AK Parti Adana 16. İl Danışma Meclisi ve Eğitim Semineri Toplantısı, bugün Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirildi. Toplantıya; AK Parti Genel Başkanı Yardımcısı Hayati Yazıcı, Yerel Yönetimler Başkanı Nihat Ergün, Teşkilat Başkan Yardımcısı Hasan Ali Çelik, AK Parti Adana Milletvekilleri Abdullah Torun, Abdullah Çalışkan, Recep Garip, Ziyaettin Yağcı, Ali Küçükaydın ve belediye başkanları ve çok sayıda partili katıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, toplantı sonrası Adana Büyükşehir Belediyesi Encümen Toplantı Salonu'nda bir basın toplantısı düzenledi. Yazıcı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı'nı AK Parti grubunun seçeceğini belirterek, "Bu millet 3 Kasım 2002 yılında AK Parti'ye güvenerek onu tek başına iktidar yapmıştır. Bu da 2007 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimini bu Meclisin yapacağı anlamına gelir. Cumhurbaşkanı'nı AK Parti grubu seçecek ve bir AK Partili isim de Cumhurbaşkanı olacaktır. Kimseyle uzlaşmaya gerek yok. Millet AK Parti'ye Meclise bu iradeyi vermiştir" dedi.
Yazıcı, Türkiye'nin Lübnan'a asker gönderebileceğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Türkiye çok köklü bir geçmişe sahip ülke. Biz her zaman zulme ve baskıya maruz kalmış ülkelerin toplumların yanında olmuşuzdur. Lübnan'da yaşanan savaşta çocuklar, kadınlar ve silahsız masum insanlar ölmüştür. Bunların yaşanmasını istemezdik ama oldu. Yaşanan ateşkeste de Başbakanımızın yapmış olduğu temasların belki çok faydası oldu. Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül bölgede incelemelerde bulunuyor. İncelemelerden sonra gerekli görülürse Lübnan'a asker gönderebiliriz. Tabii ki ulusal çıkarları gözetip parlamentonun kararı ile olacaktır. Bu belki bir risk ama risk almak zorundayız. Risk almazsanız, büyük devlet olamazsınız mutlaka risk almalısınız"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yazıcı, Türkiye-İsrail Dostluk Grubu'na giren bazı milletvekillerinin haberi olmadığı yönündeki soru üzerine şu yanıtı verdi:
"Türkiye'nin düşmanı yoktur. Türkiye AK Parti hükümeti ile yıllarca Türkiye'ye gelmeyen devlet başkanlarını ağırladı. Türkiye-İsrail Dostluk Grubu'na üye olan arkadaşlar da kendi iradeleriyle üye olmuşlar ve yine kendi iradeleriyle üyelikten ayrılmışlardır. Parti olarak bu gruba üye olan arkadaşlara hiçbir şekilde müdahale etmedik"
İHA