Nilüfer DEMİR/MUĞLA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen, 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 43'ü tutuklu, 47 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Yoklamanın alınmasının ardından başlayan Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, mahkemede delil tartışması olamayacağını belirtip, açıklama yaptı. Doktor raporlarını incelediklerini belirten Baştoğ, "Elle bilgi yazılmayan doktor raporlarının hepsinde barkod mevcuttur. Bu barkodlarda raporla ilgili ayrıntılı olarak kimin hazırladığıyla ilgili bilgiler yer alıyor. Sizlere fotokopisi verilmesi nedeniyle, barkod bölümü siyah çıktığı için boş düzenlenmiş gibi gelebilir. Mahkeme heyeti olarak, gerekli notları alıyoruz ve değerlendirme yaparken, delili kabul edip etmeyeceğimiz konusunda değerlendirme yapacağız" dedi.
DAĞLI VE CÖDEL İÇİN BARODAN YENİ AVUKAT GÖREVLENDİRİLMESİ KARARI
Açıklamanın ardından mahkeme heyeti, sanıklardan albay Murat Dağlı ve yüzbaşı Özay Cödel'in avukatı Ayten İzmirli'nin duruşmaya gönderdiği mazeret dilekçesini, davanın geldiği aşamayı gözönünde bulundurarak reddetti. Mahkeme heyeti, ayrıca çeşitli yollarla birçok kez bilgilendirme yapılmasına rağmen duruşmalara katılmayıp, görevinin gereğini yerine getirmediği, yerine avukat görevlendirmediği belirtilen avukat İzmirli hakkında adli ve idari yönden gereğinin yapılması için ihbarda bulunulmasına karar verdi.
Mazeret dilekçeleri reddedildiği halde ısrarla duruşmalara katılmadığı için de vekili olduğu sanıklar için Muğla Baro Başkanlığı'ndan bir müdafi görevlendirilmesine oybirliği ile karar verildi.
SAVUNMASINA TAM OLARAK HAZIRLANAMAMIŞ
Daha sonra, önceki duruşmalardan birine İngilizcede 'kahraman' anlamına gelen 'Hero' yazılı tişört giyerek gelerek gerginlik yaşanmasına neden olan astsubay Gökhan Güçlü'nün esasa ilişkin savunmasının alınmasına başlandı. Evrakların 5 Temmuz'da geldiğini söyleyen Güçlü, sadece göz gezdirerek hazırladığı savunmasını yapacağını belirtip, "2 ay 10 gün sürede sadece akşamları dosyayı inceleyebildim. Biraz daha vakit verilseydi ben bu davayı çökertecektim. Mahkemeyi de takip etmek, diğer savunmaları dinlemek gerekiyor. Kritik bilgiler veriliyor, dinleme hakkımız yok mu? Döndüğümüzde yaptığım incelemelerle, geceleri uykusuz kalarak, tekrar edemeden savunmamı hazırladım. Heyetinizin bunları göz önünde bulundurarak değerlendirme yapmasını isterim" dedi.
'DARBEDEN HABERİM YOKTU'
Güçlü, darbeden haberinin olmadığını belirtip, "Terör operasyonuna katıldım. Darbeden haberim yoktu. Darbe açıklandıktan 5 saat sonra bilgim oldu. Nasıl darbeci olabilirim? Üstlerimizden aldığımız emiri sorgulayamayız. Hiçbir emri sorgulamadım. Tarihte olmamış bir şeyi benden beklemek insani değildir. Aldığım emir, terör operasyonuna gittiğimizdir. Amirlerin emrini gerçekleştirmek zorunludur. Özel bir birlik olduğumuz için birbirimize güveniriz. Mırıldanmak, doğru bulmadığımız şeklinde davranmak cezai durum oluşturur. Askerlik hayatımda bile ceza almamışken bu suçlarla yargılanıyorum. O gece tek amacım operasyondur, gerisi yalandır. Vatana kendimi feda ettiğim için vatan haini ilan edildim. Terör operasyonu olarak yola çıktım. Eğer gerçekten hukuk olan bir ülkede olsaydım olaydan sonra göreve devam eden komuta kademesi yargılanıyor olurdu. Daha genç yaşımda, onurumdan ve askerlikten ihraç edildim. Bu vatanı çok sevmenin bedeli zindan ve kara toprakmış" diye konuştu.
'DOSYADAKİ GÖRÜNTÜLERİN TAMAMI YOK' İDDİASI
Diğer darbe davalarına baktığında, sanıklara görüntüler gösterildiğini ve 'Bu sen misin' diye sorulduğunu belirten Güçlü, kendilerinden ise görüntü kaydı istediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ'un, eldeki kamera görüntüleri ve dosyada olan bütün görüntüleri ve raporları gönderdiklerini belirtmesi üzerine sanık Güçlü, "Saat 02.00'den önceki görüntüler yok. En erken saat 02.18'de başlıyor. Neden bizden saklanıyor. 19. klasörde olan görüntüleri inceleyemedim. Bizim lehimize olan klasördür. Dosyalardaki görüntü kayıtlarını inceleyemedik, sadece önemli anlardan alınan fotoğraf karelerin açıklamalarını raporlarda okuduk. Saat 02.48'de adam sürünerek gidiyor, ifadeleri yer alıyor. Bizim öyle bir durumumuz olmadı ve 02.48'de orada değildik. Bizden sürünen de olmadı. Sadece sahil kısmında mermilerden korunmaya çalıştık. Dosyadaki görüntülerden bize gelmeyen görüntüler var. Bu görüntüleri inceleyemedim. Sadece raporlara göre savunma yapıyorum" diye konuştu. Ayrıca görüntü analizi yapamadıklarını belirterek, "Bu ben miyim" diye soramadığını da ifade etti.
'PİŞPİRİK OYNAYIP, ÇAY İÇMİYORUZ'
Mahkeme Başkanı Baştoğ'un raporda yer alan 'Otele girmeye çalışan lazerli ekip' ifadelerine istinaden 'Lazerli ekiple karşılaştınız mı' sorusu üzerine sanık Güçlü, "Hatırlamıyorum. Siz bu görüntüleri izlediniz mi" diye karşılık verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Baştoğ, "Biz birlikte pişpirik oynayıp, çay içmiyoruz. İtirazları değerlendirip, gerekirse görüntüleri inceleyip, delil olarak sayılıp sayılmayacağına karar veriyoruz" dedi.
Güçlü, yakalandıktan sonra Muğla İl Emniyet Müdürlüğü'ne getirildiğinde kendisine polis Nedip Cengiz Eker'in şehit edilmesiyle ilgili yakından çekilmiş görüntüler izletildiğine dikkati çekip, "Emniyette izlediğim görüntüler bu dosyada yok. Bu görüntü nerede" diye sordu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Baştoğ, "Bana mı soruyorsun? Emniyette sana görüntü izletildiğinden haberim yok" dedi.
Güçlü, darbeci, terörist, suikastçı olmadığını öne sürüp, gerçek örgütün, tiyatro, mizansen hazırlayarak kendilerini oraya gönderenler, kumpası kuranlar olduklarını söyledi.
Duruşma, sanık savunmalarının alınmasıyla sürüyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz