Gül, Polonya'daki Natolin Avrupa Kolejinde Türkiye'nin AB vizyonuna ilişkin konferans verdikten sonra öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Gül, İspanyol bir öğrencinin Türkiye'de tutuklu gazeteciler ve Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinden yargılanan insanların olduğunu ifade ederek, önümüzdeki dönemde insan hakları konusunda neler yapılacağına ilişkin sorusu üzerine, Türkiye'de arkasında şiddet olmadıkça ifade özgürlüğünün üzerinde engel olmadığını söyledi.
Hiç kimsenin fikrini açıklamasından, yazmasından, yayımlanmasından dolayı hapse girmeyeceğinin altını çizen Gül, şöyle konuştu: "Eskiden bu tür engeller vardı ama bugün yok. O zaman haklı olarak 'bazı gazeteciler niçin tutuklu?' diye sorarsınız. Bundan 7-8 yıl önce bugünkü Türkiye'yi yöneten hükümete karşı bir darbe planı olduğu ve bunun sivil bağlantıları olduğu yönünde güçlü belgeler ele geçti. Savcılar bu belgeler çerçevesinde dava açtı. Askeri personel, siviller ve gazeteciler yargılanıyor. Ben bunlara 'suçlu' diyemem. Çünkü yargılama devam ediyor. Bu kişiler savcıların elindeki deliller çerçevesinde mahkemece tutuklandılar. Her ay itiraz hakları var. İtiraz ediyorlar, mahkeme de reddediyor. Bu kişilerin sayısı çok fazla değil.
Bazı tutuklular dışarıda gazeteci diye geçiyor ama illegal, şiddet, silah kullanan örgüt üyeleri ve kendileri de şiddetin içinde bulunan insanlar. Bu kişiler yazdıklarından dolayı değil, örgüt içindeki faaliyetlerinden dolayı tutuklular. Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getiren bir ülkenin 'basın özgürlüğünü kısıtlayan yüz küsürüncü ülkesi' olarak adlandırılması hiçbir şekilde kabul edilemez, burada bir yanılgı var, bu kampanya şeklinde devam ediyor."