YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: “türkiye, Avrupa’nın Geleceğinden Endişeli"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, ırkçı, sağcı, göçmen karşıtı, İslam karşıtı kesimlerin Avrupa siyasetini derinden...

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, ırkçı, sağcı, göçmen karşıtı, İslam karşıtı kesimlerin Avrupa siyasetini derinden etkilemeye başlamasının Avrupa’nın geleceği açısından endişe verici olduğunu belirterek, Almanya Şansölyesi Merkel’e, “Asıl üzücü olan Türkiye söz konusu olduğu zaman özellikle Almanya üzerinden gelen Türkiye ve Erdoğan karşıtlığının sistematik bir şekilde üretilmesi ve dünyaya servis edilmesidir” ifadeleriyle cevap verdi.Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Sözcü İbrahim Kalın, 16 Nisan’da yapılacak halk oylaması öncesi bazı siyasilerin Almanya’da yapacakları programların engellenmesine ilişkin, “Irkçı, sağcı, göçmen karşıtı, İslam karşıtı kesimlerin ana akım Avrupa siyasetini artık derinden belirlemeye başladığını görüyoruz. Bu Avrupa’nın geleceği açısından endişe verici bir tablodur” ifadelerini kullandı.Almanya Şansölyesi Merkel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uygulamaları "Nazi dönemi"ne benzettiği yönündeki açıklamalarını üzücü bulmasına ilişkin açıklamayı değerlendiren Kalın, “Açıkça referandum konusunda ‘hayır’ kampanyası yürütenlere, buna PKK ve diğer terör örgütleri de dahil kapılarını açarken, göz yumarken, bunlara her türlü imkanı sağlarken, aynı ülkenin aynı kampanyanın öbür tarafını temsil eden siyasileri engellemeye çalışması, asıl üzücü olan budur” dedi.“Boşuna uğraşmayın, bunun kararını millet verecek”16 Nisan halk oylaması kampanyası çerçevesinde Avrupa’daki bazı ülkelerin siyasilerin Türk vatandaşları ile buluşmalarını engellemelerine ilişkin İbrahim Kalın, “Burada ibretamiz bir tablo ile karşı karşıyayız. Avrupa’da bazı ülkeler, bazı siyasiler, bazı çevreler, bazı basın kuruluşları adeta Türkiye’de referandumdan ‘evet’ çıkmasın diye hummalı bir çalışmanın içerisine girmiş görünüyorlar. Bizim onlara mesajımız çok net, boşuna uğraşmayın, bunun kararını millet verecek. Bunun kararını siz değil, bu millet verecek. Dolayısıyla böyle engellemelerle ne bizim Avrupa’daki 5 milyon vatandaşımızla gönül bağımızı kopartabilirsiniz ne de vatandaşlarımızın en temel demokratik hakkını ellerinden almak suretiyle onları bu demokratik haklarını kullanmaktan mahrum edeceğinizi zannedebilirsiniz. Aslında vatandaşlarımızın en güzel cevabı sandığa giderek, oyunu kullanarak, daha motive, daha heyecanlı bir şekilde bu süreci yaşayarak, demokratik hakkını kullanarak en güzel cevabı vereceğinden en ufak bir şüphemiz ve tereddüdümüz yoktur” diye konuşu.“Avrupa’nın geleceği açısından endişe verici bir tablodur”Avrupa’nın genel gidişatı ile ilgili Türkiye’nin endişe içinde olduğunu kaydeden Kalın, “Normal şartlarda amasız fakatsız reddedilmesi, kınanması gereken ırkçı, sağcı, göçmen karşıtı, İslam karşıtı kesimlerin ana akım Avrupa siyasetini artık derinden belirlemeye başladığını görüyoruz. Bu Avrupa’nın geleceği açısından endişe verici bir tablodur. Bu Avrupa’nın temel değerleri açısından endişe verici bir tablodur, bu Avrupa’nın demokrasi, insan hakları, çoğulculuk, katılımcılık iddialarının altını oyan bir tablodur. Burada bazı Avrupalı siyasilerin ‘Türkiye’deki iç siyasi tartışmaları bizim ülkelerimize taşımayın’ şeklinde bazı açıklamalarının olduğunu görüyoruz. Bunun da çok düşündürücü bir cümle olduğunu ifade etmem gerekir. Zira Türkiye karşıtı birçok örgüte, faaliyete kucak açan, destek veren, bunları allayıp pullayan ülkelerin şimdi bir referandum münasebeti ile ‘Türkiye’deki siyasi tartışmaları bize taşımayın’ şeklinde açıklamalar yapmaları oldukça düşündürücü. Aslında bu olup biteni açık bir şekilde ortaya koyuyor. Eğer Türkiye’deki tartışmaları ya da siyasi farklılıkları ‘bizim ülkemize taşımayın’ gibi bir iddianız varsa, böyle bir talebiniz varsa öncelikle siz kendi ülkelerinizde Türkiye karşıtı bu örgütlerin faaliyetlerini durdurursunuz. Onlarca yıldır söylediğimiz gibi Avrupa ülkeleri, AB eğer gerçekten terörle mücadele