Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, içerden ve dışardan yönlendirmelerle yaratılmaya çalışılan yapay tartışma konularının bir yana bırakılıp Türkiye'nin çağdaş dünyada saygın yerini alması hedefinde bütünleşmesi gerektiğini belirtti. Sezer, "Türk ulusu birliğini bozmayı amaçlayan girişimlere geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de izin vermeyecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Sezer, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Sezer mesajında insana özgü değerlerin paylaşılmasını olanaklı kılan, toplumsal yapıyı güçlendiren ve toplumsal yaşamı zenginleştiren bir Bayram'ı daha karşılamanın mutluluğunu ve coşkusunu yaşadıklarını ifade etti. Bayram'ın Türkiye'ye barış ve esenlik getirmesini, vatandaşların bu kutsal günlerin sevincini içtenlikle yaşayabilmesini dileyen Sezer, barışı, kardeşliği, sevgiyi, saygıyı ve hoşgörüyü simgeleyen bayramların, insanların huzur bulduğu, sevinç duyduğu, umutlarının canlandığı, sıkıntı ve kaygılarından uzaklaştığı özel günler olduğunu vurguladı. Manevi yönden büyük değeri olan bayramlarda, iyiliklere ve güzelliklere yönelinmesi, yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemi anımsanarak, gereksinim içinde bulunanlara yardım eli uzatılması gerektiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, "Dinimiz güzel ahlakı, doğruluğu, iyilik yapmayı, kötülüklerden uzaklaşmayı, dolayısıyla iyi insan olmayı öğütlemiştir. Bireyleri kaynaştıran, kitleleri bütünleştiren, üzüntüde ve kıvançta birleştiren
bayramlar, bu değerlerin toplumsal yaşamda egemen kılınması için fırsat olarak değerlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.
Tarihte yaşananların da birçok kez kanıtladığı gibi, ortak ülküler çevresinde dayanışma ruhuyla kenetlenen toplumların, güçlü ve dinamik yapılarıyla varlıklarını sürdürebildiklerini ve sorunlarının üstesinden gelebildiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Sezer mesajında, "Birliğimizin, bütünlüğümüzün ve egemenliğimizin korunmasının, belirlediğimiz çağdaş hedeflere ulaşmak yönünden yaşamsal önem taşıdığını vurgulamakta yarar görüyorum" dedi. Bu süreçte, ülke gerçekleri, ulusal çıkarlar ve kamu yararıyla bağdaşmayan yanlış düşünceler, beklentiler ya da önyargıların yaratabileceği olumsuzlukların göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydeden Sezer, "Bizler, içeriden ve dışarıdan yönlendirmelerle yaratılmaya çalışılan yapay tartışma konularını bir yana bırakıp, ülkenin, çağdaş dünyada saygın yerini alması hedefinde bütünleşmeyi başarmak zorundayız. Olanaklarımızı ve enerjimizi birlik ve bütünlük içinde ileri gitmeye odaklamalıyız. Bunu engelleyecek gereksiz tartışmaların ülkemize ve toplumumuza zarar vereceği unutulmamalıdır. Türk Ulusu, birliğini bozmayı amaçlayan girişimlere geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de izin vermeyecektir. Üniter yapımıza sahip çıktığımız, Cumhuriyetimizi tüm kazanımlarıyla yaşattığımız, kendimize güvendiğimiz, devlet ve toplum olarak sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz sürece aşamayacağımız engel yoktur. Türkiye, yurttaşlarının ve kurumlarının özverili çabalarıyla aydınlık yarınlara emin adımlarla ilerleyecektir. Ülkemizi geleceğe güçlü biçimde taşıyabilmek için akılcı, tutarlı ve öngörülü politikalar oluşturulmalı ve uygulanmalıdır. Çocuklarımızın ve gençlerimizin çağdaş eğitim almalarına, aklın ve bilimin öncülüğünü kabul etmiş, sistemli düşünen, tartışan, üreten, barışa, emeğe, insan haklarına inanan, demokratik değerleri her şeyin üzerinde tutan aydın kuşaklar olarak yetiştirilmelerine özen gösterilmelidir. Atatürk Cumhuriyeti'nin 83 yıllık aydınlanmacı çizgisine, temel değerlerine ters düşecek yaklaşımlardan uzak durulmalı, Atatürk ilke ve devrimlerinin korunması öncelikli ödev olarak algılanmalıdır. Türkiye, kendisine dünyada saygınlık kazandıran, büyük atılımlar gerçekleştirmesinin yolunu açan, laik, demokratik, çağdaş bir ülke olma niteliğiyle gelişmesini sürdürecektir. Türkiye'nin yolu aydınlanma ve çağdaşlaşma yoludur ve ülkemiz bu yoldan geri döndürülemeyecektir" açıklamasında bulundu.
