HABER

Son dakika | Erdoğan'dan Netanyahu'ya 'atom bombası' çıkışı: "Sıkıysa açıkla! Açıklamayazsın, artık ecelin geliyor"

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkanlarını kullandıklarını belirtti. İsrail'i "terör devleti" olarak niteleyen Erdoğan, Netanyahu'ya seslendi: "Sende atom bombası var mı yok mu? Sıkıysa açıkla. Ama açıklayamazsın. Artık ecelin geliyor, neye sahip olursan ol gidicisin." Erdoğan ayrıca CHP'deki genel başkan değişimine ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'hançer' çıkışına da değindi.

Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Ermenistan için "Yıllarca ülkemiz topraklarıyla ilgili ham hayaller peşinde koştu, Karabağ Savaşı'yla dersini alıp yerine oturdu" diyen Erdoğan, İsrail'in de "sonunun hüsran olacağını" ifade etti. Yargıdaki yetki kriziyle ilgili de mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sorunun acil çözümü anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapılmasından; kalıcı çözümü yeni ve sivil anayasadan geçmektedir" ifadelerini kullandı.

"VAHŞETİ DURDURMAK İÇİN DİPLOMASİNİN TÜM İMKANLARINI KULLANIYORUZ"

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları:

  • Türkiye olarak Kıbrıs Türk'ünün yanında olmaya devam edeceğiz.

4

  • Bir taraftan İsrail vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkanlarını kullanırken diğer taraftan da ülkemizi güçlendirmeye devam ediyoruz.

  • TCG Anadolu'nun kardeşi olacak yeni nesil bir uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık. İnşallah 2023 bitmeden KAAN'ın havalandığını göreceğiz. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefimize mutlaka ulaşacağız. Her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar.

"DİĞERLERİ GİBİ İSRAİL'İN DE SONU HÜSRAN OLACAK"

  • Yıllarca Ermenistan ülkemiz topraklarıyla ilgili ham hayaller peşinde koştu, Karabağ Savaşı'yla dersini alıp yerine oturdu. Şimdi de İsrail yöneticileri benzer hezeyanları ifade etmeye başladılar. Hiç merak etmesinler, 1000 yıldır sayısız benzer hayal sahibi gibi bunların da sonu hüsran olacak. Komşularımızı bize karşı kışkırtanların, PKK'yı üzerimize salanların, FETÖ'yü sinsice içimize sokanların heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz.

3

  • Netanyahu gidicidir. Bütün mesele dünyada haklının yanında yer alacak olanların duruşudur. Bu konuda maalesef beklenen gelişmeler hala olmuyor. Amerika başta olmak üzere Batı hep birlikte hala maalesef ters yüz olarak bu duruma bakıyor. Fransa önce farklı açıklamalar yapıyor, sonra geri vitese takıyor. Dürüst ol, bir gün öyle bir gün böyle yapma. Akşam başka, sabah başka olmayın, Türkiye gibi olun.

"GÖNLÜM FERAH: İSRAİL BİR TERÖR DEVLETİ"

  • Gazze'ye yönelik İsrail vahşeti de 7 Ekim'den beri gündemimizin en üst sırasında. ABD'nin ve Batılı ülkelerin sınırsız desteğini alan İsrail hükümeti katliamlarına 40 gündür aralıksız devam ediyor. İsrail, bir şehri içindeki insanlarıyla topyekun yok etme stratejisi uyguluyor. Şu anda gönlüm ferah, açık olarak diyorum ki İsrail bir terör devletidir. Hamas'ı terör örgütü olarak ifade ediyorsunuz. Hamas, Filistin'de seçimlere girip seçim kazanan bir siyasi parti. Seçimi kazandıktan sonra da hakkını, haklarını elinden aldınız. Kim aldı; İsrail ve Amerika birlikte aldılar.

1

  • Benim ülkemde bile Hamas'ın bir siyasi parti olduğunu bilmeyen, anlamayanlar var.

