Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Türkiye bir süredir tarihinin en büyük ve en kanlı terör saldırısı dalgalarından biriyle karşı karşıya. Bize korkmak yakışmaz. Biz korkuyu korkutanlardan olacağız'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde, Dünya Ormancılık, Su ve Meteoroloji Günleri'ni kutlama töreninde konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Bugün yeni gün anlamına gelen Nevruz yani Bahar Bayramı'nı da burada kutluyoruz. Nevruz coğrafyamızda tabiata duyulan sevgi ve hoşgörünün ortak simgesi olan bir bayramdır. Hepinizin Nevruz Bayramı'nı da tebrik ediyorum. Nevruz'u bayram değil kan dökmek olarak telakki edenleri de lanetliyorum. Biz burada bayram kutluyoruz 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman kurulması ve 200 bin çınar ağacı dikim eylem projesini Nevruz Bayramı ile başlatıyoruz.
Terör örgütlerinin, ülkemizi kendi kanlı gündemlerine hapsetme, milletimizi yılgınlığa sürüklemek amacıyla bu eylemleri gerçekleştirdiğini çok iyi biliyoruz. Onun için bir yandan acımızı yaşar terörle mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdürürken, aynı zamanda hedeflerimizden kopmuyor, projelerimizi gerçekleştirmekten de asla geri durmuyoruz.
''BİZE KORKMAK YAKIŞMAZ''
Türkiye bir süredir tarihinin en büyük ve en kanlı terör saldırısı dalgalarından biriyle karşı karşıya. Terör örgütlerinin milletimizi yılgınlığa sürüklemek amacıyla bu eylemleri gerçekleştirdiğini çok iyi biliyoruz. Gençler, devlet ve millet olarak bu terör musibetinin üstesinden mutlaka geleceğiz. Bize korkmak yakışmaz. Biz korkuyu korkutanlardan olacağız.
Devletimiz, askeriyle polisiyle korucularıyla istihbaratıyla tüm imkanlarıyla terör örgütleriyle ve arkalarındaki güçlerle mücadele ediyor. Terörün yeni yöntemlerine karşı biz de yeni mücadele yöntemleri geliştirerek kısa sürede neticeye ulaşacağımıza inanıyorum. Yeter ki milletimiz, sizler, birliğinizi, beraberliğinizi, dayanışmanızı güçlü tutun, bundan taviz vermeyin. Terörün en büyük panzehiri işte budur.
''TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI SEFERBERLİK ÇAĞRISI YAPIYORUM''
Buradan tüm milletime bir çağrıda bulunuyorum. Teröre karşı, terör örgütlerine karşı, bu örgütler vasıtasıyla ülkemizi terbiye etmeye çalışanlara karşı, Malazgirt ruhuyla, İznik'te kurulup Konya'da zirveye çıkan Anadolu Selçuklu ruhuyla, o heyecanla Söğüt'te dikilip 24 milyon kilometrekareyi kaplayan o ulu Osmanlı çınarının azametiyle Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nın azmiyle yeni bir seferberlik çağrısı yapıyorum. Terör örgütlerini darmadağın etmek mensuplarının başlarını ezmek Türkiye için kolaydır. Önemli olan millet olarak tarihimize kültürümüze değerlerimize hedeflerimize güçlü bir şekilde sahip çıkarak terörün karşısında dimdik ayakta durmamız. Bunu başardığımızda ne terör örgütleri ne de arkalarındaki güçler bizi yolumuzdan alıkoyamaz.
Demokrasi, insan hakları, özgürlükler konusundaki güçlü duruşumuzu, teröre rağmen, terör örgütlerinin provakasyonlarına rağmen elbette devam ettireceğiz. Şundan herkes emin olsun biz demokrasiyle değil terörle, özgürlükle değil teröristlerle, insan haklarıyla değil terör eylemleriyle mücadele ediyoruz. Buna karşılık, Batı'nın en son olarak mülteciler ve terör örgütleri karşısındaki ilkesiz tutumu başta olmak üzere, bu konuda nasıl sınıfta kaldığını da gayet iyi biliyoruz. Biz demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri Batı bize dayattığı için değil, milletimiz bunlara layık olduğu için savunuyoruz, hayata geçiriyoruz, yaşatıyoruz.''