Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türksat 5A uydusunun hizmete alım töreninde yaptığı konuşmada dünyanın yeni bir çağa geçişin sancılarını yaşadığını, doğrudan üretim ilişkilerine dahil olan ve üretim biçiminin kökten değişimine yol açan bu çağın adının dijital çağ olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
“İnsanlık tarihindeki her çağ değişimi gibi bu süreç de dünyada siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel güç dengelerinin yeniden oluşmasına yol açacaktır. Toprağı ekmek ve makineyi kullanmak nasıl insanlık tarihinde büyük kırılmamalara sebep olduysa dijital çağ da benzer sonuçlar doğuracaktır. Yeni çağın en önemli özelliği soyut üretim dediğimiz bilginin üretimi ve ortaya böylece çıkan verinin kontrolü üzerine kurulu olmasıdır. İnsan artık sadece kendi adına iş yapan değil, kendi adına düşünen sistemlere yönelmiş durumdadır. Hayatın her alanında kılcal damarlara kadar uzanan bu dijital üretim ve yönetim süreci yapay zeka ile birlikte çok daha farklı bir evreye ulaşmıştır.
"Bu değişim devlet yönetiminden toplumsal yapıya kadar her alanda kendini hissettirmektedir. Demokrasi dediğimiz olgu bir meydanda toplanan insanların şehrin sorunlarını tartışması ve karara bağlamasıyla ortaya çıkmıştır. Sonra bu yöntem ülkede yaşayan belirli bir yaşın üstündeki insanların tamamının seçimler yoluyla içinde yer aldığı temsili demokrasiye dönüştü. Bugün ise dünyanın dört bir yanındaki yüz milyonlarca insan dijital alt yapı ve iletişim imkanları sayesinde anında bir araya gelebiliyor, tartışabiliyor, ortak tavır geliştirebiliyor.
Üstelik bu son değişim birkaç nesil gibi çok kısa bir zaman aralığında yaşandı. Kendi kuşağımızın çocukluğunu, gençliğini, o dönemlerde hayatı nasıl yaşadığımızı düşünüyoruz, sonra bir de torunlarımıza, yeni nesillere bakıyoruz. Sadece 3 nesil arasındaki fark bizim kendimizden önceki onlarca nesille olan farkla mukayese edilmeyecek kadar fazladır, belirgindir, açıktır. Kamu hizmetlerinin neredeyse tamamına yakınının elektronik devlet sistemi içinde yürütülebildiği bir dönemde yaşıyoruz. Halbuki bizim gençliğimizde, bugün cep telefonu veya bilgisayar ekranı üzerinde birkaç tuşa basarak gerçekleştirdiğimiz işlerin her biri için saatlerce, günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca uğraşmak gerekiyordu. İnsanların birbirleri ile iletişimi, buluşması, görüşmesi, konuşması için ya belli imkanlara ya da belli programlara ihtiyaç vardı. Bugün cep telefonu ve üzerindeki uygulamalarla saniyeler içinde dünyanın her köşesindeki insanlarla iletişime geçmek mümkündür.”
Dönüşüm gibi bu süreçte de ülkeler ve toplumlar arasında çok ciddi adaletsizliklerin söz konusu olduğunu söyleyen Erdoğan, “Kimi yerlerde bireyler dijital çağın her imkanından sonuna kadar faydalanırken, kimi yerlerde hala ilken dönemin şartlar içinde hayata tutunma mücadelesi veren topluluklar var. Artık küresel düzeyde adalet, yiyecek ekmek, içecek su, barınacak ev ihtiyaçları yanında dijital çağın alt yapılarını da kapsayacak şekilde değerlendirilmelidir. Türkiye geçtiğimiz 2 asırda yaşadığı tecrübeler ışığında dijital çağa sıkı sıkıya sahip çıkmaktadır. Ülkemize kazandırdığımız güçlü eser ve hizmet alt yapısı sayesinde dijital çağın imkanlarını milletimizin emrine pek çok gelişmiş ülkeden daha önce verebilmeyi başardık. Özellikle sanayiden ticarete, kamu hizmetlerinden eğitim ve sağlığa kadar her alanda kritik öneme sahip dijital alt yapıyı daha da geliştirmekte kararlıyız." dedi.
"Ülkemizi dijitalleşmenin getirdiği küresel değer sisteminin en üstüne çıkartmak için fiber alt yapı başta olmak üzere gereken adımları daha hızlı şekilde atmanın hazırlıkları içindeyiz." diyen Erdoğan, "Veriye dayalı yenilikçiliği destekleyecek, milli teknoloji üretim kabiliyetlerimizi geliştirecek, yapay zeka teknolojilerinde öne geçmemizi sağlayarak strateji çalışmamızı yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Bu alandaki uzun vadeli yol haritamızı da içerecek strateji belgemizde sürecin içerdiği risklere karşı ülkemizi nasıl koruyacağımızı da ortaya koyacağız. Asıl büyük tehditlerin konvansiyonel yöntemler yanında siber uzaydan da geleceğinin bilinci ile güçlü bir siber savunma mekanizması oluşturacağız." ifadelerini kullandı.
(İHA)