Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, dünyanın yeniden kurulduğunu belirterek, Türkiye’nin de kuruluş sürecinde rol oynaması için güçlü bir devlet yapısına ihtiyacı olduğunu söyledi. Uçum, “Bu değişiklik bir reformdur, sistem içi revizyon değil. Bir sistem reformudur. Yani eski arabayı atıyoruz, yeni bir araba alıyoruz. 21. yüzyıla uygun bizi daha güvenli daha hızlı taşıyacak bir araba alıyoruz” dedi.Manisa Sivil Dayanışma Platformunun (MASİDAP) ev sahipliğinde Manisa’ya gelen Anayasa Değişikliği Tanıtım Grubu üyeleri Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Muharrem Kılıç, Sivil Dayanışma Platformu Temsilcisi Mustafa Dağcı, Sivil Dayanışma Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin, Saruhan Otel’de sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve basın mensuplarıyla buluştu. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, anayasa değişikliği konusunda katılımcılara detaylı bilgiler verdi. Uçum, “Osmanlı’dan başlayan modernleşme tarihimizde sürekli bir yönetim arayışı içerisinde olduk. Geldiğimiz noktada bu 200 yıl içerisinde ilk kez nasıl bir siyasal sistemde yaşamak istediği halka sorulacak. Tarihimizde ilk olan bir duruma dikkat çekmek istiyorum. Devleti halka kapatırsanız başkalarına açarsınız. O başkaları da illegal yapılardır. Kadrocu yapılardır. Halk düşmanı yapılardır. Nitekim bu kapalı devlet yapısının bu özelliğini bilen faşist FETÖ çetesi 1970’li yıllardan itibaren bu kapalı devlet yapısı içerisinde bir kadrolaşma yolu ile işgal hareketine girişmiştir. O işgal hareketi neticesinde de 15 Temmuz’da Türkiye’ye karşı son derece büyük bir gerici faşist devirme ve işgal hareketini hayata geçirmişlerdir. Ama Türkiye’nin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bu millet bütünleşerek bu işgal hareketini püskürtmüştür, dağıtmıştır" dedi.“Eski arabayı atıyoruz, yeni bir araba alıyoruz”"Dünya yeniden kuruluyor. Dünyanın yeniden kuruluş sürecinde her ülke gibi biz de bir rol oynamak zorundayız. Bu rolü oynamak için de bizim güçlü bir devlet yapısına ihtiyacımız var. Güçlü devlet yapısı dediğiniz şey; yürütmesi güçlü olacak, meclisi güçlü olacak, yargısı güçlü olacak. Bu açıdan bakıldığında biz bu devlet yapısını da 21. yüzyıla uygun hale getirmek zorundayız. Adeta daktiloyla e-mail atmaya çalışıyoruz. Daktiloyla e-mail atılmaz. 1974 model arabayla Porsche’yle yarış yapamazsınız. Bu değişiklik ise bir reformdur. Sistem içi revizyon değil. Bir sistem reformudur. Yani eski arabayı atıyoruz. Yeni bir araba alıyoruz. 21. yüzyıla uygun bizi daha güvenli daha hızlı taşıyacak bir araba alıyoruz. Bu değişiklik halkın devletle olan ilişkisini güçlendiren bir değişikliktir. Çünkü çifte doğrudan, demokratik meşruiyete dayalı bir sistem kurulmaktadır. Mevcut sistemde halk sadece parlamentoyu doğrudan seçer. Bu değişiklik hem meclisi seçecektir. Hem de hükümeti doğrudan seçecektir. Devletin iki ana organı halkın kararıyla kurulacaktır. Dolayısıyla devletin iki ana organı halkın kararıyla kurulacaktır” diye konuştu.Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Şuay Alpay ise Türkiye’deki sistemin aslında gerçek manada bir parlamenter sistem olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:“1920 ile 1923 yılları arasında Türkiye’de meclis hükümeti sistemi vardı. 1923 ile 1950 arası görünürde parlamenter sistemdir ama gerçekten örtülü başkanlık sistemidir. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk 1923’ten 1938 yılına kadar cumhurbaşkanlığı döneminde hem cumhurbaşkanıdır hem de Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanıdır. Rahmetli İsmet İnönü 1938’ten çok partili hayata geçinceye kadarki süre içerisinde hem cumhurbaşkanıdır hem Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanıdır ve üstelik Atatürk’ün vefatından bir buçuk ay sonra rahmetli İnönü kendini süresiz genel başkan olarak ilan etmiştir. Aslında bu tartışmaların tarafı olan herkes biliyor ki Türkiye’deki sistem gerçek manada bir parlamenter sistem değildir.”“Bu metinden diktatörlük çıkar mı?”Anayasa değişikliği için “tek adamlık geliyor” eleştirilerinde bulunanlara da cevap veren Alpay, “Tek adamlık, diktatörlük yakıştırmalarının yapıldığı, zihinlerin karıştırıldığı bu sistem değişikliğinin bu tür yönetimi desteklediklerini söyleyenlere şunu hatırlatmak lazım; bu paket Milliyetçi Hareket Partisinin ve AK Parti’nin müşterek teklifiyle, müzakereleriyle ve meclisten geçirip bu aziz milletin önüne getirilmesiyle başlayan ve gelinen süreçtir. Allah aşkına burada iki partinin meclisteki temsiliyeti açısından tekabül ettiği oran yüzde 65’lik bir halk çoğunluğudur. Bir toplumsal mutabakatla, bir uzlaşmayla gelen bu metinden diktatörlük veya tek adamlık çıkar mı ?” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz