Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, insanın kendi kimliği, anadili, ibadetiyle özgürce yaşamasının herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bunun yapılması durumunda yoksulluk ve işsizlikle başedilebileceğini söyledi. Demirtaş, Hatay'da bir düğün salonunda yaptığı konuşmada, seçim sürecinde dini duyguların sömürülmeye çalışıldığını öne sürerek, farklı etnik köken ve mezhepten herkesi kucaklamanın önem taşıdığına dikkati çekti. Türkiye'de nüfusun yüzde 80'inin yoksulluk sınırı atında yaşadığını savunan Demirtaş, "Açız, yoksuluz, perişanız ama halen birbirimizle uğraşıyoruz. Halen 'Kürtler ana dilinde eğitim yapamaz, Aleviler cemevine gidemez' diyoruz. Öbürü 'başını kapatamaz, kiliseye gidemez' diyoruz. Bizler önce birbirimizin inancına, kimliğine saygı duyalım. Kendi kimliklerimizle, anadilimizle, eğitimimizle, ibadetimizle özgürce yaşamayı önce birbirimize karşı kabul edelim ki yoksulluğumuzla, işsizliğimizle perişanlığımızla hep birlikte başedelim" diye konuştu. Türkiye'de Kürt sorunundan kaynaklı çözümsüzlük politikalarını en kısa sürede barışa çevirecek çizgide ilerlediklerini anlatan Demirtaş, şunları kaydetti: "Ancak biz seçimi kazanırsak Türkiye'de kısa sürede kalıcı barış olacak. Ancak biz seçimi kazanırsak halk, cumhuriyet tarihinde ilk defa devletin bir numaralı koltuğuna oturmuş olacak. O koltuk, sizin, bizim malımızdır. Kimsenin babasından miras kalmış servet değildir o koltuk. Cumhurun başkanı, halkın başkanı, makamı, ancak halka hizmet etmekle görevli olabilir. Bir düşünün, cumhuriyet tarihi boyunca o koltuğa oturup da halkından yana olan kim oldu? Paşalar, darbeciler oturdu o koltuğa ağırlıklı olarak. Bugüne kadar halk seçemedi. İlk defa önümüzde bir fırsat var. Adil, eşit olmayan bir yarıştayız ama yine de bir fırsat var önümüzde. Halklar, ezilenler, mührü doğru yere basarsa ilk defa o koltuk halkın malı olacak. AKP'ye oy verenlere ısrarla anlatmaya çalışıyorum, Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı seçilemeyince başbakanlığı düşmüyor, AKP'lilerin korkmasına gerek yok. Tam tersine, onun yanlış politikalarını denetleyecek bir insan hakları avukatı cumhurbaşkanı oluyor. Hem başbakan, başbakan olarak kalacak hem de hükümeti denetleyecek halkın çıkarlarından yana bir cumhurbaşkanı seçilmiş olacak." Suriye'deki iç savaşa da değinen Demirtaş, bu ülkede Alevi, Nusayri, Arap, Ermeni, Kürt halkının el ele verdiğini, IŞİD'e karşı direndiğini öne sürdü. Konuşması sırasında eline TRT'nin mikrofonunu alan Demirtaş, "Canlı yayını kesmezsen, şu mikrofon bile bizim paramızla alındı. Sen adil olmayı, vicdanlı olmayı unutmuşsun. TRT'nin genel müdürü, senin beni tehdit edecek kadar ne yetkin var ne de cesaretin var. Yanını keseceksen kes, yayınlamayacaksan da yayınlama. Ben seni her gün eleştirmeye, teşhir etmeye devam edeceğim. Geçmişe bakarsan, Allah'tan başka kimsenin önünde diz çökmediğimizi görürsün. Biz bu devleti değiştireceğiz. Seni görevden aldıracağım, cumhurbaşkanı olunca" dedi. Gezi parkı odaklı gelişmeler sırasında hayatını kaybedenleri de andığını ifade eden Demirtaş, herkesin bir adaymış gibi çalışması gerektiğini, artık yeni bir yaşamın kararını verdiklerini, mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz