Altı Cumhurbaşkanı adayı ve milyonlarca seçmen. Bugün Türkiye Cumhurbaşkanlığı sistemi için ilk kez sandık başına gitti ve desteklediği adaya evet mührünü bastı. Şimdi heyecanla canlı seçim sonuçları takip ediliyor. İllerden ve ilçelerden oy oranları gelmeye başladı ve hangi aday nerede önde belli olmaya başladı. Peki Bingöl ilinde ve Türkiye genelinde adayların oy oranları nasıl? İşte Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları ve 2. tur senaryoları...
Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını Mynet'in canlı seçim sonuçları sayfasından anlık olarak takip edebilirsiniz. Gerek partilerin gerekse de Cumhurbaşkanlığı adaylarının oy oranlarını il il, ilçe ilçe görebilir, hangi aday hangi ilde önde, ne kadar oy aldı görebilirsiniz.
24 Haziran'da kullanılan oylar sonrası Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına göre hiçbir aday %50 oy oranını geçemezse 2. tur seçim yapılacak. 2. tur seçime, ilk turda en çok oy alan iki aday katılabilecek. İlk tura ait YSK'nın açıkladığı sonuçlara itiraz süresinden sonra 2. tur oylaması gümrük kapılarında ve yurt dışında 30 Haziran Cumartesi günü başlayacak. Ülke içindeyse 8 Temmuz Pazar günü Bingöl ilinde ve ülke genelinde vatandaşlar yeniden sandık başına gidip 2 Cumhurbaşkanlığı adayından birine oy verecekler. Bu seçimin sonuçlarını da Mynet'in canlı seçim sonuçları sayfasından takip edebileceksiniz.
OY KULLANIM SÜRECİ
Seçmenlerin oy kullanabilmesi için sandık kuruluna T.C. Kimlik numarasını taşıyan; Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı (TCKK), geçici kimlik belgesi, nüfus cüzdanı, resmi dairelerce verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, hâkim ve savcılar ile yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, avukat, noter ve asker kimlik kartı gibi kimliğini tereddütsüz ortaya koyan resimli, resmi nitelikteki belgelerden birini ibraz etmeleri gerekiyor.
Eğer resmi kimlikte T.C. kimlik numarası yoksa kişinin oy kullanabilmesi ayrıca seçmen bilgi kağıdını veya nüfus müdürlüklerince verilmiş nüfus kayıt örneğini ibraz etmesi şart.
Kimliğinizi verdikten sonra Sandık kurulu görevlisi kimliğinize göre sandık seçmen listesinde olup olmadığınızı kontrol edecek.
Seçmen listesinde iseniz görevliler size sandık kurulu mührü ile mühürlenmiş oy zarfı ile birlikte, Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimine ait 2 ayrı birleşik oy pusulasını ve Evet/Tercih mührünü verecekler. Bunlarla oy verme kabinine girip tercih ettiğiniz Cumhurbaşkanı adayı, siyasi parti, ittifak veya bağımsız aday için ilgili bölüme mühür basın.
Mührü basarken dairenin dışına taşırmamaya özen göstermek gerekiyor. Mührün kurumasını bir müddet bekledikten sonra, birleşik oy pusulalarını yazılı alan dışa gelecek şekilde ayrı ayrı katlayıp aynı zarfa koyun.
Kapalı oy verme yerinden çıkıp, zarfı sandığa bizzat atın. Evet/Tercih mührünü sandık kuruluna teslim edin.
Sandık seçmen listesinde isminizin karşısına imzanızı atın ve kimlik kartınızı alın.
OY KULLANIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Seçmenler oylarının güvenliği ve sağlığı için oy kullanırken bazı şeylere dikkat etmek durumundalar. Bunun en önemlisi mührün vurulduğu nokta ve mürekkebin bulaşmaması. Seçmenler mührü ilgili alanı taşırmadan vurmalı ve iki pusulayı da zarfa koymadan önce kısa bir süre beklemeli ki mürekkep kurusun. Mürekkebin oy pusulasında başka bir yere bulaşmaması gerekiyor.
Oy pusulasına Evet veya Tercih mührü vurulması dışında hiçbir müdahale olmaması gerekiyor. Yani imza atmak, not düşmek vb yapılmaması lazım. Oy pusulasının da zarar görmemesine özen gösterilmeli.
Seçmenler oy kabinine tek başlarına ve cep telefonlarını sandık görevlilerine teslim ederek girecekler. Oy kabini içinden fotoğraf paylaşmak yasaktır. Seçmen, kapalı oy verme yerinden dışarı çıkmadıkça, hiç kimse oraya giremeyecek. Ancak, oy pusulasını hazırlamak için, kapalı oy verme yerinde, normal süreden fazla kalan seçmenler, kurul başkanı tarafından makul bir süre verilerek uyarılacak. Bu uyarıya rağmen kapalı oy verme yerinden çıkmayan seçmen, oradan çıkarılacak.
NEREDE OY KULLANACAĞIM SORGULAMASI
Üzerinde T.C. kimlik numarası olmayan bir kimlik belgesi ibraz eden seçmenin oy kullanabilmesi için bu belgelerin yanında seçmen bilgi kağıdını veya T.C. kimliğini ispata elverişli bir belgeyi de ibraz etmesi şart olacak. Nitekim sandık sorgulama için de YSK adaylardan T.C. kimlik numarası ve nüfusa kayıtlı oldukları sıra no bilgisini istiyor. Aşağıdaki bağlantılar ile erişebileceğiniz sorgulama sayfasında T.C. kimlik numaranızı, nüfusa kayıtlı olduğunuz ili, sıra no bilgisini ve ekranda gördüğünüz resimdeki harfleri hemen altındaki alana girdikten sonra "sorgula" butonuna tıklayarak 24 Haziran seçimlerinde hangi sandıkta oy kullanabileceğinizi görebilirsiniz.
NEREDE OY KULLANACAĞIM? YURT İÇİ SEÇMEN SORGULAMA SAYFASI İÇİN TIKLAYIN
CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLARININ SİYASİ GEÇMİŞLERİ
Recep Tayyip Erdoğan: 1976 yılında Millî Selamet Partisi Beyoğlu Gençlik Kolu Başkanlığına ve aynı yıl İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığına seçilen Erdoğan, Aksaray İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu'ndan 1981 yılında mezun oldu. Millî Selamet Partisi'nin 1981'de kapatılması sonrasında, 1983'te kurulan Refah Partisi ile siyasi hayatına devam etti. 1986 milletvekili ara seçimlerinde milletvekili, 1989 yerel seçimlerinde ise Beyoğlu belediye başkanı adayı olarak seçimlere girse de her iki seçimde de seçilemedi. Milletvekili adayı olduğu 1991 genel seçimlerinde ise milletvekili olmasına rağmen tercihli oy sistemi sebebiyle Yüksek Seçim Kurulu milletvekilliğini iptal etti. 1994 yerel seçimlerinde elde ettiği %25,19'luk oy oranı ile İstanbul büyükşehir belediye başkanı seçildi. 6 Aralık 1997'de Siirt'te düzenlenen bir açıkhava toplantısı sırasında topluluğa yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler sebebiyle "halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" gerekçesiyle kendisine açılan dava sonucunda 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Belediye başkanlığı görevinden ayrılarak 26 Mart 1999'da girdiği cezaevinde dört ay on gün kaldıktan sonra 24 Temmuz 1999'da tahliye edildi.