ÖZ DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKILMASI Türkiye gündeminde son günlerde ağırlıklı yer tutan bir konuyu da dikkatlere getirmekte yarar gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, her gün yeni örneklerini üzüntüyle izledikleri kimi olayların, Türk toplumunun öz değerlerinin çoğunu yitiren, şiddet kültürüyle beslenen bir topluma dönüşebileceği kaygısı uyandırdığını belirtti. Hoşgörüsüzlük, kural tanımazlık, insana değer vermeme, yaşam hakkını hiçe sayma gibi yanlışların, giderek tüm toplumu tehdit ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Sezer, bu durumun, hoşgörü, sevgi, saygı, barış, kardeşlik gibi değerlerle yoğrulmuş Türk Ulusu'nun yüzyıllar boyu yaşatılan gelenekleriyle, aile ve toplum yapısıyla örtüşmediğini vurguladı. Toplumda birarada yaşamanın, kimi kurallara uymayı gerektirdiğini belirten Sezer, birarada yaşamanın öncelikli kuralının, insan ilişkilerinde karşılıklı saygıyı ve hoşgörüyü egemen kılmak olduğunu ifade etti. Bu konuda aileler, eğitim kurumları, basın-yayın organları, bilim dünyası başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine görev düştüğünü vurgulayan Sezer, herkesi sorumlulukla davranmaya, öğrenmenin yaşı ve sınırı bulunmadığının bilinciyle, örnek, öğretici ve yol gösterici olmaya, yürütülen çalışmalara içtenlikle destek vermeye çağırdı.
Yeni kuşaklara, her şeyden önce sevginin, saygının, barışın, kardeşliğin değerinin öğretilmesi, şiddeti özendiren tutum, davranış ve yayınlardan kaçınılması gerektiğini kaydeden Sezer, "Toplum olarak en önemli görevimiz, ulusal kimliğimizi ve öz değerlerimizi korumamız, zenginleştirmemiz ve gelecek kuşaklara aktarmamızdır. Öz değerlerimize sahip çıkılmasının, birliğimizin korunmasının temel koşullarından olduğu unutulmamalıdır" dedi.
Türkiye'nin, çağdaş dünyadaki ilerleme yarışında hedeflerini gerçekleştirebilmesini sağlayacak kaynak ve olanaklara sahip bir ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Sezer, Türkiye'yi, ancak çağdaş tasarımlarla geleceğe taşıyabileceklerini, genç kuşaklara yurttaşı olmaktan gurur duyacakları bir ülke bırakabileceklerini ifade etti. Birey-toplum-devlet ilişkisini akılcı ve sağduyuyla yürütebilme yetisi geliştirildiğinde daha uygar ve mutlu bir dünyanın kapılarının açılacağının unutulmamasını isteyen Cumhurbaşkanı Sezer mesajında şunları kaydetti:
"Kimi sorunların varlığı karamsarlık yaratmamalı, geleceğe umutla bakılmasını engellememelidir. Tüm yurttaşlarımızın güçlü ve gelişmeye açık Türkiye hedefine ulaşma yolunda yılmadan çalışması, ülkemize sahip çıkması, insanımızın iyiliği, mutluluğu ve gönenci için çaba göstermesi, sorunların aşılması yönünde en önemli güvencemiz olacaktır. Gücümüze inanılması, insanımıza ve kurumlarımıza güvenilmesi, sağduyulu yaklaşımlarla hareket edilmesi ve ulusça el ele verilmesi durumunda, Türkiye'nin Yüce Atatürk'ün öngördüğü aydınlık yarınlara ulaşacağından kuşku duyulmamalıdır. Yurt içindeki ve dışındaki tüm yurttaşlarımızın, Kıbrıs'taki soydaşlarımızın, Türk ve İslam dünyasının bayramını kutluyor, bayramın ulusumuz, ülkemiz, dünyamız ve tüm insanlık için, barışın ve hoşgörünün egemen olduğu güzel günlerin başlangıcını oluşturmasını diliyorum."