Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balkanlar ziyareti öncesindeki suikast ihbarıyla ilgili, "Biz bunlara alışığız. Bu, ilk aldığımız suikast ihbarı değil. Bundan önce de yine birçok yerlerle ilgili bu tür ihbarlar hep bize gelmiştir, gelir. Biz de tabii böyle bir ihbar olduğu zaman ihbar geldi, burayı iptal et, yok. Biz bir defa kader planına inanmışız." dedi.
Erdoğan, TRT canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
AK Parti'nin seçim beyannamesinde yer alacak vaatlere ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kanal İstanbul, maalesef gecikti. Verilmiş sözümüzdü, gecikti. Kanal İstanbul muhteşem." diye konuştu.
Kanal İstanbul ile birlikte her iki yanda yeni şehirler kuracaklarını söyleyen Erdoğan, "İstanbul onlarla da ayrı bir güzel olacak. Yeni havalimanının yakın bir mesafesine yaklaşık 10 bin konutluk bir yer kuruyoruz ki oranın personelinin gidiş gelişini zora sokmayalım ve orada da zemin artı 4 konutları yapalım. Oradan icabında bisikletiyle, icabında otomobiliyle hemen 3'üncü Havalimanı'na rahat rahat gitsin gelsin. Şehircilik anlayışı budur, öyle herkesin anlayacağı iş değil bu iş. Öyle kuru kuruya da konuşmakla bu işler olmuyor, icraat, icraat." ifadelerini kullandı.
"Muhalefetin, ÖTV'yi düşüreceğiz, asgari ücreti artıracağız, benzin fiyatlarını düşüreceğiz." yönündeki vaatlerini gerçekçi buluyor musunuz?" sorusuna yanıt veren Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"Benim ayaklarım yere basıyor, sağlamdayım. Ayaklar yere basmadan bu iş olmaz. Kaç tane ağaç diktin diye sormak lazım. ÖTV'yi kaldıracaksın, neyi kaldırıyorsun? Onun yerine neyi koyacaksın? Böyle saçmalık olur mu? Dünyada vergisi olmayan bir devlet mi var? KDV'si olmayan bir devlet mi var? Bunu azaltırsın, o ayrı mesele ama 'Kaldıracağım' dediğin zaman şu anda tabii sırtında küfe yok, atıyorsun. Yerine koyacağını söyle. Benim vatandaşım bunlardan iyi bu hesabı biliyor. Böyle bir şey olur mu olmaz mı? Kaldı ki onun geçmişindeki zihniyet böyle bir şey yapamadı, o nasıl yapacak? Onların önündeki o büyükleri, CHP'nin o eski temsilcileri bize karneyle ekmek veriyorlardı. Bize sana yağını, gaz yağını karnede mühürlerle veriyorlardı. Kim bu? Eski CHP. Kime yutturacaklar bunu? 'Ben o değilim'. İster ol, ister olma ama sizin cemaziyelevveliniz bu. Şimdi nasıl olsa sırtınızda küfe yok, kurusıkı at. Önce ispatı vücut etmeden bu işler olmaz."
- "Geleceğin Türkiye'sini hem inşa hem de ihya edeceğiz"
Seçimin ikinci tura kalacağına ilişkin öngörüler olduğu hatırlatılarak "Muhalefetin, planlarını ikinci tura göre planladığı dile getiriliyor. Sizin önünüze anketler geliyordur, bizimle bu noktada paylaşabileceğiniz var mı?" sorusu üzerine Erdoğan, 10 Ağustos 2014'te yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nde yüzde 52 oranla ilk turda seçildiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin kendisini 10 Ağustos seçimlerinden tanıdığını söyleyerek, "O günden bugüne de yapılanları biliyor. Ben inanıyorum ki benim milletim bu evladına, yanıltmadığı için yine sahip çıkacaktır. Çünkü bu defa yeni bir sistemle geleceğin Türkiye'sini çok daha farklı bir şekilde hem inşa hem de ihya edeceğiz." şeklinde konuştu.
Seçimlere ilişkin son yapılan anketler hatırlatılarak, "Son rakamlar ne diyor?" sorusuna ise Erdoğan, "Durmak yok, yola devam diyor." karşılığını verdi.
- Enerji alanına ilişkin projeler
Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığının giderilmesiyle ilgili çalışmalar anımsatılarak, "Yeni dönemde bu tür projeler de hız kazanacak mı?" sorusu yöneltilen Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hakkari'de yeni sondaj kuyularının açılması, sadece o değil, bu basiti, şu anda mesela bizim nükleer enerjiyle ilgili Mersin Akkuyu adımı var. Şu anda yoğun şekilde Mersin Akkuyu çalışılıyor. Bununla birlikte hemen arkasından yeni Akkuyu adımlarını atacağız ama bir diğer olay, biz şimdi temiz enerjiyi kovalıyoruz. TANAP'la temiz enerji, yenilenebilir enerji, bunun peşindeyiz. Bir diğer adım, aynı şekilde rüzgar enerjisinde çok iyi noktadayız. Gayet güzel gelişmeler var. Bir diğer adım, güneş enerjisinde yani bin megavatlık çok ciddi bir adımı Konya'da attık. O başlıyor."
Yenilenebilir enerjinin kirliliği davet etmediğini, tam aksine tertemiz bir enerji olarak öne çıktığını dile getiren Erdoğan, bu gelişmelerin Türkiye'nin geleceğe yönelik gücünü artırdığını vurguladı.
- Çin ve Japonya ile yeni projeler
Enerji alanına ilişkin Çin ve Japonya ile görüşmeler olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkelerle 2'nci ve 3'üncü paket nükleer enerji çalışmaları yapılacağını, görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın bir süre önce Çin ziyaretinde gerçekleştirdiği görüşmeleri hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"O görüşmelerin neticelerini de peyderpey alıyoruz, alacağız. Bizim devamlılığımızın önemi biraz da buradan geliyor. Çünkü uluslararası bir marjınız var. Bu noktadaki uluslararası o marj, o güç sizi kabullenmiş. Kabullendiği için de sizinle öyle bir anlaşmalara giriyor ki. Mesela 'BOT (yap-işlet-devret) sistemiyle ben sizle girerim bu işe'. Niye giriyor? İnandığı, güvendiği için giriyor. İnanmadığı, güvenmediği bir ülkeyle Rusya, Çin, Japonya böyle bir işe girer mi? Biz bu güveni onlara vermişiz. Bu güveni verdiğimiz için onlar bizimle bu işe giriyor. Her şey cebinizdeki parayla olmuyor, karşı tarafa vereceğiniz güvenle de oluyor."
Göreve geldiklerinde bütçeyi çeşitlendirdiklerini, bunun için bugünlere başarılı şekilde geldiklerini dile getiren Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi diyelim ki 18 Mart Çanakkale Köprüsü'nü yapıyoruz. 18 Mart Çanakkale Köprüsü de yine aynı sistemle yapılıyor. İnşallah 2023'e, belki 2022'ye de çekeceğiz onu. Orasını da bitireceğiz. Orada da Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlıyoruz. Başlanmamış değil, bunlar başlanmış projeler. Bunları bu şekilde yürütüyoruz. Çünkü biz yapamayacağımızı vadetmedik, hep yaptıklarımızı konuşuyoruz. Yine aynı şekilde yaptıklarımızı konuşacağız. Er veya geç bunları bitireceğiz." ifadelerini kullandı.
- "Biz vatanımızı, ülkemizi, halkımızı seviyoruz"
Erdoğan, Adıyaman'da Nisibbi Köprüsü'nü yaptıklarını hatırlatarak, "Bunların oralara eli ayağı ulaşamaz ama biz ulaştık. O dev barajın üzerine o köprüyü yaptık. Niye? Biz vatanımızı, ülkemizi, halkımızı seviyoruz yani gel, İstanbul Boğazı'na yap da Adıyaman'ı unut. Bizim kitabımızda böyle bir şey yok. Oraya da gideceksin, oraya da yapacaksın." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van Depremi'nin ardından kentte neredeyse çatısı olmayan bırakmadıklarını, 20 bini aşkın konut yaptıklarını anlattı.
Yetkililerin, Van'da deprem sonrasında gece gündüz yoğun şekilde çalıştıklarını ve yaraları sardılarını söyleyen Erdoğan, "Ama ben bir de Sakarya Depremi'ni, Düzce Depremi'ni hatırlıyorum. Devlet ortada yoktu. Ben o zaman cezaevinden yeni çıkmıştım, şöyle gidip bir dolaşayım oraları dedim, ara da bulasın ama şimdi öyle bir şey yok. Anında, Simav'da deprem biz oradayız ve bambaşka bir Simav var. Aklınıza neresi gelirse..." değerlendirmesini yaptı.
- Balkanlar ziyareti öncesindeki suikast ihbarı
Recep Tayyip Erdoğan, Balkanlar ziyareti öncesindeki suikast iddiaları hatırlatılarak, "Bu mevzunun arkasında terör örgütleri mi yoksa daha büyük organizasyonlar mı düşünmemiz gerekiyor?" sorusu üzerine şunları ifade etti:
"Biz bunlara alışığız. Bu, ilk aldığımız suikast ihbarı değil. Bundan önce de yine birçok yerlerle ilgili bu tür ihbarlar hep bize gelmiştir, gelir. Biz de tabii böyle bir ihbar olduğu zaman ihbar geldi, burayı iptal et, yok. Biz bir defa kader planına inanmışız, dolayısıyla verdiler, 'Gitmezseniz iyi olur' falan filan yok, gideceğiz dedim. Avrupa'nın dört bir yanından binler oraya gelecek, ben gitmezsem olmaz. 'Bir arkadaş...' Yok, gitmem lazım. Sağ olsun Cumhurbaşkanıyla da görüşmelerimizi yaptık, tedbirlerimizi aldık, gittik. Böyle ufak tefek bazı çatlaklar olabilir o ayrı mesele ama muhteşem bir ilgi, alaka.
Sadece salonun içini konuşmuyorum, tabii salonun dışında da Bosna Hersek o gün bambaşka bir hareket yaşadı. Cumhurbaşkanı Sayın Bakir İzetbegovic, 'Bugün otellerimizin tamamı full dolu'. Saraybosna'nın dışındaki otellere de akın etmişler. Gideceğiz, kader, gereği neyse bu olacak. Nitekim sağ olsun Sayın Bakir İzzetbegovic, muhteşem bir konuşma yaptı. Biz konuşmamızı yaptık ve orada yaklaşık verilen rakamla 12 bin kişi salonda vardı. Yine gerek o çarşıdan geçerken ilgi, alaka, teveccüh falan hepsi bir başkaydı. Bunlar tabii hakikaten bizleri duygulandırıyor, gururlandırıyor. Bilge insan Aliya İzetbegovic'in kabrine giderken yine oralardaki ilgi, alaka hepsi Allah rahmet etsin bambaşkaydı. Yine bunlarla beraber hakikaten güzel bir gün orada geçirdik."
(Sürecek)