Tuzla'daki Desan Tersanesi'nde düzenlenen Yeni Deniz Sistemleri Teslim Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Türkiye savunma sanayinde kararlı bir şekilde yoluna devam ediyor. Son dönemde sınırlarımız içinde ve dışında elde ettiğimiz pek çok başarıda savunma sanayinin katkısı bulunuyor. Savunma alanında güçlü ve bağımsız olamayan devletlerin geleceğine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir. Teknolojik bağımsızlık çok daha kritik hale gelmiştir. Kamu ve özel sektörü olarak hep beraber çalışıyoruz. Elde ettiğimiz her başarıyı, bir sonraki adımın öncüsü olarak görüyoruz. Kamu ve özel sektörü kuruluşlarımızın yürüttükleri her proje geleceğimize güvenle bakmamızı sağlıyor.
Kritik bir jeopolitikte her alanda güçlü olabilirsek ayakta kalabiliriz. Bugün doğu Akdeniz'den Ege'ye, Kafkaslar ve Afrika'ya kadar kendi politikalarımızı hayata geçirebiliyorsak, geldiğimiz seviye sayesindedir. Rahatsız olanlar, Türkiye'yi eskisi gibi istikrarsızlık batağında ellerinden geleni yapıyorlar.
Artık gizlemeye bile gerek duymadan her türlü askeri, siyasi, ekonomik, darbe, tuzak yöntemlerini kullanıyorlar. Milletimiz her seferinde milli iradenin, demorasinin, istiklal ve istikbalinin yanında yer alarak bu oyunları bozmuştur. Milletimiz 2023'te de hem dışarıdaki hem içerideki faşist kafalara gerekli cevabı verecektir.
Türkiye'nin tek amacı, kendisinin ve dostlarının meşru haklarını korumaktır. En büyük güven kaynağımız TSK'nın üstün teçhizat ve sistemlerle sahada yer almasıdır. Savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan kurtarmak için verdiğimiz emeklerin karşılığını almaktan memnuniyet duyuyoruz. Yüzde 70'leri aşan yerlilik ve millilik oranı önemli olmakla birlikte açık ve gizli ambargoları düşündüğümüzde yetersiz konumdayız.
Sektördeki firma sayısın 56'dan bir 500'e çıkmış olması bu alandaki dinamizmin en önemli göstergesidir. Şu ana kadar gerçekleştirdiğimiz adımlarla bölgesinde oyun kuran, oyun bozan bir ülke haline gelmemiz bir başlangıçtır. Denizcilik en çok projeye sahip olduğumuz alanlardan birisidir. Milgem kapsamında yüzde 100 yerli tasarım olarak gerçekleştirilen korvetlerimiz denizlerde şanlı bayrağımızı dalgalandırıyor. Amfibi harekat, ateş desteği, acil destek hizmetleri sağlayan gemilerimiz geniş bir alanda hizmet veriyor. Yeni tip denizaltı projemizin ilkini havuza çektik. Denizaltı kurtarma gemimiz de kendi alanında önemli bir proje.
Türkiye, kendi savaş gemisini tasarlayıp üretebilen 10 ülkeden birisidir. İnşa edilen ve modernize edilen deniz araçlarımızın silah, muhabere sistemleri yerli ve milli ürünlerle donatıldı. Tüm bu projelerin tamamlanmasıyla donanmamız dosta güven, düşmana korku salan konumunu güçlendirmiştir. Bu sene denizde ikmal muhabere destek gemisi projesine hız verdik.
Botlarımızın çoğunu hemen sahaya gönderdik. Tasarımlarıyla, tüm denizdeki kabiliyetleriyle bizim iftihar vesilesi olacak olan bu ürünlerimiz, yurtdışından da ciddi talepleri alacaktır. Bazıları Gölcük'te, bazıları Ege ve Akdeniz'de hizmettedir. Şimdi çok daha büyük projeler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 5 büyük projeyi 5 yıl içinde hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Test ve eğitim gemimiz Ufuk'u hizmete alacağız. Anadolu denizlerde göreve çıkacak. Savunma sanayisi burada, diyorum ki gelin uçak gemisi inşa edelim. Toplam 6 denizaltımızı devreye alacağız. İHA, SİHA ve TİHA yanında insansız ve otonom deniz araçlarının da dahil olduğu hava, kara ve deniz unsurlarımızın müşterek görev icra etmesidir.
Savunma sanayinde takip edilen, üreten, yeniye öncülük eden bir üst aşamaya geçmemiz gerekiyor. Tüm bu projelerde yer alan Deniz Kuvvetlerimizi, özel sektörümüzü, üniversitelerimizi, kobilerimizi tebrik ediyorum. Beklentimiz yerli tasarım, inşa ve yerli katkı konusunda sanayimizi çok daha ileriye taşıyacak bir strateji oluşturmalarıdır.
Bugün Giresunumuzda şiddetli sel felaketi neticesinde ilk aldığımız haberlerde 5 ölümüz vardı, yaralı sayımız 12 civarındaydı. Aramalar devam ediyor. 150'ye yakın kişi kurtarıldı. Rize'de sel felaketi vardı. Rize'de de yaralılar var. Devlet olarak buradaki bütün tahribatı süratle aşarız. İçişleri Bakanımı, Bekir Pakdemirli, Murat Kurum bakanımı bölgeye gönderdik. Kızılay, AFAD ve bütün kurumlarımız çalışmalarını sürdürüyorlar. DSİ çalışmalarını orada, karayolları hep birlikte sürdürüyor. Yıkılan köprüler var. Buradaki bu felaketi hemen ortadan kaldırıp, halkımızı o mutlu günlerine döndürelim diyoruz. Bakanlarımız, 'Biz bunu yaşamadık' diyorlar. Ailelere sabırlar diliyorum.