Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Buradan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, Anayasamızın 104. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başı olarak, PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle ve tüm diğerleriyle, adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun, tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum. Kim bu örgütlerin çalışmalarıyla ilgili bir bilgi sahibi olursa hemen güvenlik güçlerimize haber vermelidir" dedi. Cumhurbaşkanı "Bundan sonrası önümüzdeki gerçekler ışığında yeni Kurtuluş Savaşımızı hatta yeni Çanakkale Savaşımızı verme ve zafere ulaştırma dönemidir. Türkiye'ye terör örgütleri ve ihanet çeteleri üzerinden savaş açanlar, bugüne kadar attıkları hiçbir adımda istedikleri neticeyi elde edemediler" diye konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
Bizim acılarımız öylesine çoğaldı ki artık paylaşmanın ötesinde bir takım adımlar atmak zorundayız. Cumartesi günü meydana gelen saldırı sonucu 37’si polis 7’si sivil 44 şehidimiz var. PKK’ya verdiğimiz mücadele sonucu bin 178 şehit verdik. DEAŞ saldırılarında 33’e yakın şehit verdik. 15 Temmuz darbe girişiminde 248 şehidimiz var. Fırat Kalkanı Harekatı'nda 17 şehit verdik.
"FETÖ OPERASYONLARINDA TUTUKLU SAYISI 40 BİNİ GEÇTİ"
Yüreğimize gömdüğümüz o kahramanları en derin saygımızla yad ediyoruz. PKK’ya yönelik yurt içi ve yurt dışı operasyonlarda örgütün kaybı 9 bin 500’ü buldu. Bunların arasında birçok elebaşı da yer alıyor. Yapılanmalarına yönelik operasyonlarda 40 bin gözaltı 10 bin 500 tutuklama var. DEAŞ’ta bin 800’e yakın kayıpları var. FETÖ’ye yönelik operasyonlarda tutuklu sayısı 40 bini geçti. Ama bunlar piyondur. Meselenin arkasındaki asıl oyunu da gözden kaçırmıyoruz, kaçırmayacağız. Hiçbir şehidimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız.
HER GÜN YENİ BİR ŞEYTANLIKLA KARŞIMIZA ÇIKIYORLAR
Ülkemiz bir ateş çemberinden geçiyor. Yaşadığımız dönem en az Kurtuluş Harbi kadar önemlidir kritiktir. Üst akıl her gün yeni şeytanlıklarla karşımıza çıkıyor. Mezhep savaşlarıyla iç savaşlarla bölgemizin geleceğini karartmaya çalışıyor. Bu bir güç savaşıdır ama bizim milletimizin güzel bir sözü var. Bizim insanımız zor oyunu bozar der.
"SEVR’İ PAÇAVRAYA ÇEVİRMEYİ BAŞARDIK"
İstiklal harbimizde zoru göstererek oyunu bozduk. Her ne kadar hedeflerimize tam olarak ulaşamasak da Sevr’i paçavraya çevirmeyi başardık.
Bugün de adı konmamış bir Sevr tehdidiyle karşı karşıyayız. Saldırıya uğrayan bizim şahsımızda somutladıkları yeni Türkiye mücadelesidir.
Ey muhtar kardeşlerim siz ve sizin şahsınızda bu ülkenin her bir ferdine soruyorum bizim bu topraklardan başka gidecek vatanımız var mı? Şahsen benim yok. Kimsenin de olduğunu sanmıyorum.
ÜLKEMİZİ VİRANEYE ÇEVİRMEK İSTEYENLERE İZİN VERMEYECEĞİZ
Vatanımıza göz koyanın gözünü çıkarmak bizim namus borcumuzdur. Öyle twitlerle mivitlerle bize gönderme yapanlar bunu bedelini ödeyeceklerdir.
Ülkemizi viraneye çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Irak'ta Suriye’de bunu yaptılar. Ama bize yapamayacaklar. Ülkemizi terk etmeye çalışıp Akdeniz’in sularında boğulmayacağız.
GÜN ÇEKİŞME, ÇATIŞMA GÜNÜ DEĞİLDİR
Birileri iktidarda kalma adına insanlığını kaybetmiş olabilir. Biz kaybetmeyeceğiz. Biz vicdanımızın sesini dinlemeye devam edeceğiz. Millet olarak yeni bir ahitleşmeye gitmemiz gerekiyor. Gün çekişme çatışma husumet eski defterleri karıştırma günü değildir. Hepimiz aynı gemide olduğuna göre bu gemiye yönelik her saldırı hepimize yapılmış saldırıdır.
MİSLİYLE KARŞILIK VERMEMİZ GEREKİYOR
Geldiğimiz noktada artık savunmada kalma imkanına da sahip değiliz. Madem ki bize terör örgütleri üzerinden tarihimizin en büyük saldırılarından biri yapılıyor bizim de misliyle karşılık vermemiz hakkımızdır.
MİLLİ SEFERBERLİK İLAN EDİYORUM
Kurşun adres sormaz derler. Bomba da bunların hiçbirini sormaz. Öyleyse güvenliğimizi sadece güvenlik güçlerine bırakamayız.
