. Konteyner ve liman takip sistemiyle konteyner trafiğinin yüzde 92'sine tekabül eden limanlarımızı etkin bir şekilde izleme imkanı elde ettik. Ticaretimizin yoğun olduğu ülkelerle yaptığımız girişimlerle ihracat ve transit verilerini elektronik yolla paylaşıyor böylece gümrük işlemlerini basitleştiriyoruz." ifadelerini kullandı.

"İNŞALLAH YARIN DA RESMİ GAZETEDE YAYINLANACAK"
İhracatçıları desteklemek için geçen yıl 2 milyar lira, bu yıl ise 3,1 milyar lira kaynak ayırdıklarınI, Türk Eximbank'ın sermayesini 3 milyar liradan, 10 milyar liraya çıkardıklarını, geçilen yıl sektöre kredi ve sigorta destekleriyle birlikte toplam 44,2 milyar dolar tutarında finansman desteği sağladıklarını, böylece toplam ihracatın yüzde 26'sını finanse etmiş olduklarını söyleyen Erdoğan, KOBİ'lerde birlikte, ihracatçılara sunulan desteklerden 11 bin 489 firmanın faydalandığını, üretime ve istihdama verilen her desteğin doğrudan ve dolaylı olarak ihracatçıya da katkı sağladığını aktardı.
Erdoğan, konuşması sırasında bir müjde daha vermek istediğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bugün imzaladığım, inşallah yarın da resmi gazetede yayınlanacak bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla Sanayi Sicil Belgesi sahipleri ve İhracatçı Birlikleri üyelerine yapılan döviz satımlarına muafiyet getiriyoruz. Bir başka ifadeyle artık ihracatçılarımız döviz alırken binde birlik kambiyo vergisi ödemeyecekler. Böylece döviz spekülasyonlarını önlemek için aldığımız tedbirlerin, ihracatçılarımızı etkilemesinin de önüne geçiyoruz. Bu Cumhurbaşkanlığı kararının ekonomimiz ve sizler için hayırlı olmasını diliyorum. Tabii bunun bir özelliği daha var, işte bu yönetim sistemindeki değişikliğin faydası bu. Eğer bunlar böyle Meclis'ten geçme yoluna gitseydi aman Yarabbi, uğraş dur. Ne kadar zaman alacaktı. Ama bu konuda kararı verdik, hemen Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle işi bitirdik, çünkü beklenti buydu ve bu beklentiyi de süratle başarmış olduk, hayırlı olsun."

"BİZ HİÇBİR SURİYELİYE MAAŞ BAĞLAMADIK"
Erdoğan, "Eğer hala 15 Temmuz darbe girişimini tiyatro olarak veya ordu içindeki bir grubun yoldan çıkması gibi görenler varsa gafil değilse art niyetli demektir. Eğer hala S-400 meselesini sıradan bir savunma sistemi tartışması olarak görenler varsa, bu büyük fotoğrafı okuyamıyor demektir. Eğer hala Suriye meselesini ülkemizdeki Suriyelilerin sahilde dolaşmaları seviyesinde tartışan varsa bölgemizdeki acımasız oyundan tümüyle bihaber demektir. Hatta hatta kusura bakmasınlar, yani bizim devletimizin bunlara aylık maaş bağladığını söyleyecek kadar gaflet içerisinde olanlar varsa bu nadanları da hep birlikte uyaralım diyorum. Biz hiçbir Suriyeliye maaş bağlamadık. Biz sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yetim, öksüz, fakir, fukaraya valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız vasıtasıyla maaş veriyoruz. Bunu zaten benim vatandaşım da biliyor." şeklinde konuştu.

"DOĞU AKDENİZ'DE ŞU ANDA ZATEN YERİMİZİ ALMIŞ VAZİYETTEYİZ"
Erdoğan, eğer hala Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama tartışmalarını basit bir petrol doğalgaz kavgası olarak görenlerin bu işlerden hiç anlamadığı anlamına geldiğini dile getirerek, "Biz Doğu Akdeniz'de bu sularda münhasır ekonomik bölgelerde blokların içeresinde biz, bize ayrılmış olan yerlerde aramalarımızı devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Bizim 4 tane gemimiz var.
Bunlardan 3 tanesi sondaj, iki tanesi aramadır. Eskiden kiralık arıyorduk, bulamıyorduk birçok sıkıntılarımız vardı ama şimdi kendimize ait 4 tane gemimiz var. Biz şimdi bunlarla yapıyoruz bu işi. Hep söylüyorum ya 'nereden nereye geldik.' Artık bunlar bize ait gemiler, bunlarla bunu yapıyoruz. Birileri, kaşını gözünü oynatırsa biz de bütün fırkateynlerimizle beraber, gerektiğinde
uçaklarımızla beraber hemen o gemilerimizin yanında yerimizi alıyoruz ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Talimat vermiş bir tanesi, tutuklatacaklarmış o gemideki personeli, avucunuzu yalarsınız, neyi tutuklatıyorsunuz, neyi tutuklatıyorsunuz. Bizim silahlı kuvvetlerimiz, bütün buradaki imkanlarımızla biz de Doğu Akdeniz'de şu anda zaten yerimizi almış vaziyetteyiz, oralardayız, o personeli korumak bizim görevimizdir ve sonuna kadar, baştan sona kadar bunu devam ettiriyoruz, ettireceğiz. Şu anda bu çalışmalarımız devam ediyor, aralıksız. Bunun yanında eğer hala Filistin, Kudüs meselesini Libya meselesini, Irak, İran, Körfez'deki gelişmeleri mahalli çekişmeler olarak değerlendirenler varsa hiç kusura bakmasın ayakta uyuyor demektir." diye konuştu.
Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'nin bu aramalardan çekilmesini istediğini aktararak, şunları kaydetti:
"Sen ne diyorsun? Senin orada ne işin var bir defa? Biz buralara kıyıdaşız. Biz Kıbrıs'ta garantörüz, Yunanistan garantör, İngiltere garantör. Peki sen nesin? Senin orada hiçbir hüviyetin yok. Total şirketi adına sen böyle bir açıklama yapıyorsan o zaman vekaletini göster. Demek ki Cumhurbaşkanlığını bırakmış avukatlığa başlamışsın. Ama Tayyip Erdoğan konuştuğu zaman garantör ülke olarak konuşuyor. Yunanistan konuşursa garantör ülke olarak konuşur, İngiltere konuşursa garantör ülke olarak konuşur. Sen ne olarak konuşuyorsun ve biz yükümüzün ağırlığını iyi biliyoruz ama sen bu yükün farkında değilsin. "

"MECLİS'TE, ZATEN PARTİMİZ AÇIK ARA ÖNDE"
Erdoğan, 31 Mart'ta milletin, İl Genel Seçimlerinde yüzde 60'lık, Büyükşehir Belediye Başkanlıklarında yüzde 52'lik, İl Belediye Başkanlıklarında yüzde 55'lik bir oranda kendilerinin yanında olduğunu gösterdiğini belirtti. Bazı kişilerin bu neticelere "dudak büktüğünü" ancak bu neticelerin Türk siyasi hayatında eşi benzeri olmayan bir başarının ifadesi olduğunu kaydeden
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Şimdi önümüzde bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçimi var önümüzdeki pazar. Sadece bir belediye başkanlığı, yani vitrinde bir değişiklik. Meclis'te kahir ekseriyetle zaten partimiz açık ara önde. Komisyonların tamamı partimizde. Bunun yanında yine aynı şekilde temsil noktasında vekaletler bizde. Böyle bir konum. Şimdi bu seçimde sadece bir vitrin,
39 belediyenin 25'i partimizde. Böyle bir durum. Burada 1 hafta sonra yapılacak seçimle sadece bir belediye başkanı, sadece bu seçilecek. Seçimdir. Daha doğrusu olması gereken neyse o olacak. Milli iradenin bir tecellisidir ama tabii öyle bir şey var ki şu anda yurt dışındaki medya İstanbul seçimiyle acaba niye bu kadar ilgileniyor, bu soruyu bir sormak lazım. Onların siyasetçileri acaba sadece bir belediye başkanlığı seçiminin yapılacağı bu süreçte niye bu kadar ilgileniyor? Sivil toplum kuruluşu görünümlü mahfiller, bunları takip edenler varsa gayet iyi bileceklerdir ki bazıları niçin bu seçime böyle bakıyor? Yine terör örgütlerine, onların yaptığı açıklamalara baktığımız zaman acaba bu terör örgütleri niçin İstanbul'daki bu seçimi bu kadar masaya yatırarak biz filancanın yanındayız diyerek öne çıkıyorlar? Bunlar terör örgütü. Kendileri aday göstermiyor. Aday göstermenin yanında da biz filancanın yanındayız diyorlar. Herhalde bunlar bize bir şeyler vermesi gerekir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine verdiğimiz önem işte biz bu terör örgütlerine karşıyız, bu terör örgütlerinin destekledikleri yapılara da karşıyız. Farkımız bu."

"BUGÜN 8 TANE TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"
Terörle mücadeleye değinen Erdoğan, "Hamdolsun, gene bugün 8 tane terörist etkisiz hale getirildi ve şu Pençe Harekatı'nda sayı şu anda 60'a doğru yaklaştı. Çünkü 'İnlerine kadar kovalayacağız.' dedik. Hem içeride hem dışarıda. Şimdi neredeyiz? Irak'ın kuzeyinde, bütün oralardaki teröristlerle mücadele içindeyiz. İnşallah bu seçimin yenilenmesi kararı tamamen hukuki sebeplerle alınmıştır, demokrasiye ve hukuka saygısı olan herkesin pazar günkü seçimin sonucuna rıza göstermesi, teslim olması da şarttır. Sonuç ne olursa olsun inşallah kazanan Türkiye olacaktır." diye konuştu.
Erdoğan, TİM'in 26. Genel Kurulunun başarılı geçmesini diledi. Erdoğan, bugün ödüllerini alacak Türkiye geneli ilk 10 ihracatçı ile 27 farklı sektörde ilk sırada yer alan ihracatçıları tebrik ederek konuşmasını tamamladı.
Programa, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turanlı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da katıldı.
Erdoğan, Türkiye'nin ihracat şampiyonlarına ödüllerini takdim etti. Birçok sektörün ihracat şampiyonu da bakanların ellerinden ödüllerini aldı.
TİM Başkanı İsmail Gülle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ressam İsmail Acar'ın resmettiği İstanbul tablosunu hediye etti.

(FOTOĞRAF)

En Çok Aranan Haberler