Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Savaş Şafak Barkçin, dünyaya başkalarının gözlüğü ile bakmaya çalışmanın yanlış olduğunu söyledi.Bursa Osmangazi Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi iş birliğiyle Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Şehir ve Medeniyet Sohbetleri’ne misafir olan Savaş Şafak Barkçin, “İnsan, zaman ve mekan olmak üzere hayatta üç boyut vardır. Kendimizi anlamamız, mekanı, dünyayı ve nerde olduğumuzu bilmemiz, zaman boyutunun farkında olmamız gerekiyor. Son 15 yıldır sürekli konuşuyoruz. ‘Biz’ diyoruz, ‘medeniyet’ diyoruz, ‘Osmanlı’ diyoruz, ancak bunların ne anlama geldiğini çok fazla kimse tahmin edemiyor. Günümüzde birçok konuşmada medeniyet kelimesinin kullanıldığını görüyoruz. Ancak, medeniyet ne demek diye sorduğumuzda tarif edene pek rastlayamıyoruz. Artık bir klişe haline geldi bu kelime” dedi.Son 200 yıldır İslam dünyasının komada olduğunu belirten Barkçin, “İslam dünyasında hayata dair her şey devam ediyordu, ancak bu hayatı yönetecek bir şuur yoktu. İslam dünyası bilinç durumuna geçtiği vakit, ilk önce mekan derinliğini merak etti. Bu durum bizde de aynı oldu. Bizde de insanların asılları ile konuşması 1992 yılından sonra olmuştur. 1992 yılında Bosna’da Müslümanlar katledilmeye başlayınca, bizim Avrupalaşma idealimiz çöktü. Herkes gördü ki Avrupa Müslümanları hiçbir şekilde kabul etmiyor. Bu sarsıntıyla birlikte insanlar bizim gerçek mekanımız neresi diye sormaya başladı. Bu yaşanan savaş, komadan çıkarak şuurumuzun açılmasına sebep oldu” diye konuştu.‘Biz’ olgusunun ve kim olduğumuzun farkına varmamızı sağlayan ikinci büyük hadisenin Osmanlı’nın 700’üncü kuruluş yıl dönümü olduğunu kaydeden Barkçin, “1999 yılından itibaren insanlar Osmanlı hakkında daha çok şey merak etmeye başladı. Tarihe olan merakın artması, insanların mekanla ilgili bilinci aramasına sebep oldu. Ancak henüz bulamadılar. Çünkü gerçek coğrafyamızı bulmamız için, gerçek bir zihnî temizliğe ihtiyacımız var. Zihin kirliliğimizi kesinlikle temizlememiz gerekiyor. İnsanların zihni açılmaya başladığında ise kafalarına takılan ikinci soru, ‘Peki biz bu hale niye geldik?’ sorusu oldu. İnsanlar tarihi olayları inceleyerek bu sorunun cevabına ulaşmak istedi. Üçüncü soru ise ‘Hangi tarihi süreçte bu olaylar yaşandı?’ oldu” dedi.Hayatın, insan, mekan ve zaman olmak üzere 3 temele dayandığını belirten Barkçin, “İnsan hayatta her şeyin temeli. Mekan ve zaman ise Allah’ın insana anlamlı bir hayat sunmak için oluşturduğu iki koordinat. Hayata bir netlik kazandırmak için bu üç boyutu zikretmek gerekir. Tarih, kimliğin en önemli parçalarından. Avrupa’ya baktığımızda tarihlerini koruduklarını ve asla tarihi bir yapıya zarar vermediklerini görürüz. İstanbul 563 yılık bir tarihe sahip olmasına rağmen baktığımızda, hiçbir semtinde ya da caddesinde tarihin tamamen korunduğunu göremeyiz. Sadece evlerin restore edildiği birkaç sokak var. Paris’e baktığımızda ise hem tarihinin muhafaza edildiğini, hem de son derece modern bir şehir olduğunu görürüz. Biz ise modernlik peşinde koşuyoruz, ancak tarihi bir şehre sahip değiliz. Nasıl böyle bir yıkım yaptık” dedi.Dünyaya başkalarının gözlükleriyle bakmaya çalıştığımızı ifade eden Barkçin, “Dünya senin dünyan değilse, sen orada kendi oyununu oynayamazsın. Önce kendi dünyanı kurman gerekir. Bizim Orta Doğu diye hitap ettiğimiz bölge aslında İngiltere’ye göre Orta Doğu. Bize göre değil. Ancak o bölgeye isim bile veremiyorsak söz sahibi olmamız da imkansız. Orta Doğu dediğimiz bölgenin adı Osmanlı Bakiyesi Topraklar olmalıdır. Avrupa Birliği Roma İmparatorluğu’nu örnek alarak kurulduğunda sorun olmuyorsa, biz de Osmanlı’dan utanmamalıyız. Bu kompleksleri atmalıyız” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz