HABER

Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (2) - "Kültür ve Turizm Bakanlığımız, merhum Mehmet Akif'in Mısır'dan Türkiye'ye döndüğünde İstanbul'un Beyoğlu ilçesinin İstiklal Caddesi'nde bulunan Mısır apartmanının dördüncü katındaki daireyi kamulaştırdı. Milli şairimizin ömrünün son demlerini geçirdiği bu daireyi Mehmet Akif Ersoy Müze Evi'ne dönüştürüyoruz" - "Toplumların kutsallarını, inançlarını küçümseyen, hafife alan yahut ideolojik siparişlere göre köreltmeye çalışan kişinin yaptığı işin adı kültür veya sanat değildir. Esasen bu tarz işlere tevessül edenlerin isimleri ve eserleri, tarihin tozlu raflarında kaybolup gitmiştir"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız, merhum Mehmet Akif'in Mısır'dan Türkiye'ye döndüğünde İstanbul'un Beyoğlu ilçesinin İstiklal Caddesi'nde bulunan Mısır apartmanının dördüncü katındaki daireyi kamulaştırdı. Milli şairimizin ömrünün son demlerini geçirdiği bu daireyi Mehmet Akif Ersoy Müze Evi'ne dönüştürüyoruz." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Törenine katıldı.

Mehmet Akif Ersoy'un hayatı ve geride bıraktığı eserlerin başlı başına Türk milletine verilmiş bir ödül olduğunu belirten Erdoğan, törende Ersoy adına varisine takdim edilecek ödülün, sadece milletin istiklal şairine olan vefasının ifadesi olduğunu söyledi.

Devlet olarak, merhum Ersoy'un mirasına sahip çıkma adına önemli bir adım attıklarını dile getiren Erdoğan, "Kültür ve Turizm Bakanlığımız, merhum Mehmet Akif'in Mısır'dan Türkiye'ye döndüğünde İstanbul'un Beyoğlu ilçesinin İstiklal Caddesi'nde bulunan Mısır apartmanının dördüncü katındaki daireyi kamulaştırdı. Milli şairimizin ömrünün son demlerini geçirdiği bu daireyi Mehmet Akif Ersoy Müze Evi'ne dönüştürüyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, müze evinin ne tür objelerle zenginleştirileceği ve millete nasıl kazandırılacağı konusunda değerlendirmeler ve istişareler yapılacağını aktardı.

Dairenin teslimatının daha yeni yapıldığını belirten Erdoğan, "Bu adımı atalım istiyoruz ve İstanbulumuzun en işlek yerinde İstiklal Caddesi'nde böyle bir müzeye dönüştürmesi çok çok isabetli olacaktır diye de düşünüyoruz. İstiklal Marşı şairimize ait pek çok eser ve şahsi eşyanın da sergileneceği bu müze evinin bilhassa gelecek kuşaklara üstadı daha yakından tanıma ve anlama imkanı vereceğine inanıyorum." ifadesini kullandı.

- "Toplumla barışık sanat ve edebiyat insanları ayakta kalmayı başarmış"

Erdoğan, "Mehmet Akif'in bize tuttuğu ışığı yeteri kadar değerlendirebildiğimizde onun aziz hatırasını hakkıyla yad etmiş olabiliriz. Ancak ülkemizde veya ülkemize baktığımızda gördüğümüz şudur, Türkiye'nin yeni Mehmet Akiflere, Ahmet Hamdi Tanpınarlara, Necip Fazıllara, Nazım Hikmetlere, Arif Nihat Asyalara, Kemal Tahirlere ihtiyacı bulunuyor. Aynı şekilde müzikte yeni Dede Efendiler, Itriler, Hacı Arif Beyler, Aşık Veyseller, Muzaffer Sarısözenler, Neşet Ertaşlar yetiştirmeden özgürlüğümüzü koruyamayız." diye konuştu.

Mimar Sinan gibi kendi alanında asırlarca devam edecek, ekoller oluşturacak mimarların yetiştirilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, Mimar Sinan'ın ömrüne 800'e yakın projeyi sığdırdığını söyledi.

Erdoğan, gelecek sürecin, Türkiye ve millet için kültür, sanat alanındaki kişilerle yeni bir yükseliş dönemine dönüşeceğine inandığını dile getirdi.

Kültür ve sanatın tabiatı gereği sivil, özgür ve vesayet kabul etmeyecek bir karakterde olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Tek tipçiliği, tek sesliliği dayatan totaliter rejimlerde sanatın layıkıyla neşvünema bulması bu sebeple pek mümkün olmaz. Aynı şekilde toplumların kutsallarını inançlarını, bunları küçümseyen, hafife alan, tahfif eden yahut ideolojik siparişlere göre köreltmeye çalışan kişinin yaptığı işin adı, kültür veya sanat değildir. Esasen bu tarz işlere tevessül edenlerin isimleri ve eserleri tarihin tozlu raflarında kaybolup gitmiştir. Buna karşılık içinden çıktığı toplumla barışık sanat ve edebiyat insanları isimleri ve eserleriyle asırlarca ayakta kalmayı başarmışlardır. Dünya ve Türk klasikleri bu anlayışın örnekleriyle doludur."

Türkiye'nin bir yandan geçmişteki değerlerine sahip çıkarken, diğer yandan da bunların izinde yeni kültür ve sanat insanları yetiştirmek mecburiyetinde olduğunu dile getiren Erdoğan, küresel düzeyde dolaşıma girecek eserler üretecek kültür ve sanat insanlarının yanında bulunmanın en baştaki görevleri olduğunu kaydetti.

- "Türkiye'nin 2053 ve 2071 vizyonunun önemli bir ayağı, kültür sanat başlığı"

Erdoğan, her fırsatta kültür ve sanat insanlarıyla birlikte olmaya önem verdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazı çevrelerin hüsnüniyet ürünü bu gayretimize dahi tahammül edemediklerini üzüntüyle takip ediyoruz. Ülkemizin en büyük sorunu kendi toplumunu, ülkesini küçümseyen bir grubun uzunca bir süre kültür sanat dünyamızı adeta esir almasıdır. Hamdolsun bu esaret yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Özellikle gençlerimiz arasında geleceğimiz adına bize ümit veren güçlü bir kıpırdanışın, arayışın, sorgulamanın giderek yükseldiğini görüyoruz. Türkiye'nin 2053 ve 2071 vizyonunun önemli bir ayağını da kültür sanat başlığı oluşturacaktır. Bugün dünyanın neresine gidersek gidelim televizyonun düğmesine dokunduğumuzda karşımıza mutlaka ülkemizde yapılmış bir televizyon dizisi çıkıyor. Bunlar da bizi mutlu ediyor. Demek ki çalıştığımızda, emek verdiğimizde, mücadele ettiğimizde, televizyon gibi rekabetin çok üst düzey olduğu bir alanda netice elde edebiliyoruz. Aynı başarıları diğer alanlarda göstermememiz için hiçbir sebep göremiyorum."

Erdoğan, 2018 Yılı Kültür Sanat Büyük Ödüllerini takdim ettikleri hocaları ve üstatları kutladı. Vefa ödülünün verildiği Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve şükranla yad eden Erdoğan, kültür, sanat politikaları kurulunun eserleri arasında Divan-ı Hümayun'un da yayınlanması fırsatının bulunmasını temenni etti.

(Bitti)

En Çok Aranan Haberler