İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "(Ordu-Giresun Havalimanı'ndaki olay) İşi Ordu Valimiz yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimiz hakeza. Tabii bu konuda yargının vereceği kararı ben şu anda bilemem ama yargının vereceği karar bu işte (İmamoğlu'nun) önünü kesebilir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kral FM'le birlikte 15 ulusal ve 200 yerel bölgesel radyodan ortak canlı yayımlanan "Mehmet'in Gezegeni Seçim Özel" programında soruları yanıtladı.
Erdoğan, 25 yılda İstanbul'da neler yapıldığına ilişkin soru üzerine şunları anlattı:
"Ne sorarsanız sorun. Şimdi '25 yılda ne yaptınız?' dediğinizde önce çöp, çukur, çamur... Buradan başlayalım işe. Bir defa bunlardan İstanbul'u arındırdık. Çöp dağlarından İstanbul'u kurtardık. Biz CHP'den aldığımızda çöp dağları vardı. Hatırlayın Ümraniye çöplüğünün patlamasını. Oradaki belediye de CHP'liydi. O çöplük patladı ve orada 39 vatandaşımız öldü. Büyükşehir, o da CHP'liydi. Çukurlar noktasında her taraf adeta kanallarla doluydu. Ama biz buraların hepsini yollarını vesarilerini altyapısıyla beraber büyük oranda çözdük. Her taraf zaten öyle olunca çamurdan geçilmiyordu. Ben seçim kampanyasını çizmelerle yaptığım günleri hatırlıyorum."
Bunun dışında en önemli adımlardan birinin de kavşak düzenlemeleri ile altgeçitler olduğunu kaydeden Erdoğan, tüm bunları da o dönemde yaptıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde İETT'de Macaristan'ın Ikarus marka otobüslerinin kullanıldığını hatırlatarak, "İçinde ne ne havalandırması ne kliması böyle bir şeyi yoktu. İçeriye girdiğiniz zaman kokudan geçilmezdi. Ben arkadaşlarıma şunu söyledim. Biz halkımıza niye bu otobüsleri kullanalım? Reklam olacak gerçi ama. 'Gelin Mercedes alalım, MAN alalım. Bunlarla halkımıza hizmet verelim. Çünkü benim halkıma bu yakışır.' dedim. Biz bu otobüsleri İstanbul'umuza soktuk. Havalandırması, kliması her şeyiyle ve bunlarla biz taşımacılığı başlattık." diye konuştu.
Metrobüsü getirdiklerini aktaran Erdoğan, "Kadıköy-Söğütlüçeşmeden. Kadıköy'deki belediye CHP'li. 'Burada CHP'li belediye var.' demedik ve oradan Beylikdüzü'ne kadar metrobüs gidiyor. Kaç dakikada gidiyor, geliyor bunun ölçümlemesini yaptığınız zaman AK Parti belediyeciliğinin buralara neyi kazandırdığını görmek çok açık net ortada." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmaray'ı yaptıklarını, 29 Ekim 2013'te açılışını gerçekleştirdiklerini, bunu da CHP'nin engellemeye çok yargıya başvurduğunu anlattı.
Marmaray'yı açıldığı günden bugüne 350 milyon yolcunun kullandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Denizin altından Marmaray'ı yapmak bize nasip oldu. Aynı şekilde Avrasya'yı yaptık. Dedik ki 'Sadece raylı sistem olmaz. Bir de araçların rahatlıkla gidip geldiği, Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Asya'ya. Bunu yapalım.' Avrasya Tüneli'ni yaptık. 'Avrasya Tüneli ile de kalmayalım.' dedik. 3. bir köprüye daha ihtiyaç var. Ağır vasıtaları tamamen o tarafa aktaralım. Hatırlayın Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Bütün bunlarla beraber çok daha önemlisi şu anda Üsküdar'dan Çekmeköy'e kadar metro hizmeti var. Aynı şekilde Sarıyer'e kadar yine metro sistemini yaptık. O da aynı şekilde çalışıyor."
- "Bunları biz yaptık"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geleceğe ait olanları değil, bugüne kadar yaptıklarını anlattığını ifade ererek, belediye başkanı olduğu dönemde üniversite öğrencilerine burs verdiğini, bunu CHP'nin konuyu yargıya taşıyarak iptal ettirdiğini anlattı.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hükümete gelince, Başbakan olunca bu defa üniversite gençliğine burs ve krediyi Başbakanlık olarak vermeye başladık. Şimdi de bunu Kredi ve Yurtlar Kurumu vasıtasıyla veriyoruz. Ama çıktı şimdi yalan söylüyor adam. Diyor ki: 'Ben üniversite gençliğine burs...' Veremezsin, senin partin bunun önünü kesti. Ama biz bunun önünü açtık. Biz veriyoruz. Diyor ki 'Yaşlılara otobüsler falan...' Bunları biz yaptık zaten. Benim dönemimde emekliler otobüsleri kullanabilir hale geldiler. Akşam belli saate kadar ücretsiz olarak otobüsleri kullanır hale geldiler. Öğrencilere paso uygulamasını aynı şekilde biz getirdik o dönemde. Şu anda da yine Yüksek Hızlı Tren'le kim Türkiye'yi kavuşturdu, biz. İlk adımı da buradan Eskişehir-Ankara hattına açtık."
İstanbul Havalimanı'nın şu anda dünyada parmakla gösterilir hale geldiğini belirten Erdoğan, Berlin Havalimanı'nın yıllardır yapılamadığını, ama İstanbul Havalimanı'nın 5 yılda bitirildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Havalimanı'nın eksikleri olduğu, vatandaşın ulaşımda problem yaşadığı iddialara ilişkin soruya da şu karşılığı verdi:
"Şu an hepsi planlanmış vaziyette. Şu anda metro çalışması devam ediyor. Eksik derken, planlanan da şu anda bu eksiklik var. Buranın 5 ortağı var. Bu 5 ortak daha fazla para kazanmak istemez mi? Şu anda bunun çalışmasını yapıyorlar ve bu kesinlikle bitecek ve bittiği andan itibaren oraya ulaşım çok daha rahat olacak. Bir de tabii havalimanının içerisindeki sirkülasyon her geçen gün artıyor. Bakın geçtiğimiz bayramda herkes bize dua ediyor. Yani çok yoğun bir trafik olmasına rağmen biz burada rahattık diyor."
- "Atatürk Havalimanı'nın büyük bölümü Millet Bahçesi oluyor"
Erdoğan, bu yeni dönemle birlikte millet bahçelerini başlattıklarını kaydederek, "Atatürk Havalimanı'nın büyük bölümü Millet Bahçesi oluyor. Şu andaki adeta terminal binası gibi olan yeri büyük bir fuar merkezi haline getiriyoruz. Bir kısmını yine iş adamlarıyla alakalı bir pist olarak orayı bırakıyoruz. Hatta hatta bazı devlet adamlarının geliş gidişlerinde, uluslararası gittiğimiz ülkelerde de bunu görürüz. Havalimanının bir bölümünü o şekilde bırakalım diyoruz." şeklinde konuştu.
AK Parti'li belediyelerin millet bahçelerine ve millet kıraathanelerine çok ağırlık verdiklerini aktaran Erdoğan, bunların da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte yürütüldüğünü anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul Büyükşehir Belediyesinde israf iddialarına ilişkin cevabınız ne olacak? Sayıştay raporlarını ortaya koydu Sayın Ekrem İmamoğlu. Sayıştay sonrasında 'Doğru değil bu raporlar.' açıklaması yaptı. Ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu zatın söyledim dediği şeylerin hepsi yalan. Bay Kemal de yalanla bugüne kadar geldi. Onun için hiçbir netice alamadı. Ama bu da tam bir yalancı. En önemli yalanlarından bir tanesi, Ordu Valisi'ne yaptıkları terbiyesizlik. Sen bu ülkenin Valisine 'it' diyemezsin. Ne dedi? 'Ben ona it demedim, basitleşme dedim.' Bütün görsel medya ortada. Yazılı medya ortada. Oradaki bütün polislerin, hepsinin kayıtları ortada. 'Ben bunu demedim.' diyorsun. Oradan kendisini kurtaracak. Aynı zamanda polisimize hakaret etti. Bizim polisimize sen hakaret edemezsin. Bunlar yarın gelecek senin de koruman olacak eğer kazanırsan. Senin genel başkanının da koruması, başkalarının da koruması. Böyle bir hak yok. Ama bunlar yalan üzerine işlerini hep bina ettiler. Böyle bina etmek istiyorlar."
