Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda İkinci Muhtarlar Toplantısı

Cumhurbaşkanı Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm süreciyle ilgili olarak önümüzdeki günlerde ve aylarda nihai sonuçların alınacağını ümit ettiğini belirterek, “Biz bu süreci ne vatan topraklarını bölünmesine göz yummak, ne vatandaşlarımız arasında etnik temelli derin uçurumlar oluşturulmasını seyretmek için başlattık. Tam tersine hak, adalet, refah ve demokrasi çerçevesinde her vatandaşımızın bu ülkeye aynı derecede kuvvetli, aynı derecede samimi hislerle bağlanmasını temin için bu süreci başlattık” dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda ikinci kez muhtarlarla bir araya geldi. Çeşitli bölgelerden gelen muhtarlara seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin 2002 yılından itibaren büyük bir dönüşüm geçirdiğini, büyük bir sıçrama gerçekleştirdiğini söyledi.“10 yıl önce nasıl bir Türkiye vardı, bugün nasıl bir Türkiye var?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “26 tane havalimanı olan bir Türkiye’den şu anda 52 tane havalimanı olan bir Türkiye’ye geldik ve şimdi bu sayılar artmaya devam edecek. 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yolu olan bir Türkiye vardı buna 12 yılda 17 bin 500 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Hatırlayın ne tür yollardan gelip gidiyorduk. Bunları hamd olsun büyük ölçüde aştık. Köylerimiz, beldelerimiz bunların yollarını düşününün. Geldik KÖYDES diye bir uygulama başlattık, BELDES diye bir uygulama başlattık ve buralara ayrıca bütçeler çıkarmaya çalıştık ki buralarda köylerimizin, beldelerimizin yollarını süratle daha iyi hale getirebilelim” diye konuştu.“BİZ KARDEŞİZ BE… BİZ KARDEŞİZ”Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelinen noktanın önemli olduğunu ama yeterli olmadığını dile getirdi. Daha önlerinde yapacak çok işlerinin olduğunu ve kat edecekleri çok mesafenin olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şeyden önce 2023 hedeflerimiz var. Bu süreçte önümüzde aşmamız gereken çok önemli engeller buluyor. Bunlardan biri, çözüm sürecidir. Milli birlik ve kardeşlik projesi böyle başladık, demokratik açılım diye başladık, milli birlik ve kardeşlik dedik, şimdi de çözüm süreci diyoruz. Bu nedir, bu bizi birbirimize bağlayan en önemli ağ olacak. Biz kardeşiz be… Biz kardeşiz… Bu kardeşliğimizi çekemeyenler var, hazmedemeyenler var. Türküyle, Kürtüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Abazazıyla, Boşnağıyla, Arnavutuyla, Romanıyla biz kardeşiz be, bunu çekemeyenler var. Nedir bu düşmanlık, nedir bu kin, nedir bu nefret. Bunu anlamakta zorlanıyoruz ve bunun bedelini de bu ülkeye 35 yıldır çok ağır ödettiler. Çok ağır ödedik. On binlerce insanımızı, yavrumuzu kaybettik. Milyarlarca dolar bu konuda paralar kaybettik ve bunlarla neler ihya olurdu, ne köprüler, ne okullar, ne hastaneler yapılırdı. Bunların böyle bir derdi var mı, yok. Teröristin böyle bir derdi olur mu, yok. Hala şu veya bu şekilde konuşup duruyorlar” dedi.“MUHTAR KORKTUĞU GÜN ÜLKE BİTER”78 milyonu bulan insanıyla 780 bin kilometrekare vatan toprağıyla Türkiye’nin ortak hedefler, ortak idealler etrafında birliğini, beraberliğini sağlamak, kardeşliğini güçlendirmek zorunda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun en alt, en dinamik ayağının muhtarlar olduğunu kaydetti.“Korkmayacağız, yılmayacağız. Muhtar korktuğu gün ülke biter” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarların öneminden bahsetti.“VİCDANLARINI YARALAYACAK HİÇBİR GİRİŞİMİN İÇİNDE OLMADIĞIMIZI BİLMENİZİ İSTİYORUM”Çözüm sürecini onun için böyle konuştuklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:“Biz bu süreci ne vatan topraklarını bölünmesine göz yummak, ne vatandaşlarımız arasında etnik temelli derin uçurumlar oluşturulmasını seyretmek için başlattık. Tam tersine hak, adalet, refah ve demokrasi çerçevesinde her vatandaşımızın bu ülkeye aynı derecede kuvvetli, aynı derecede samimi hislerle bağlanmasını temin için bu süreci başlattık. Bir yandan geçmişin yanlışlarını ve ihmallerini telafi ederek bir yandan geleceğin alt yapısını kurarak süreci önemli bir noktaya getirdik. Elbette bunun kolay olmayacağını biliyorduk. Bunu suhuletle, sükunetle, çelik gibi sinirle yürütülmesi gereken gerçekten çok hassas bir süreç olarak görüyoruz. Dedim ya, siz varsınız. Size güveniyoruz el ele veriyoruz. Bir yandan herkesi hakkını, hukukunu teslim ederken diğer yandan hiç kimsenin rencide olmamasını sağlamak mecburiyetindeydik. Bilhassa şehitlerimizin aziz ruhunu muazzep edecek, gazilerimizi üzecek, onların ailelerinin, sevenlerinin, arkadaşlarının vicdanlarını yaralayacak hiçbir girişimin içinde olmadığımızı bilmenizi istiyorum. Hamd olsun milletimiz hem Doğu ve Güneydoğu Anadolumuz da hem de diğer bölgelerimizde sürece sahip çıktı. Tahrikler, provokasyonlar, sabotajlar ve binbir türlü farklı hesaplar içinde bir yol aralayarak bugünlere ulaştık. Önümüzdeki günlerde, önümüzdeki aylarda tüm bu çabaların nihai neticelerini görmeye başlayacağımızı ümit ediyorum. Türkiye bu meseleyi geride bıraktığında inanın 2023 hedeflerini aşıp artık 2053, 2071’i konuşmaya başlayacağız. Belki biz o günleri görmeyeceğiz ama o günleri torunlarımız görecek. Zaten mesele o değil mi? Mesele torunlarımıza önemli bir miras bırakmak değil mi? Nasıl ecdadımız bize bıraktıysa bizde şimdi onu bırakmanın gayretindeyiz.”“BİZ BU MİLLETE LAYIK OLANI YAPTIK"Cumhurbaşkanlığı Sarayı tartışmalarına da değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın geleceğe bırakılan bir miras olduğunu ama hala bunu anlamayanların olduğunun altını çizdi.Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı bazılarının istemediğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakın, ‘Buraya böyle bir saray mı gerekiyor’ diyor. Burası milletin evi ya. Burası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve şu Ankara’da Cumhuriyet tarihinde Cumhurbaşkanlığı makamı için yapılmış bir yer yoktu ve ilk defa böyle bir şey yapılıyor. Burası yapıldı ama biz dedik bununla olmaz burayı külliye yapmamız lazım. Şimdi bir tarafta kongre merkezi inşaatı devam ediyor, alt tarafından cami inşaatı devam ediyor. Bunların hepsi halka açık. Sadece buraya ait değil. Hemen onun altında büyük bir çok amaçlı toplantı salonları, sergi salonları yapılacak. Hemen onun altında Türkiye’nin en büyük inşallah Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’ni yapacağız. O da asgari 4 milyon cilt kitap olan azami 5 milyon olarak düşündüğümüz bir kütüphane burada gençlerimiz gelip 24 saat ders çalışabilecek, kitap okuyabilecek. Bu ilk defa olacak. Şimdi bundan rahatsız oluyor. Bundan niye rahatsız oluyorsun, bundan övünmen lazım. Hamd olsun Türkiye böyle bir yere sahip oldu diye bundan övünmen lazım. Her türlü bakıyorsunuz yakıştırmayı yapıyorlar, ‘yok kaçak saray, yok şu, yok bu…’ biz bu millete layık olanı yaptık, yapıyoruz ve en ince hassasiyetiyle yapıyoruz” ifadelerini kullandı.“TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDE YEPYENİ BİR DÖNEM BAŞLAYACAKTIR”Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İngiltere’de West Minister Sarayı’nın sadece restorasyonu için tamiri bakımı için harcadıkları rakam 3 milyar dolar. Biz burada onun üçte biriyle burayı yapıyoruz ve Cumhurbaşkanlığı makamına bu ülkenin muhtarları bugüne kadar gelememişti. Şimdi biz hepsini burada hepsini ağırlayacağız. Burada akademisyenlerimizi ağırlayacağız, sanatçılarımızı, sporcularımızı, halkımızı ağırlayacağız ve ağırlamaya devam edeceğiz. Milli günlerimizde, bayramlarımızda ağırlamaya devam edeceğiz. Burası Cumhurun makamı olduğuna göre Cumhurun başkanı cumhurla devamlı el ele olacak. Bunu yapıyoruz. Bundan kimse rahatsız olmasın. Şimdi ben buradan herkesi elini taşın altına koymaya çağırıyorum. Herkes çözümün bir parçası olmalıdır, bunun için çalışmalıdır. Dürüstlük ve samimiyet olmadan bu işin hepimizin arzu ettiği şekilde sonuca ulaşması mümkün değildir. Çözüm sürecine başarıyla neticelendirip bu meseleyi ebediyen geride bıraktığımız da ise hiç şüpheniz olmasın Türkiye’nin önünde yepyeni bir dönem başlayacaktır. İşte o zaman yeni Türkiye terörsüz, çatışmasız, kavgasız, gürültüsüz bir Türkiye olacaktır. Yeni Türkiye kardeşliğin, hakkın, hukukun, refahın hakim olduğu bir Türkiye olacaktır. Bu konuda en büyük desteği sizlerden, muhtarlarımızdan bekliyoruz. Yeni Türkiye’yi inşallah sizlerle beraber inşa edeceğiz” dedi.“BU MU YOLSUZLUKLA MÜCADELE?”Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin terör meselesini çözümünde mesafe kat ettikçe önüne yeni engeller, yeni bariyerler çıkarma çabaları arttığını ifade etti.Gezi olaylarının bu çabanın bir ürünü olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O tutmadı bu defa 17-25 Aralık darbe teşebbüsünü tezgahladılar. Yolsuzlukla savaşıyoruz görüntüsü altında Türkiye’nin tüm birikimine, tüm imkanlarına saldırdılar. Dikkat ediniz adı, rengi, mahiyeti ne olursa olsun her saldırıda önce ülkemizin istikrarı ve ekonomisi hedef alınıyor. Yolsuzlukla savaş diyenler bu ülkede milletin, esnafın, dükkanını, arabasını her şeyini yağmaladılar. Bu mu yolsuzlukla mücadele? Bunları yaptınız, vatandaşı, insanları öldürdüğünüz. Güveni, huzuru bu ortamı bozarak, insanların geleceği ilişkin umutlarını karartarak demokrasi ve ekonomiyi çökertme çabaları bu güne kadar hep sonuçsuz kaldı. Düşünün, yahu yol yapıyoruz millete yol, yolu yapan müteahhitlerin iş makinelerini yakanlardan daha yolsuzluk yapan kim olabilir? Düşünün havalimanı yapıyoruz, havalimanı.. Havalimanı yapan müteahhidin iş makinelerini yakanlardan daha yolsuzluk yapan kim olabilir. İşte Hakkari… Şuna kadar çoktan Hakkari’nin havalimanı bitecekti. Ama sürekli engelliyorlar. Biz diyoruz ki engellemenize rağmen Hakkari’de de havalimanı yapacağız. Cizre’yi yakıp, yıktılar değil mi? Silopi’yi yakıp yıktılar değil mi? Biz Cizre’de havalimanını yaptık. Bunu yaptık, ona rağmen yaptık. Bunlar kadir, kıymet bilmez. Iğdır, Kars hepsinde yaptık. 10-15 yıl önce kimin aklına gelirdi buralarda havalimanı olacak? Biz şu anda 17 merkezden ambulans helikopterle gidip hasta taşıyoruz. Paletli ambulanslarla dağlara tırmanıyoruz. Karda, kışta vs… Bunların kimin aklına gelirdi? Bunları sizler gayet iyi biliyorsunuz? İnşallah daha da iyi olacak. Bu oyunlar bu saldırılar bitmedi. Büyük milletlerin büyük dersleri olur. Aynı zaman büyük milletlerin, büyük imkanları, büyük hedefleri, büyük vizyonları olur” diye konuştu.