14 Ağustos 2001'de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucuları arasında yer aldı ve partinin genel başkanlığına seçildi. Parti, girdiği ilk seçimler olan 2002 genel seçimlerinde %34,43'lük oy oranı ile Abdullah Gül'ün başbakanlığında 59. hükûmeti kurarken, siyasi yasağı süren Erdoğan seçimlere girememişti. Siyasi yasağının kaldırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan yasa değişikliği talebinin uygulamaya girmesiyle siyasi yasağı kalktı. 9 Mart 2003'te gerçekleştirilen ara seçimlerinde Siirt milletvekili olarak meclise girdi. Başbakan Gül'ün istifasını sunmasıyla, 14 Mart 2003'te başbakanlık görevine geldi. Genel başkanlığını yürüttüğü Adalet ve Kalkınma Partisi, 2007 genel seçimlerinde oyların %46,58, 2011 genel seçimlerinde ise oyların %49,83'ünü alarak Erdoğan'ın başbakanlığında sırasıyla 60. ve 61. hükûmetlerini kurdu. Parti ayrıca, oyların %41,67'sini aldığı 2004 yerel seçimleri, oyların %38,39'unu aldığı 2009 yerel seçimleri ve oyların %43,40'ını aldığı 2014 yerel seçimlerinde de en çok oy toplamayı başaran parti konumundaydı. 2007 anayasa değişikliği referandumu sonrasında anayasada yapılan değişiklikle birlikte cumhurbaşkanının ilk defa doğrudan halk oyuyla seçilmesinin önü açılırken, adaylığını koyduğu 2014'te yapılan seçimlerde aldığı %51,79'luk oy oranıyla cumhurbaşkanı seçildi ve başbakanlık ile partisindeki görevinden ayrılarak cumhurbaşkanlığı görevine 28 Ağustos 2014'te başladı.
Muharrem İnce: İlk olarak 1995 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından Yalova'dan ikinci sıradaaday gösterilse de, o seçimde CHP'nin Yalova'dan vekil çıkaramamasıyla meclise giremedi1998'de CHP'nin Yalova il başkanı seçildi.
002 seçimlerinde CHP Yalova milletvekili olarak meclise girdi. İlk döneminde, Deniz Baykal'ın liderliğine karşı muhalefet gösterip, 2004'te olağanüstü kurultay düzenlenmesine dair bir deklarasyon imzaladı. Bununla beraber, aralarında Kemal Kılıçdaroğlu'nun da bulunduğu "30'lar hareketi" olarak bilinen bu grubun ikinci bildirisine imza atmadı. 2007, 2011 Türkiye Genel Seçimleri'nde tekrar CHP Yalova milletvekili olarak meclise giren İnce, 24'üncü dönemde Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Türk Grubu üyesi oldu.
2014 tarihinde grup başkanvekilliğinden istifa ederek yapılacak kurultayda genel başkanlığa aday olduğunu açıkladı. 177 delegenin imzasıyla genel başkanlığa aday oldu. 5 Eylül 2014'te yapılan CHP 18. olağanüstü kurultayında genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu 740 oy aldı fakat Muharrem İnce 415 oyda ikinci sırada kaldı. Haziran 2015 ve Kasım 2015 Türkiye Genel Seçimleri'nde tekrar CHP Yalova milletvekili olarak meclise girdi. 19 Kasım 2015 tarihinde Olağanüstü Kurultay için 500 imza toplamış ancak yeterli imzaya ulaşamadığı için olağanüstü kurultay yapılmamıştır. İnce, 4 Mayıs 2018'de partisi tarafından 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı olarak gösterildi.
Selahattin Demirtaş: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Demirtaş, siyaset öncesi serbest avukatlık ve İHD (İnsan Hakları Derneği) Diyarbakır şubesinde yöneticilik yapmıştır. Uluslararası Af Örgütü Diyarbakır şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın kurucuları arasındadır.
2007'de DTP'de Grup Başkanvekilliği yaptıktan sonra DTP'nin kapatılması sürecinde yeni kurulan BDP (Barış ve Demokrasi Partisi)'ye geçerek partinin 1 Şubat 2010 tarihinde yapılan olağanüstü kongresinde Genel Başkan seçildi. BDP'nin Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) katılması sürecinde 2014 yılında yapılan 2. Olağanüstü kongrede Figen Yüksekdağ ile birlikte HDP eş genel başkanlığına seçilmiştir.
2007 Türkiye genel seçimlerinde Diyarbakır, 2011 genel seçimlerinde Hakkâri ve Haziran 2015 genel seçimlerinde İstanbul milletvekili olarak meclise girdi. 2014 yılının ağustos ayında ilk defa referandum yoluyla yapılan cumhurbaşkanlığı seçimine katılan 3 adaydan biri olan Selahattin Demirtaş %9.76 oy alarak 3. sırada kaldı. 4 Kasım 2016'da HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve dokuz HDP'li milletvekili ile birlikte Türkiye Anayasası'na göre "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "terör örgütü üyesi olmak", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "örgüt adına suç işlemek" iddialarıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Edirne F Tipi Cezaevi'ne götürüldü.