"Seçilsen bile bu görevi yapamazsın.' gibi bir ifadeniz oldu mu?" sorusuna Erdoğan, "İşi Ordu Valimiz yargıya götürmesi halinde ki götürecek, polislerimiz hakeza. Tabii bu konuda yargının vereceği kararı ben şu anda bilemem ama yargının vereceği karar bu işte önü kesebilir." yanıtını verdi.
- "Elimizde belgeleri var"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu'nun katıldığı ortak yayında neden muhalif moderatör seçildi?" sorusu üzerine, "Bu konuya zerre kadar müdahil olmadım adayımız burada rahat hareket etsin diye." dedi.
Binali Yıldırım'ın Uğur Dündar'ın isminden bahsettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sonra o olmadı, tekrar bu isimler ortaya geldi. Burada da İsmail Bey'in adını ortaya attılar. Muhalif olması, olmaması bunlar önemli şeyler değil. Duruş önemli. Şimdi düşünün sen kalkacaksın programdan önce CHP'nin adayıyla ki orada da yalanlar dönüyor malum. Ama elimizde belgeler var şimdi. 45 dakika görüşme yapacaksın ve soruları kendisiyle paylaşacaksın. Şu anda elimizde onların da belgeleri var. Yani oturum esnasında bütün o kartların konulduğu kutuların, vesairelerin elimizde belgeleri var.
Bu kutuların falan hepsi bunların resimleri falan çekilmiş vaziyette elimizde bunlar. Buradan soru soruluyor, hemen oradan alınıyor. Yani sen şimdi buna hazırlıklı olmamış olsan, böyle o kartı oradan nasıl çekip alacaksın? Gayet güzel hepsi yanlarında yazılmış, oradan çekiyorsun alıyorsun ve ondan sonra masada önüne koyuyorsun ve oradan aktarıyorsun. İşte bir yalan da bu. Böyle bir şey olabilir mi? Bu tamamen ahlaksızlıktır. Ahlaksızlıktır. Eğer vereceksen veya görüşme yapacaksan, mesela biz Sayın Dündar'la yaptığımız Deniz Baykal programında her iki tarafın danışmanlarını davet etmişti. Her ikisiyle görüşmeler yapmıştı ve o görüşmelerden sonra da biz programa çıkmıştık. Bu başka bir şey. Ama tek taraflı böyle bir şey yapıp ondan sonra da kalkıp dürüstlükten bahsetmek bambaşka bir şey."
- "Bunlar bizi rahatsız eden konular"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, programı izlerken rahatsızlık hissedip hissetmediği ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Tabii ki... Rahatsız hissettiğim yerler şu: Bir defa moderatör kesinlikle Binali Bey'in konuşmalarını sık sık kesme şeyleri oldu. Toplamda Binali Bey'e verdiği süre ile rakibine verdiği süreye baktığınız zaman orada da yine farklılıklar var. Şimdi bunu belki kimse hissetmemiş olabilir ama biz tabii bunları da yakın takibe aldığımız için. Yani Binali Bey'e toplamda ne kadar zaman verildi? Mesela 26 kez Binali Bey'in konuşmasını kesmiş, 10 kez de CHP adayının konuşmasını kesmiş. Böyle adaletsizlik olur mu? 26 kez bir konuşmayı kesmek ne demek? Öbür tarafta 10 kez CHP adayının konuşmasını kesiyorsun. CHP adayına 63 dakika söz veriyorsun ama AK Parti adayına 59 dakika söz veriyorsun. Nerede adalet? Ama bunlar tabii bizi rahatsız eden konular oldu."
Programdan sonra çekilen aile fotoğrafına ilişkin düşünceleri sorulan Erdoğan, "Tarafların takdiridir. Moderatörün talebidir. Böyle bir teklif karşısında her iki taraf da olumlu karşıladıktan sonra buna olumsuz yaklaşamayız." dedi.
(Sürecek)