konusunda samimiyse, tutarlıysa kayıtsız şartsız bir şekilde Türkiye’nin yanında durur ve Avrupa’daki PKK, FETÖ, DHKP-C gibi Avrupalı devletlerin de kabul ettiği terör örgütlerinin faaliyetlerine izin vermezler. Ama tablonun böyle olmadığını görüyoruz. Türkiye karşıtlığı bir enstrüman olarak kullanabilecekleri bütün unsurları devreye soktuklarını, bunları desteklediklerini, bunların önlerini açtıkları ve buna demokratik ifade özgürlüğü hakkı gibi başlıklar verdiklerini görüyoruz. Buna mukabil 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da gördük, oradaki vatandaşlarımız darbe karşıtı, demokrasi yanlısı gösterilen, toplantılar yapmaya kalktıklarında ne tür engellerle karşılaştıklarını da gördük. Cumhurbaşkanımızın bir video konferans yolu ile Almanya’daki bir programa katılmasının dahi çok hızlı bir süreçle, mahkeme kararı ile hatta Anayasa Mahkemesine çıkartılmak suretiyle engellendiğini de bizzat gördük. Halbuki aynı ülkede bölücü terör örgütünün liderlerinin, sözcülerinin video konferans yolu ile Türkiye’ye savaş açtıkları merkezlerden, Kandil gibi yerlerden toplantılara katıldıklarını ve ‘Türkiye’ye karşıtı terörizme devam edeceğiz’ mesajlarını açıkça verdiklerini de defalarca gördük. Bunları engellemeyen makamların şimdi bu ülkenin seçilmiş bakanlarını ve siyasilerini en temel haklarını kullanmak için engellemeye çalışmaları oldukça düşündürücüdür” şeklinde konuştu.“Asıl üzücü olan PKK terör örgütü mensuplarının Almanya’da ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde bu kadar serbest cirit atmasıdır”Almanya Şansölyesi Merkel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını üzücü bulduğunu belirttiği açıklamayı değerlendiren İbrahim Kalın, “Asıl üzücü olan Avrupa’nın bugün içinde bulunduğu tablodur. Bu bütün bu süreci tetikleyen, sayın bakanlarımızın, Dışişleri Bakanımızın, Ekonomi Bakanımızın ve diğer siyasilerimizin Almanya’ya yapacağı ziyaretlerin engellenmesidir. Buna ilişkin yapılan açıklamalara baktığınızda gerekçe olarak ortaya konan sebeplere baktığınızda, ortada hakikaten trajikomik bir tablonun olduğunu görüyoruz. Açıkça referandum konusunda ‘hayır’ kampanyası yürütenlere, buna PKK ve diğer terör örgütleri de dahil kapılarını açarken, göz yumarken, bunlara her türlü imkanı sağlarken, aynı ülkenin aynı kampanyanın öbür tarafını temsil eden siyasileri engellemeye çalışması, asıl üzücü olan budur. Elbette Almanya bizim için önemli bir ülkedir, orada 4 milyona yakın vatandaşımız var, bizim en önemli ticaret ortaklarımızdan birisidir ve Sayın Merkel haklı, bazı konularda derin görüş ayrılıklarımız var, mesela terörle mücadele konusunda. Yıllardır Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde, 15 yıldır hemen her toplantısında, benimde her seferinde katıldığım, bizzat şahit olduğum, hazırlığını yaptığım bütün toplantılarda gündeme getirdiğimiz PKK terör örgütü mensuplarının Almanya’da ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde bu kadar serbest cirit atabilmesi, faaliyet yapması, eleman devşirmesi, para toplaması, bunlara karşı nasıl adım atmazsınız, nasıl tedbir almazsınız sorularının her seferinde cevapsız bırakıldığını gördük, asıl üzücü olan budur. Almanya’nın resmi raporlarında, Almanya’nın anayasayı koruma komisyonunun hazırladığı raporlarda bölücü terör örgütünün Almanya’da son 10 yılda nasıl örgütlendiğini, ne kadar üyeye sahip olduğunu, ne kadar para toplandığını, bunların nasıl götürüldüğünü bizzat kendileri yazıyorlar. Bunlar bizim iddiamız değil, kendi raporlarında ortaya koydukları tablo. Bu tabloya rağmen bir tedbir alınmaması, bir adım atılmaması, asıl üzücü olan budur. Asıl üzücü olan Almanya gibi Avrupa’nın son derece önemli ülkelerinden birisinin Türkiye’nin AB üyeliği konusunda bir direnç göstermesi ve süreci tıkamasıdır. Asıl üzücü olan bu kadar tarihi, kültürel, ekonomik ilişkiye rağmen Türkiye söz konusu olduğu zaman özellikle Almanya üzerinden gelen Türkiye ve Erdoğan karşıtlığının sistematik bir şekilde üretilmesi ve dünyaya servis edilmesidir. Herhalde üzerinde düşünülmesi gereken konular bunlar” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler