"TEK BİR ŞARTIMIZ VAR, KİMSENİN ELİNDE SİLAH OLMAYACAK" "ELİNDE SİLAH DOLAŞANLARLA BARIŞ OLUR MU?" "'MÜCADELENİZİ SİYASET ARACILIĞIYLA VERİN' ÇAĞRIMIZA OLUMLU CEVAP VEREMEDİLER" "KILIÇDAROĞLU, YALAN SÖYLEME; 'HAYIR' DİYENE TERÖRİST DEMİYORUM" CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'daki konuşmasında "Biz; söyleyecek sözü olan, projesi olan, derdi olan herkesle konuşmaya, görüşmeye, birlikte yol yürümeye hazırız. Tek bir şartımız var. Kimsenin elinde silah olmayacak. Kimse bu ülkeyi bölmeye, bu milleti parçalamaya kalkmayacak. Dikkat ediniz. Türk demiyoruz. Kürt demiyoruz. Laz, Boşnak, Roman demiyoruz. Hepsini birden içine alan bir ifade kullanıyoruz. 'Tek millet' diyoruz. 80 milyonuyla tek millet" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'da toplu açılış törenine katıldı. Diyarbakır Valiliği önünde halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 yıl içinde Diyarbakır'a 30 milyar liraya yakın yatırım yapıldığını hatırlattı. Erdoğan, "Şimdi bu PKK yanlıları, ikide bir diyorlar ki 'barış, barış, barış' lafla barış olur mu? Elinde silah dolaşanlarla barış olur mu? Biz inşa ediyoruz. Biz ihya ediyoruz. Biz Diyarbakır Belediyesi'nin önünde hüngür hüngür ağlayan, çocukları dağa kaçırılmış anaları unutmuyoruz. Onlara barış, diyenler nasıl baktılar? Haince baktılar. Ama biz şefkatle, merhametle baktık. Hamdolsun, işte şu anda artık her şey açılıyor. Barışın fedaileri biziz. Özgürlüklerin fedaisi biziz. Bundan sonra da böyle olacak" dedi. "SİZİN HAKKINIZA, HUKUNUZA EL UZATMAYA KALKAN; KARŞISINDA BENİ VE ARKADAŞLARIMI BULUR" Diyarbakır'ın, Türkiye'nin mührü olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu kardeşiniz ülkenin yönetiminde sorumluluk sahibi olduğu sürece ne terör örgütünün çapulcuları ne de başka bir musibet size dokunamaz. Sahip olduğunuz hakların, hürriyetlerin, ihtiyacınız olan ekonomik kalkınmanın teminatı bizzat biziz. Sizin hakkınıza, hukukunuza el uzatmaya kalkan; karşısında beni ve arkadaşlarımı bulur. Türkiye; nasıl İstanbul'suz, İzmir'siz, Trabzon'suz, Antalya'sız, Erzurum'suz olamazsa asla Diyarbakır'sız da olamaz. Çünkü Diyarbakır, bizim kalbimiz. Bu coğrafyayı, bu halkı bizden koparmak isteyen, kalbimizi söküp, almaya çalışıyor demektir. Diyarbakır, Türkiye'nin mührüdür. El uzatılmasına asla izin vermeyiz. Rabb'im kaderimizi bu coğrafyada birlikte yazmış. Bizim geçmişimiz gibi geleceğimiz de ortak. İnşallah aydınlık bir gelecek bizleri bekliyor. 16 Nisan, ülkemizle birlikte Diyarbakır için de yepyeni bir dönemin müjdecisi olacaktır. Türkiye; son 3 yıldır çok zorlu günlerden, çok zorlu sınamalardan geçiyor. Bin yıldır birlikte yaşadığımız bu coğrafyada tarihin her döneminde varlığımıza ve birliğimize yönelik saldırılara beraberce karşı koyduk" diye konuştu. 'BAŞKAN ERDOĞAN' SLOGANLARI ÜZERİNE ERDOĞAN: SİZ NE DERSENİZ İNANIYORUM, O OLUR Konuşması sırasında yükselen 'Başkan Erdoğan' sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Gençler, siz ne derseniz inanıyorum o olur. Bazıları gençleri parlamentoya istemiyor. Halbuki daha önce 18 yaşında olanların parlamentoya girmesini kendileri de isteyerek, teklif vermişlerdi. Şimdi ters düştüler. Bunlar akşam başka, sabah başka. Biz doğalgazda isale hatlarını yaparız. Onlar, gelir; bombalarlar. Bunlar hain, hain. Bunlar alçak. Bunlar benim Kürt kardeşlerimi sevmiyor. Bunlar benim Kürt kardeşlerimin asla temsilcisi olamaz. Her şey yalan. Sormak lazım. Siz burada belediyeler elinizdeydi de ne yaptınız? Şurada yasal yollardan yeni belediye başkanları, kayyumlar atandı. Hemen, her yer nasıl değişmeye başladı. İş bilenin, kılıç kuşananın" "ONLAR TERÖR MİKSERİ, ONLARIN İŞİ GÜCÜ KARIŞTIRMAK" Diyarbakır'ın turizm alanında da gelişmesi için bölgeye yapılacak yatırımları anlatan Erdoğan, "Sur içine toplamda 2 bin Diyarbakır Evi yapıp, turizm sektörünün hizmetine sunacağız. Niçin Diyarbakır, turizmde patlama yapmasın? Terör olursa buraya ajan teröristler gelir. Turist gelmez. Ajan teröristler buraya geliyor mu? Gelirler. Onların işi gücü karıştırmak. Onlar mikserdir mikser; ama terör mikseri. Terörün olduğu yerde istikrar, güven olur mu? Şimdi istikrar ve güveni sağlamak için ne diyoruz? Huzurun, istikrarın olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Kimse gelip, terörün, kavganın, gürültünün eksik olmadığı bir yere yatırım yapmaz. Yatırım olmayınca istihdam, iş, aş olmaz" açıklamasında bulundu. "BU KALLEŞ ÖRGÜT ARTIK KİMSENİN SİYASİ İRADESİNİ REHİN ALAMAYACAK" Bölücü terör örgütünün, Türkiye'nin ve milletin huzurunun baş düşmanı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Adeta parasını verenin dilediği gibi kullandığı bu kiralık katiller şebekesinden ülkemizi ve Kürt kardeşlerimizi kurtarmakta kararlıyız. Dün hak, hukuk, adalet tanımayan zalimlere karşı mücadelemizi; bedelini tehditlerle, kumpaslarla hatta darbe teşebbüsleriyle ödeme pahasına nasıl verdiğimizin en yakın şahidi sizlersiniz. Bugün de bedeli ne olursa olsun Kürt kardeşlerimizi bölücü terör örgütünün zulmünden kurtarmaya söz veriyoruz. Bu hain örgüt, artık hiçbir vatandaşımızın evini başına yıkamayacak. Bu alçak örgüt, artık hiçbir vatandaşımızın evladını zorla elinden alamayacak. Bu kalleş örgüt, artık çocuğuyla kardeşiyle anasıyla babasıyla tehdit ederek, kimsenin siyasi iradesini rehin alamayacak. He alırlar. Nerede alırlar? Avrupa'da, Almanya'da, Hollanda'da, Avusturya'da, Belçika'da, İsviçre'de alırlar; ama Türkiye'de alamayacaklar" "ALMAN POLİS TEŞKİLATININ ARAÇLARI İÇERİSİNDE NE YAZIK Kİ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN MENSUPLARI OTURUYOR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "İşte orada onların sosyal demokrat, sosyalist partileriyle ne yazık ki buradan giden PKK terör örgütü mensupları onlarla birlikte yürüyüşler yapıyorlar. Onların polislerinin koruması altında yapıyorlar. Hatta hatta Alman polis teşkilatının araçları içerisinde ne yazık ki terör örgütünün mensupları oturuyor. Camdan da bölücü terör örgütünün posterini taşıyorlar. Böyle bir demokrasi, özgürlük, hak, hukuk olur mu? İsviçre'de parlamentonun önünde, dev bir poster üzerinde benim resmim var. Şakağıma silahı dayamış. 'Öldürün' diyor. Yürüyüşü yapanlar kim? PKK terör örgütüyle DHKP-C ve onların yanında onların sosyalist partisi. Allah'ın verdiği bu canı, ondan başka kimse alamaz. Ne bir an ileri ne bir an geri. Biz buna inanmışız. Yola çıktığımızda kefenimizi giydik, öyle yürüdük" "BİZ ÖZGÜRLÜKLERİN TEMİNATIYIZ" Devletin askeriyle polisiyle korucusuyla ve tüm kamu görevlileriyle Diyarbakırlıların yanında olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Her vatandaşımızın can ve mal güvenliği, devletin güvencesi altındadır. Bölücü örgütle iş birliği içinde sizleri bizar eden FETÖ'nün hainlerini de devletten temizledik, temizliyoruz. Artık devletin içinde sizi, örgütün kucağına atacak kimse kalmıyor. Bizim muhatabımız sizsiniz, sizden başkası yok. Bugüne kadar Kürt kardeşlerimize sağlanan ve zaten hakkınız olan demokratik, insani, kültürel imkanlardan geriye doğru en küçük bir adım söz konusu değildir. Ne dille ilgili ne isimlerle ilgili ne kurslarla ilgili ne kitaplarla ilgili ne televizyon yayınlarıyla ilgili ne akademik çalışmalarla ilgili en küçük endişeniz olmasın. Başbakanlığım döneminde Kürtçe yayın, kurslar serbest oldu mu? Anneler evlatlarıyla cezaevinde Kürtçe konuşabildi mi? Kürtçe seçim kampanyaları yapılabildi mi? Biz özgürlüklerin teminatıyız" diye konuştu. "TEK BİR ŞARTIMIZ VAR, KİMSENİN ELİNDE SİLAH OLMAYACAK" Konuşmasında tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet vurgusu da yapan Erdoğan, "Biz söyleyecek sözü olan projesi olan derdi olan herkesle konuşmaya, görüşmeye, birlikte yol yürümeye hazırız. Tek bir şartımız var. Kimsenin elinde silah olmayacak, kimse bu ülkeyi bölmeye, bu milleti parçalamaya kalkmayacak. Dikkat ediniz. Türk demiyoruz, Kürt demiyoruz. Laz, Boşnak, Roman demiyoruz. Hepsini birden içine alan bir ifade kullanıyoruz. Tek millet, diyoruz. 80 milyonuyla tek millet. Bu şehirde sözüm ona kendini Kürtlerin temsilcisi olarak tanıtan bir parti, tarihinin en yüksek oyunu altığı 7 Haziran seçimlerinin ertesi günü Diyarbakır sokaklarında kendileri gibi düşünmeyen insanların katledilmesine ses çıkardı mı? 53 Kürt kardeşimiz öldürüldü mü bu sokaklarda? Ölen de öldüren de Kürt'tü. Bu alçaklar, bu katiller hemen yapılan ilk seçimde tokadı yedi. Bu oyunlara bir daha gelmeyeceğiz. Devletin kendilerine verdiği imkanları götürdüler, terör örgütüne teslim ettiler" dedi. "ONLAR, EMİRLERİ TIPKI CHP'NİN PENSİLVANYA'DAN ALDIĞI GİBİ KANDİL'DEN EMİR ALIR" Anayasa değişikliği referandumu üzerinden CHP'yi eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Elinde silahıyla milleti katleden teröriste onu arkasına alıp, milleti tehdit eden sözde siyasetçi arasında ne fark var? Bizim bugüne kadar yaptığımız reformlardan hangisinin yanında durdular. İşte en son 16 Nisan'daki tavırları ortada. Düştüler marjinal örgütlerin peşine. Düştüler CHP'nin peşine. Düştüler Avrupa'daki ırkçı yönetimlerin peşine. Şu anda 'hayır' deyip dolanıyorlar. Halbuki sizlerin, bugüne kadar yaşadığı sorunların, sıkıntıların en önemli sebebi; mevcut yönetim sistemi değil mi? Bu, 1980'de hazırlana anayasa değil mi? O zaman buna 'hayır' dediklerini söyleyenlere diyoruz ki 'Şimdi gelin. Ona madem hayır, dediniz. Bu defa gelin evet, diyelim'. Anayasa değişikliğiyle gelen yeni sistemin sizlere en küçük bir zararı bulunmadığı gibi tam tersine çok önemli katkıları olacak; ama siz onların umurunda değilsiniz. Onlar, emirleri tıpkı CHP'nin Pensilvanya'dan aldığı gibi sizden, milletten değil; Kandil'den, buradaki terör baronlarından alır" "'MÜCADELENİZİ SİYASET ARACILIĞIYLA VERİN' ÇAĞRIMIZA OLUMLU CEVAP VEREMEDİLER" Yeni yönetim sistemiyle cumhurbaşkanını ve hükümeti sandıkta doğrudan milletin belirleyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka devletimiz yok. Yok paralelmiş, yok özerk devletmiş; asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin özerliği sana yetmiyor mu? Nereden çıkarıyorsun bunları? Devletimizi ne PKK'ya ne PYD'ye ne FETÖ'ye ne DEAŞ'a ne de başka bir güce asla teslim etmedik, etmeyeceğiz. 15 Temmuz'da devletimizi ele geçirmeye çalışanlara cevabımızı verdik mi? Benzer bir teşebbüste bulunanlar, bu cevabı daha ağır şekilde alacaklardır. 'Gelin, hep beraber hakkınızı, hukukunuzu, mücadelenizi demokrasi içinde verin, siyaset aracılığıyla verin' bu çağrımıza ne yazık ki olumlu cevap veremediler. Tek bir muhatabımız var, dedim. Millet, sizsiniz. Her zaman sizinle gönül diliyle konuşmaya devam edeceğiz. Yeni yönetim sistemiyle cumhurbaşkanını dolayısıyla hükümeti sandıkta doğrudan millet belirleyecek. Böylece oy sandıklarını, mermi sandığıyla değiştirmek isteyenlerin devri sona eriyor" "KILIÇDAROĞLU, YALAN SÖYLEME; 'HAYIR' DİYENE TERÖRİST DEMİYORUM" CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da kendisine yönelik bir açıklaması üzerinden tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hayırcılar kim? Kandil'den ne diyor? 'Hayır' diyor. Kılıçdaroğlu, diyor ki bizim için 'Çıkmış, hayır diyenlere terörist diyor'. Kılıçdaroğlu, yalan söyleme. Ben 'hayır' diyene terörist demiyorum. Kandil, 'hayır' diyor. Bu sese dikkat edin, diyorum. Dolayısıyla kişi, sevdikleriyle beraberdir. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu; ben bunu söylüyorum ve dürüstlüğe davet ediyorum. Pensilvanya da 'hayır' diyor" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz