Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün Türkiye geleceğine, dün olduğundan çok daha güvenle ve umutla bakıyor. Dün Türkiye’yi kaosla, terörle, darbeyle, krizle, istikrarsızlıkla tehdit edenler, bugün attığımız adımlar karşısındaki çaresizliklerini itiraf ediyor, uzlaşma yolları arıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yıl mesajında 2020 yılının tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni etti. 2019 yılında yurt içinde 85 ile, yurt dışında ise 14 ülkeye 19 ziyarette bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Hep birlikte tarihi hadiselere şahitlik ettiğimiz 2019 yılını geride bırakıyor, inşallah, çok daha güzel gelişmeleri yine hep birlikte yaşayacağımız 2020 yılına giriyoruz. Rabbimden, 2020 yılının ülkemiz, milletimiz, dostlarımız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Her yıl olduğu gibi, 2019 yılını da yurt içinde ve yurt dışında oldukça yoğun, önemli, verimli programlarla, çalışmalarla, hizmetlerle değerlendirdik. Yurt içinde 58 ilimize, bazılarına tekrar tekrar gittiğimiz için toplamda 88 ziyaret gerçekleştirdik. Yurt dışında ise, ülkemizi temsilen 14 ülkeye 19 ziyaret yaptık. Bunların yanında, Ankara ve İstanbul’da pek çok programa katıldık, pek çok toplantı yaptık, pek çok görüşme gerçekleştirdik. Her biri ülkemizin kalkınma yolculuğunda birer köşe taşı olan yatırım ve hizmetleri milletimizin istifadesine sunduk. Ülkemizi, büyük ve güçlü Türkiye hedefine biraz daha yaklaştırmak için geceli-gündüzlü çalışıyoruz” diye konuştu.
31 Mart seçimleriyle, önümüzdeki 5 yıl boyunca şehirleri yönetecek belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri ve mahalle muhtarlarının belirlendiğini söyleyen 2019 yılında yapılan hizmetlerden bahseden Erdoğan, “Seçim sonuçlarının bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyorum. Böylece Türkiye, 2023 yılı Haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimine kadar kesintisiz bir icraat dönemine girmiş oldu. Yeni yaptığımız ve dünyanın en büyüklerinden olan İstanbul Havalimanımız, Nisan ayı başında tam kapasiteyle hizmete girdi. Geçtiğimiz günlerde 50 milyonuncu yolcusunun törenini yaptığımız havalimanımız, inşallah her yıl daha da büyüyerek, ülkemizi dünyada gururla temsil etmeyi sürdürecektir. Mayıs ayı boyunca hem ramazanın manevi iklimini değerlendirmeye çalıştık, hem de her kesimden insanımızla bir araya gelerek hasbihal ettik. Yine bu ayın sonunda Yargı Reformu Strateji Belgesini açıklayarak, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti yolunda kararlı adımlarla ilerlemeye devam edeceğinin yol haritasını kamuoyuyla paylaştık. Ekim ayında ilk yargı paketinin Meclis’te kabul edilmesiyle, strateji belgesinin somut adımlarını atmaya da başlamış olduk. Ağustos ayında, Kurban Bayramının hemen öncesinde tüm hatlarıyla hizmete açtığımız İstanbul-İzmir Otoyolu da, ülkemizin en önemli ulaşım projelerinden biridir. Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığımız konuşma ve gerçekleştirdiğimiz görüşmeler, Türkiye’nin insani duruşunu ve yapıcı politikalarını bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Nitekim, 9 Ekim’de başlattığımız Barış Pınarı Harekatı ile terörle mücadele ve ülkemizin güvenliği konusundaki kararlılığımızı fiilen de ortaya koyduk. Bilindiği gibi, 2016 yılı Ağustos ayında Cerablus-El Bab bölgesinde Fırat Kalkanı Harekâtını, 2018 yılı Ocak ayında ise Afrin bölgesine yönelik Zeytin Dalı Harekâtını gerçekleştirmiştik. Böylece 4 bin kilometrekarelik bir alanı DEAŞ’lı ve PKK/YPG’li teröristlerden temizlemiş, 370 bin Suriyeli sığınmacının kendi vatanlarına geri dönmesini sağlamıştık.
Barış Pınarı Harekâtıyla Resulayn-Telabyad arasındaki 4 bin 300 kilometrekareye yakın bir alanı daha terörden arındırdık. Kasım ayı sonunda Libya ile imzaladığımız ‘Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası’ ile ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’ ülkemize çok önemli stratejik kazanımlar sağlamıştır. Bu muhtıralarla, daha önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yaptığımız anlaşma ile başlattığımız süreci, çok daha genişletmiş ve yaygınlaştırmış olduk. Türkiye’yi Akdeniz’den tamamen dışlama projeleri, attığımız son adımlarla tümüyle akamete uğramıştır. İnşallah Libya’daki meşru Trablus Hükümetine vereceğimiz destekle, bu anlaşmaların tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesini sağlayacağız. Aralık ayının ilk yarısında kamuoyuyla paylaştığımız 100 bin sosyal konut inşası projesi, 81 vilayetimizin tamamında büyük ilgi ve taleple karşılandı. Milletimizin konut talebi sürdüğü müddetçe, bu kampanyayı her yıl 100’er binlik seriler halinde devam ettirmeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.
Mesajında yerli otomobil ve Kanal İstanbul’dan da bahseden Erdoğan, “2019 yılının son günlerinde, 82 milyonun tüm fertlerinin gururla karşıladığına inandığım bir projenin memnuniyetini hep birlikte yaşadık. Milletimizin 60 yıllık hayalini gerçeğe dönüştüren Türkiye’nin Otomobili Projesinin ilk araçlarının ön gösterimini yaptık. Gebze’de ilk defa kamuoyuyla paylaşılan araçlar, tasarımları ve özellikleriyle ülkemizin doğru yolda ilerlediğinin işaretidir. Her ne kadar, her şey gibi otomobilin de yerli ve millisine tahammül gösteremeyenler çeşitli kulplar takmaya çalışsa da, bu projenin milletimiz tarafından benimsenmiş olması, başarısının ispatıdır. 2022’nin sonunda satışa sunulacak Türkiye’nin Otomobilini hep beraber heyecanla bekleyeceğiz. Aynı şekilde, ülkemize stratejik ve ekonomik çok büyük katkıları olacak Kanalistanbul Projemizi de inşallah adım adım ilerletecek ve mutlaka neticeye ulaştıracağız” açıklamasında bulundu.
Erdoğan, yeni yıl mesajının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“Değerli vatandaşlarım, Türkiye, son 7 yıldır terörden ekonomiye her alanda planlı bir kuşatma girişimiyle yüzleşmektedir. Ülkemizin toprak bütünlüğünden milletimizin birliğine, ekonomimizden güvenliğimize kadar birçok boyutu olan saldırıları, hamdolsun, hep birlikte göğüslemeyi başardık. Ne sokakları karıştırmaya çalışanların oyunlarına, ne terör örgütlerinin kanlı saldırılarına, ne içimizdeki hainlerin sinsi darbe girişimlerine, ne de ekonomimize kurulan tuzaklara boyun eğdik. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır’ anlayışıyla, ülkemize ve milletimize yönelen saldırılara karşı tüm cephelerde mücadele yürüttük. Allah’ın yardımı, mazlumların duası ve aziz milletimizin güçlü desteğiyle, girdiğimiz her mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Bugün Türkiye geleceğine, dün olduğundan çok daha güvenle ve umutla bakıyor. Dün Türkiye’yi kaosla, terörle, darbeyle, krizle, istikrarsızlıkla tehdit edenler, bugün attığımız adımlar karşısındaki çaresizliklerini itiraf ediyor, uzlaşma yolları arıyor. Hep söylediğim gibi, bizim en büyük gücümüz birliğimiz, dayanışmamızdır. Bunun için her fırsatta bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte TÜRKİYE olacağız diyoruz. İnşallah 2020, bunca yıldır verdiğimiz mücadelelerin, yaptığımız fedakârlıkların, harcadığımız emeklerin meyvelerini toplamaya başladığımız bir yıl olacaktır. Bu büyük mücadelede gözlerini kırpmadan ölüme yürüyen şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum. 2020 yılının ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için barış, huzur, esenlik ve refah getirmesi temennisiyle, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Kalın sağlıcakla.”