21 Şubat 2017 tarihinde Doğubayazıt 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve devletin kurum ve organlarını aşağıladığı" gerekçesiyle 5 ay hapse çarptırıldı. 24 Haziran seçimleri için partisi HDP tarafından Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterildi.
Meral Akşener: Ağabeyinin MHP Kocaeli il başkanı oluşu nedeniyle lise ve üniversite hayatında ülkücü mücadelede yer almıştır. Aynı zamanda parti siyasetiyle de bu süre içinde ilgilenmiştir. 1994 yerel seçimlerinde Doğru Yol Partisi'nden Kocaeli Büyükşehir Belediye başkan adayı olmuştur.
1995 yılında Doğru Yol Partisi (DYP) Kadın Kolları Başkanı olan Meral Akşener, ilk defa 1995 Türkiye genel seçimlerinde DYP Kocaeli milletvekili olarak meclise girdi. Necmettin Erbakan başkanlığında 28 Haziran 1996 tarihinde Refah Partisi (RP) ve DYP koalisyonunun oluşturduğu 54. Türkiye Hükûmeti'nden 3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk kazası sonrası İçişleri Bakanlığı görevinden istifa eden Mehmet Ağar'ın yerine İçişleri Bakanlığı görevini üstlenerek Türkiye tarihindeki ilk kadın İçişleri Bakanı oldu. 28 Şubat süreci'nin yaşanması ile 54. Türkiye Hükümeti'nin dağılmasının ardından görev süresi 30 Haziran 1997 tarihinde son buldu. 1999 Türkiye genel seçimlerinde DYP İstanbul milletvekili olarak tekrar meclise girdi. 2002 Türkiye genel seçimlerinde ise DYP %9,54 oy alarak baraj altında kaldı.
4 Temmuz 2001 tarihinde Doğru Yol Partisi'nden istifa ederek Fazilet Partisi'nden kopan Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğini yaptığı 'yenilikçi' kanat olarak adlandırılan oluşuma katıldığını Abdullah Gül ve arkadaşlarının çalışma ofisi olarak kullandıkları Politik Araştırmalar Merkezi’nde basın toplantısıyla ilan etti. Yeni parti için çalışma yaparken oğlunun da parti adı için çalışma yürüttüğünü söyledi. Ancak bir süre sonra "Milli Görüş çizgisini sürdürüyorlar" diyerek hayal kırıklığı yaşadığını belirterek yenilikçi hareketten ayrılıp 3 Kasım 2001 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi'ne katıldı.
2001 yılında Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) katılan Akşener, 2007 Türkiye genel seçimlerinde MHP İstanbul milletvekili olarak meclise girdi. Bu süre içerisinde MHP genel başkanı Devlet Bahçeli'ye siyasi işler alanında başdanışmanlık yaptı. 2004 yerel seçimlerinde MHP'den İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı oldu. En son 1968 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'den (CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili seçilen Muş milletvekili Hayriye Ayşe Nermin Neftçi'den sonra 10 Ağustos 2007 tarihinde Güldal Mumcu ile beraber TBMM başkanvekilliği görevine seçildi. TBMM'de Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubu üyeliği yaptı. 2011 ve Haziran 2015 genel seçimlerinde tekrar MHP İstanbul milletvekili olarak tekrar meclise girdi. Fakat Kasım 2015 Türkiye genel seçimlerinde partisinden milletvekili adayı gösterilmedi.
Kasım 2015 genel seçimlerinde MHP'nin oy kaybederek mecliste temsil edilen dördüncü parti olması üzerine ay sonunda yapmış olduğu basın toplantısında kurultay talebinde bulunmuş ve "Üzerime düşen her görevi yapmaya hazırım." demiştir. Mahkeme kararıyla yapılacak olan MHP olağanüstü kongresi için Meral Akşener genel başkan adayı oldu. Olağanüstü Kongre tarihi olarak 15 Mayıs'ın belirlendiğini açıklandı. MHP Genel Merkezi ise bu kararı tanımadığını bildirdi. 8 Eylül 2016 tarihinden partiden ihraç edildi. Meral Akşener, 19 Haziran 2016 tarinde Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak, partiden ihraç kararına ihtiyati tedbir konulmasını istedi. MHP'nin ihraç kararına açmış olduğu iptal davası, 15 Aralık 2016 tarihinde Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi ve bu kararla partiden ihracı kesinleşti.
İyi Parti'yi kuran Meral Akşener, 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı olmak için 2 Mayıs 2018'de YSK'ya başvurdu ve seçmenlerin aday teklifinde bulunabildiği ilk gün olan 4 Mayıs 2018'de gerekli 100.000 imzaya ulaşarak aday olmaya hak kazandı.
Temel Karamollaoğlu: 1977 yılında Millî Selamet Partisi'nden Sivas Milletvekili seçildi. Parlamento çalışmalarında KİT Komisyonu üyeliği yaptı ve Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi'nde Türkiye'yi temsil etti. 1978’de parti genel kurulu üyeliğine seçildi.
1980 askeri müdahalesinden sonra 1987 referandumuna kadar aktif siyasetten uzak kaldı. 1980'lerde bir müddet özel müşavirlik yaptı ve daha sonra bir tekstil firmasında idârî görevlerde bulundu. Referandumla birlikte politik hayata geri döndü ve Refah Partisi genel idare kurulu üyeliğine seçildi. 1989 yılında Refah Partisi'nden Sivas belediye başkanlığına seçildi. Bir dönem belediye başkanlığı yaptıktan sonra 1994 mahalli idareler seçimlerinde aynı ilde yeniden Refah Partisi'nden belediye başkanı seçildi.
1993 Sivas Katliamı'nda saldırgan kitle Madımak Oteli'nin önündeyken yanlarına gittiğinde, "Mücahit Temel" sloganlarıyla karşılandığı, kalabalığa hitaben "Bir defa şöyle bir fatiha okuyalım. Şunların ruhuna el fatiha diyelim" diye konuştuğu ve "Gazanız mübarek olsun" dediği basında çıkan haberlerde yer aldı. Karamollaoğlu, bu sözlerle ilgili yıllar sonra verdiği bir röportajda "Hiç hatırlamıyorum. Bir kalabalığı nasıl teskin edersiniz? Onların gönlünü alarak... Orada, 'Oturun sakinleşin, bir Fatiha okuyun' dememin, demememin bir önemi yok ki. Ters bir konuşma yapsam, emniyet müdürü bana müdahale etmez mi? Sonuçta kalabalık dağıldı. O halk orada tahrik olsaydı, yürürdü. Sadece ben çıkıp önlemeye çalıştım. Hedef bendim. Eğer başka biri belediye başkanı olsaydı, olayları önlemek için gösterdiği çabadan dolayı bir de madalya takarlardı." dedi. Katliamın bir numaralı sanığı olan ve 17 yıldır firarda olan dönemin belediye meclis üyesi Cafer Erçakmak'ın hiçbir suçu olmadığını savunan Karamollaoğlu, katliamda yaşamını yitirenlerin yanarak değil, dumandan boğularak öldüğünü iddia etti. Karamollaoğlu, Madımak Oteli'nin utanç müzesine dönüştürülmesinin Sivas'a en büyük ihanet olacağını ve Türkiye'nin çok büyük acılar yaşadığını ama hiçbirinin bunun kadar istismar edilmediğini ileri sürdü.
1995 Genel Seçimlerinde Refah Partisi'nde Sivas Milletvekili olarak parlamentoya girdi. Bu dönemde NATO Parlamenter Asamblesi Üyesi olarak görev yaptı. Aynı dönemde Refah Partisi grup başkanvekilliğine seçildi. Bu görevini Refah Partisi'nin kapatılmasına kadar sürdürdü.
Refah Partisi’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasından sonra Fazilet Partisi'ne katıldı. 1999 seçimlerinde Sivas’tan yeniden milletvekili seçildi. Bu yasama döneminde NATO Parlamenter Asamblesi Üyeliği devam etti. Mayıs 2000 tarihinde yapılan Saadet Partisi kongresinde genel idare kurulu üyeliğine seçildi ve dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevine getirildi. Yüksek İstişare Kurulu tarafından 24 Ekim 2016 tarihinde Saadet Partisi (SP) genel başkan adaylığına seçildi. 30 Ekim 2016 tarihinde gerçekleştirilen Saadet Partisi 6. Olağan Kongresi'nde 891 delegenin 871'inin oyunu alarak Saadet Partisi Genel Başkanlığı görevine seçildi.
2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı olmak için 2 Mayıs 2018'de YSK'ya başvurdu ve seçmenlerin aday teklifinde bulunabildiği üçüncü gün olan 6 Mayıs 2018'de gerekli 100.000 imzaya ulaşarak aday olmaya hak kazandı.
Doğu Perinçek: Mart 1968'de tamamladığı "Türkiye'de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi" adlı doktora teziyle, hukuk doktoru oldu. Yine aynı zamanlarda Fikir Kulüpleri Federasyonu (Dev-Genç) genel başkanlığı görevini üstlendi ve 1968'de gerçekleşen kitlesel gençlik eylemlerinin önderlerinden oldu. 1968 Kasım'ında arkadaşlarıyla birlikte Aydınlık dergisini kurdu. Millî Demokratik Devrim tezlerini savunan Perinçek 1969'da illegal Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP) örgütünü kurdu. 12 Mart 1971 Muhtırası'nın ardından tutuklandı ve TİİKP davasında, Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca 20 yıl hapse mahkûm edildi. İki buçuk yıl kadar hapis yatmasının ardından, 1974 Temmuz'unda genel afla serbest kaldı.
28 Ocak 1978'de Türkiye İşçi Köylü Partisi'ni kurdu.
12 Eylül 1980 Darbesi'nin ardından tutuklandı. 8 yıl hapse mahkûm edilen Perinçek, Mart 1985'te serbest kaldı. 1991'de Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesinin kaldırılmasıyla siyasal haklarına kavuştu ve aynı yılın Temmuz ayında Sosyalist Parti 2. Büyük Kongresinde genel başkan seçildi.
Sosyalist Parti'nin bölücülük suçlamasıyla Anayasa Mahkemesi'nce kapatılması üzerine kurulan İşçi Partisi'ne 10 Temmuz 1992'de genel başkan oldu. 28 Şubat sürecindeki aktif tutumuyla öne çıkan Perinçek, bu dönemde "Cumhuriyet Devrimi Kanunları Uygulansın" kampanyasını başlattı, "Ordumuz tankları resmi geçit için almadı", "TSK, Cumhuriyet Devrimi'nin mevzilerine girmiştir" sözleriyle dikkat çekti.
Perinçek, Ergenekon örgütü soruşturması kapsamında 21 Mart 2008 günü saat sabah 04.30 sıralarında, evine baskın yapılmak suretiyle, Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı gazeteci İlhan Selçuk, İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu ve pek çok İşçi Partilinin de aralarında bulunduğu isimlerle birlikte gözaltına alındı. Yapılan sorgunun ardından tutuklandı. Perinçek; silahlı terör örgütü kurma, yönetme, zorla hükumeti ıskata teşebbüs, T.C. hükumetine karşı silahlı isyana tahrik, açıklanması yasak belgeleri temin etme suçlamasıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmıştır ve 5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında 117 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. 6 Mart 2014 tarihinde Özel Yetkili Mahkemelerin TBMM kararı ile kaldırılmasının ardından 10 Mart 2014 akşamında tahliye edilmiştir.
Perinçek, 2018 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde cumhurbaşkanı adayı olmak için 1 Mayıs 2018'de YSK'ya başvurdu ve seçmenlerin aday teklifinde bulunabildiği altıncı ve son gün olan 9 Mayıs 2018'de gerekli 100.000 imzaya ulaşarak aday olmaya hak kazandı.