Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD'nin İran'la nükleer anlaşmadan çekilme kararına ilişkin, "ABD'nin tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmesi endişe vericidir. Bu, bölgede yeni istikrarsızlıklara, gerilimlere ve çatışmalara yol açma riskini taşımaktadır. Uzun müzakereler sonunda, diplomatik girişimler neticesinde varılmış bir anlaşmanın tek taraflı iptal edilmesi, elbette ABD'nin güvenirliğini de sarsmaktadır." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin dış politikadaki hareketliliğinin aynı şekilde devam ettiğini belirten Kalın, son 3 hafta içerisinde yoğun bir diplomasi trafiği olduğunu aktardı.
Azerbaycan seçimlerinden sonra İlham Aliyev'in ilk yurt dışı ziyaretini 24-25 Nisan'da Türkiye'ye yaptığını hatırlatan Kalın, bunun iki ülkenin kadim kardeşliğinin, dostluğunun, tarihi, kültürel ve dini bağlarının, siyasi müttefikliğinin en güzel göstergesi olduğunu belirtti.
Kalın, 29 Nisan-4 Mayıs'ta Özbekistan ve Güney Kore ziyareti yapıldığını hatırlatarak, bu ziyaretin Özbekistan ayağının önem arz ettiğini vurguladı.
Türk dünyasıyla ilişkilerin he düzeyde güçlendirmesi noktasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tam bir iradesi olduğuna işaret eden Kalın, bunun Özbekistan'daki yeni yönetimle hayata geçiriliyor olmasından memnuniyet duyulduğunu bildirdi.
Özbekistan ile her alanda 25 anlaşma imzalandığını anımsatan Kalın, Türk iş adamları daha rahat bir ortamda çalışabileceklerini, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in Taşkent'te yapılan İş Forumu'nda açıkça ifade ettiğini anlattı.
- "Diplomatik girişimler devam edecek"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Güney Kore ziyaretinin de Kuzey-Güney Kore yakınlaşmasının hemen ardından gerçekleşmesinin anlamlı olduğunu, Güney Kore makamlarının bu ziyaretten duydukları memnuniyeti ifade ettiklerini aktaran Kalın, "Kuzey-Güney yakınlaşmasını Türkiye tam olarak desteklemektedir. Kore Yarımadası'nda nükleer silahsızlanma programını da tam olarak desteklediğimizi ifade etmek isterim. Bu konuda Cumhurbaşkanımız, Güney Kore Cumhurbaşkanı'yla yaptığı görüşmede de 'Bize düşen bir şey olursa, herhangi bir katkı söz konusu olursa buna hazır olduğumuzu' ifade ettiler. Cumhurbaşkanımızın da Güney-Kuzey yakınlaşmasıyla ilgili diplomatik girişimleri bundan sonra da devam edecek." diye konuştu.
- "Somut neticelerini hep birlikte göreceğiz"
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'in Türkiye ziyaretine atıfta bulunan Kalın, "Bu da bizim 360 derece dış politika perspektifimizin güzel örneklerinden birisi. Bir tarafta Azerbaycan bize geliyor, biz Özbekistan'a Güney Kore'ye gidiyoruz. Sırbistan geliyor. Yakınlarda biliyorsunuz, bu hafta sonu İngiltere ziyareti olacak. Ardından ayın 20'sinde Bosna Hersek ziyareti olacak. Dolayısıyla 'Türkiye tek boyutlu, tek kutuplu dış politika izliyor. Şu eksenden, bu eksenden uzaklaşıyor' gibi eleştirilerin bir gerçekliği olmadığını da teyit etmesi açısından önemli." ifadesini kullandı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic'in ziyaretinin ikili ilişkilerin gelişmesi, Balkanlarda güven ve istikrarın tesisi anlamında önemli bir dönüm noktası olduğunu anlatan İbrahim Kalın, "Belgrad-Saray Bosna karayolunun ki bunu Sayın Cumhurbaşkanımız 'Balkanlar Barış Yolu' olarak ifade ettiler, hayata geçirilmesi noktasında da çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Bunun da önümüzdeki yıllarda somut neticelerini hep birlikte göreceğiz." diye konuştu.
- "ABD'nin güvenirliğini de sarsmaktadır"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ABD'nin İran'la nükleer anlaşmasından çekilme kararına ilişkin, pozisyonlarının bu anlaşmanın devam etmesinden yana olduğunu vurgulayarak, "ABD'nin tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmesi endişe vericidir. Bu, bölgede yeni istikrarsızlıklara, gerilimlere ve çatışmalara yol açma riskini taşımaktadır. Uzun müzakereler sonunda, diplomatik girişimler neticesinde varılmış bir anlaşmanın tek taraflı iptal edilmesi, elbette ABD'nin güvenirliğini de sarsmaktadır." değerlendirmesini yaptı.
Diğer ülkelerle beraber bu anlaşmanın devam etmesi tarafında olduklarını bildiren Kalın, çeşitli Avrupa ülkelerinin bu konudaki ortak açıklamalarını hatırlattı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Biz bölgede hiçbir ülkenin nükleer silaha sahip olmasını istemiyoruz. Bölgemizin tamamen, sahibi kim olursa olsun, nükleer silahlardan arındırılması bizim öncelikli hedefimizdir. Buna bölgede nükleer silah sahibi olduğu bilinen ülke ya da ülkelerde dahildir. Dolayısıyla bu konuyla ilgili bizim de temaslarımız, girişimlerimiz devam edecek. Konuyu yakından takip edeceğiz." yorumunu yaptı.
- "Kitabımızla uğraşmak yerine aşırı sağın yükselişini önlemeye çaba sarf etsinler"
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer'ın açıkladığı "2017 Suç İstatistik Raporu"na atıfta bulunan Kalın, 2017 yılında İslam karşıtı nefret suçlarının sayısındaki ciddi artışa işaret etti.
Geçen yıl Almanya'da bin 75 İslam karşıtı nefret suçu işlendiğini belirten Kalın, "Bu, raporlara giren, kayıtlara giren, resmi olarak veri halinde elimize gelen saldırılar. Muhtemelen bunların dışında daha başka saldırılar da var. İslam karşıtı saldırılara paralel olarak aynı şekilde antisemitik saldırıların da nefret suçlarının da artış gösterdiğini görüyoruz." dedi.
Aynı rapora göre, Almanya'da bin 507 antisemitik suç işlendiğine işaret eden Kalın şunları kaydetti:
"Bütün bunları topladığınızda bizim mesajımız çok açık ve net; antisemitizmin kaynağı ne İslam'dır ne Müslümanlardır, Avrupa'da yükselişe geçen aşırı sağ hareketlerdir, ırkçı söylemlerdir, nefret söylemlerdir. Bazı Avrupalılar, kutsal kitabımıza ilişkin kendilerince birtakım çağrılarda, taleplerde ya da tasarruflarda bulunmak yerine, öncelikle Avrupa'da yükselişe geçen bu aşırı sağın nereye gideceğine dair birtakım tedbirler almalıdırlar. Bizim kitabımızla uğraşmak yerine, aşırı sağın yükselişini önlemek için çaba sarf etmelidirler. Çünkü antisemitizm gibi ırkçı nefret söylemlerinin, İslam karşıtı ırkçı nefret söylemlerinin kökeni ne Müslümanlardır ne de kutsal dinimizin kitabıdır. Bu Avrupa'da yaşanan aşırı sağcı, ırkçı nefret söylemleridir. Bunun kayda geçirilmesinin önem arz ettiğini ifade etmek etmek istiyorum."
- "Manipülasyonlar geçmişte netice vermedi, vermeyecek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bir gün milletimiz tamam derse o zaman kenara çekiliriz." sözlerinin ardından sosyal medyada "tamam" mesajlarıyla başlatılan kampanyanın hatırlatılması üzerine Kalın, şu görüşlerini paylaştı:
"Sosyal medya etkin bir iletişim aracı, buna bigane kalmak mümkün değil. Fakat sosyal medyayı kullanarak birtakım manipülasyonlara girişmek de netice vermeyecek beyhude çabalardır. Biz geçmişte, daha önceki seçimlerde, başka olaylarda, Gezi olaylarında bu tür şeyleri çok yaşadık, tecrübe ettik. Bunun nihai kararını verecek olan milletimizdir. Sandığa gittiği zaman vereceği karar, asıl belirleyici olacaktır."
Bunun "Sosyal medyaya ilgisiz kalalım, kullanmayalım" anlamına gelmeyeceğini bildiren Kalın, "Birtakım sahte hesaplar üzerinden manipülasyonlar yapılmasının geçmişte bir netice vermediğini, bundan sonra da vermeyeceğini ifade etmek isterim." diye konuştu.
Gerçeklerle uğraşılması çağrısında bulunan Kalın, şunları söyledi:
"Zaten hayatımızda çok fazla sanal şey var. Gerçekler her şeyi ortaya çıkaracak. 24 Haziran'da milletimizin önüne sandık konulduğunda, milletimizin kararının ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Biz tabii ki bu kararın devam olacağını öngörüyoruz, düşünüyoruz, inanıyoruz. Bu konuda güvenimiz tam. En ufak bir tereddüdümüz yok. 'Şu kadar tweet atılmış, bu kadar TT olmuş' bunlar çok bağlayıcı şeyler değil. Aslolan milletimizin aklıyla, vicdanıyla vereceği karardır. Biz de bütün gayretimizi, çabamızı buna teksif etmiş durumdayız."
(Sürecek)