NETANYAHU'YA SESLENDİ: SIKIYSA AÇIKLA! AÇIKLAYAMAZSIN

  • Savaşın da ahlakı, adabı vardır. Netanyahu'ya sesleniyorum: Sende atom bombası var mı yok mu? Sıkıysa açıkla. Ama açıklayamazsın. Ey İsrail, sende nükleer bomba, atom bombası var ve bununla tehdit ediyorsun. Artık ecelin geliyor, neye sahip olursan ol gidicisin.

"OLAY HAÇLI-HİLAL MESELESİDİR"

  • Gazze'de karşımızda bir soykırım var. İsrail'in işlediği insanlık suçuna ses çıkarmayanlar da en az bu failler kadar suçlu. 13 bine yakın insan öldü, nerede bu devlet başkanları, başbakanlar? Vicdanınız, insafınız yok mu? Olay haçlı-hilal meselesidir. Bu kriz sadece yurt dışında değil, ülkemizde de bir turnusol işlevi görüyor. Hukuk ve demokrasi zemininde İsrail'e tepki gösteren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

  • İsrail, katliamlarına bu şekilde devam ederse, tüm dünyada lanetlenen bir terör devleti olduğunu her yerde tescil ettirecektir. Bizi asıl üzen, Gazi Meclisimizden söylenen kimi sözlerdir. Birileri çıkıp işgalcilerle vatanlarını savunan insanları bir tutabiliyor. CHP ve bazı ortakları açıkça İsrail yönetimini savunamadıkları için direnişçileri terör örgütü ilan ederek canileri temize çekmeye çalışıyorlar. Hadi CHP'yi anlıyoruz, onların bu konuda sicili zaten bozuk. Biz, birileri rahatsız olacak diye Hamas mensuplarının vatanlarını ve canlarını korumaya çalışan direnişçiler olduğu gerçeğini dillendirmekten asla çekinmeyiz. Diplomatik temaslarımızı önümüzdeki günlerde artıracağız.

  • BMGK'nin 121 evet oyuyla kabul ettiği Gazze kararına çekimser oy kullanan ülkelerin liderlerine telefon açacağız. Uluslararası alanda da İsrail'i yalnızlaştırmaya inşallah devam edeceğiz. 'Yerleşimci' denen teröristlerin her birinin uluslararası alanda bu sıfatla tanınması için çalışacağız. İsrail'in Gazzeli mazlumları hunharca katleden siyasi ve askeri yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını sağlayacak adımlar atacağız.

2

CHP'YE YÜKLENDİ: NE KADAR DEMOKRASİ DÜŞMANI VARSA TEKMİLİNE BİRDEN SELAM ÇAKTILAR

  • Muhalefetin İsrail'in Gazze'ye saldırılarında gayri insani bir yerde durması kesinlikle tesadüf değil. Bunlar vatandaşa tepeden bakma hastalığından kurtulamadılar. Genel başkanlar değişti ama CHP'nin faşist kodlarında en ufak değişim olmadı. Bu gerçeğe CHP'nin son kurultayında bir kez daha şahitlik ettik. Değişim, yenilenme dediler, bir sürü albenili kavramı arka arkaya sıraladılar. Ancak kurultaylarında Selo'sundan Kavala'sına ne kadar demokrasi düşmanı varsa tekmiline birden selam çaktılar. CHP'nin genel başkanlık koltuğunda oturan gerçekten genel başkan mı yoksa emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerinin bir sonraki adımının ne olacağı da meçhul. Seçim hezimetinin tüm faturasını sadık genel başkanlarına keserek kendilerini temize çekmeye çalıştılar.

"ÖNEMLİ OLAN HANÇERLERİ MİLLETE SAPLAMALARININ ÖNÜNE GEÇMEK"

  • Genel başkanları galiba bir ofis açmış, orada inşallah mutfağı da unutmamıştır. Genel başkanlık koltuğunda oturan yeni şahsın selefi gibi çarkçı olması bizimle alakadar etmez. CHP ve 7’li koalisyonda kimin kimi hançerlediği bizim meselemiz değil. Önemli olan bu kifayetsiz muhterislerin hançerleri millete saplamasının önüne geçmek.

  • Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyükşehirleri gerçek sahiplerini teslim edelim. Zira benim milletim bunlardan çok çekti.
    CHP'nin beceriksiz belediye başkanlarının idaresinde günden güne çürüyen şehirlerimizi aziz milletimizin de desteğiyle inşallah bu iş bilmezlerin elinden kurtaracağız. Bu ülkeye, millete verdikleri zararın hesabını vermeden bunların hiçbirine rahat, huzur yoktur.

  • Önümüzdeki 5 yıl boyunca ekonomideki yol haritamızı ayrıntılı şekilde belirledik. Ekonomi politikamızın müspet sonuçlarını görmeye başladık. MB'mizin toplam rezervi 128,4 milyar doları buldu. Enflasyon meselesini de mutlaka çözeceğiz. Bugüne kadar asla taviz vermediğimiz çalışanları enflasyona ezdirmeme prensibimize önümüzdeki dönemde de bağlı kalacağız. Hayat pahalılığıyla mücadelemizde kararlı şekilde yola devam edeceğiz. Vatandaşlarımız gönlünü ferah tutsun.

"CHP'NİN BİREYSEL BAŞVURU KONUSUNDA SÖYLEYECEK HİÇBİR SÖZÜ OLAMAZ"

  • Sadece milletin iradesine değil, Türkiye'nin de ayağına pranga vuran darbe anayasasının değişmemesi için her yolu denediler. Bireysel başvuru hakkı da bunlardan biri. CHP bireysel başvuru hakkını da içeren anayasa değişikliğine 'hayır' dedi. CHP'nin bugün bireysel başvuru konusunda söyleyecek hiçbir sözü yok ve olamaz.

3

İSİM VERMEDEN ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ GÖSTERDİ

  • İki yüksek yargı organı arasında ortaya çıkan içtihat farkını, 'darbe' olarak nitelemek bir başka utanmazlıktır. Allah korusun bu ülkede darbe veya kalkışma olsa en büyük destekçisi CHP olur. Tüm antidemokratik senaryoların baş aktörü, yapımcısı ve yönetmeni CHP'dir. AYM'nin 130 bin dosya sayısına ulaşan bir iş yükünün altından kalkması mevcut şartlarda mümkün değil. Bu karar başvuru dosyasının sağlıklı şekilde değerlendirilemeyeceği açık. Yargıtay'ın yaptığı açıklamalarda dile getirdiği serzenişleri göz ardı edemeyiz. Devlet başkanı sıfatıyla bize bu tartışmada hüküm vermek değil, hakem olmak düşer.

AYM-YARGITAY GERGİNLİĞİ: SORUNUN ACİL ÇÖZÜMÜ YENİ VE SİVİL ANAYASADAN GEÇİYOR

  • Anayasamızın 104. maddesine göre devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme görevi bizdedir. İnşallah biz de bu sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getireceğiz. Kişisel eleştirilerimizi baki tutarak iki yüksek yargı organımız arasındaki içtihat farklarının kalıcı bir şekilde giderilmesi için gayret göstereceğiz. Sorunun acil çözümü anayasal ve yasal değişikliklerin süratle yapılmasından; kalıcı çözümü yeni ve sivil anayasadan geçmektedir.

  • Meclis oturma eylemi yapma yeri değildir. Oturmak için yer arıyorsan parka gidin.

  • Önümüzde çok iyi değerlendirmemiz gereken 4,5 aylık süre var. Bu kritik süreçte hem hükümet cenahında hem de siyaset tarafında pek çok adımı eş zamanlı olarak atmamız gerekiyor. Siyaset mühendislikleriyle, sosyal medya gazlamalarıyla, kalemşörlerin parlatmasıyla seçim kazanılmayacağını daha 6 ay önce gördük. Seçim sandıktan önce gönüllerde kazanılır. Biz işimizi düzgün yaparsak Allah'ın izniyle milletin teveccühüne bir kez daha mazhar olmamızı kimse engelleyemez. 31 Mart'a kadar AK Parti olarak seferberlik ruhuyla çalışacaksak unutmayın bunun lokomotifliğini milletvekilleri olarak sizler yapacaksınız.

İSVEÇ AÇIKLAMASI

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'in NATO'ya katılım protokolüne ilişkin kanun teklifi ile ilgili olarak "Şu anda komisyonda. İsveç ne yapıyor ne ediyor onu da takip ediyoruz" dedi.

En Çok Aranan Haberler