Buradan tüm vatandaşlarıma da sesleniyorum. Buradan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, Anayasamızın 104. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başı olarak, PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle ve tüm diğerleriyle, adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun, tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum."
Her kim bu örgütlerin çalışmalarıyla ilgili bir bilgi sahibi olursa hemen güvenlik güçlerimize haber vermelidir.
GÜVENLİK GÜÇLERİMİZE SESLENİYORUM
Tüm güvenlik güçlerimize sesleniyorum; terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı devletiniz de milletimiz de sizin yanınızdadır, arkanızdadır. Yetkilerinizi sonuna kadar kullanmaktan asla çekinmeyin.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİ DESTEKLEYEN HİÇ KİMSEYE RAHAT YOK
Şehitlerimizin tek bir damla kanı teröristlerin tamamının canlarına karşılık gelemez.Güvenlik güçlerimiz sürdürdükleri mücadelede elbette ölürlerse şehit kalırlarsa gazidir. Ama askerimiz polisimiz bu ülkeye lazım. Güvenlik güçlerimizden kanunlar çerçevesinde en sert şekilde mücadele etmelerini istiyorum.
Bundan sonra dağdaki teröriste de, şehirdeki teröriste de, onları destekleyen hiç kimseye bir an bile huzur yok, rahat yok, bu böyle biline...
YENİ KURTULUŞ SAVAŞI...
Bundan sonrası önümüzdeki gerçekler ışığında yeni Kurtuluş Savaşımızı hatta yeni Çanakkale Savaşımızı verme ve zafere ulaştırma dönemidir. Türkiye'ye terör örgütleri ve ihanet çeteleri üzerinden savaş açanlar, bugüne kadar attıkları hiçbir adımda istedikleri neticeyi elde edemediler."
HALEP’TEKİ GELİŞMELER
Ah Halep…
Gerçekten de bugün Halep’te savrulan oradaki masumların canı değil aslında insanlığın enkazıdır. Yoğun bir müzakere sürecinin ardında dün akşam ateşkes sağlandı. Bizzat takip ettiğim bu müzakereler neticesinde şimdi sivillerin ve muhaliflerin Doğu Halep’ten çıkartılması için bir tahliye süreci başlıyor umudundaydık ki tekrar ne yazık ki füzeler atılmaya başlandı. Yine takip ediyoruz. Bugün Sayın Putin’le akşama doğru tekrar görüşmem olacak. Dışişleri Bakanı’mız, MİT Müsteşarı’mız takip ediyor. Sahadaki durum çok kırılgan ve karmaşık. Nitekim daha varılan uzlaşmanın üzerinden saatler geçmeden rejim güçleri ateşkesi bozup, yeniden sivillere saldırmaya başladı. O yüzden temkinli hareket ediyoruz. Arkadaşlarımız gece gündüz bu konuyu takip ediyor
REJİM GÜÇLERİ ATEŞKESİ BOZDU
Sahadaki ortam karışık. Rejim güçleri ateşkesi bozup sivillere saldırmaya başladı. O yüzden temkinli hareket ediyoruz. Ey BM neredesin? Biz her türlü desteği vermeye hazırız. Ama bir koridor.
EY BİRLEŞMİŞ MİLLETLER NEREDESİN
Halep’ten kurtulan kardeşlerimize insani yardım ulaştırmak için bütün tedbirleri aldık. Ey, Birleşmiş Milletler neredesin? Her türlü desteği biz vermeye hazırız, vereceğiz; ama bir koridor, bunun için gayret sarf ediyoruz. İdlib ve civarına gideceklerin yanı sıra Türkiye’ye gelebilecek olanlar için de hazırlıklarımız tamam. Türkiye’ye mi gelecekler, onları da bağrımıza basmaya hazırız. Ufacık yavruların nasıl ölüme baş başa kaldığını görüyorsunuz; ama insanlık buna sessiz. Utanmadan, sıkılmadan hala yok öyle, yok böyle konuşup duruyorlar. Türkiye’nin girişimi ve yoğun çabalarıyla varılan bu ateşkesin hayata geçirilmesi Halep’teki masumlar için belki de son umuttur. Bu yüzden bütün tarafları ve uluslararası toplumu bu ateşkese riayet etmeye ve destek olmaya davet ediyorum. İnsani koridor derhal ve hiçbir engelleme olmadan açılmalı ve masum insanların Doğu Halep’ten salimen çıkmasına izin verilmelidir
"REJİMİN CİNAYETLERİ KARŞISINDA BİZ SESSİZ KALMAYACAĞIZ"
Esed rejimi Halep’te açıkça savaş suçu, insanlık suçu işlemektedir. Bu gerçeği ona destek verenler dahil artık herkesin görmesi gerekiyor. 600 binden fazla insani katleden, kimyasal silah kullanan, her tür insanlık dışı eylemi gerçekleştiren bu rejimin cinayetleri karşısında biz sessiz kalamayız ve kalmayacağız. BM başta olmak üzere uluslararası toplumu harekete geçirmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Dün yeni BM Genel Sekreteri ile yaptığım görüşmede bu konunun aciliyetini bir kez daha dile getirdim. Bu hafta yapacağım temaslarda da aynı hususu dünya liderlerinin dikkatine getirmeye devam edeceğim.