Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Başkanlık Sistemi tartışmalarına işaret ederek, "Özellikle 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarını dikkate alarak, elbette bu konu milletimize tekrar sorulmak suretiyle bir karara bağlanacaktır. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın tavrı bellidir. Başkanlık sisteminin Türkiye’ye lig atlatacağı konusunda, bizim kanaatimiz nettir" dedi.Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, Suriyeli mültecilerin Türkiye’de ağırlandığını belirterek, "Bu bir insani görevdir. Uluslararası hukuktan kaynaklanan görevdir. İnsanları bile bile ölüme terk edemezsiniz. Başka ülkeler böyle davranabilir. Türkiye akrabalık bağları olan devlet olarak da böyle birşeye izin vermez. Avrupa’dan veya başka yerlerden ne tür yardım gelirse gelsin biz Suriyeli mültecilerine yönelik insani vazifelerimizi yerine getirmeye devam edeceğiz. Tabii ki Suriye’den mülteci krizi ile ilgili Türkiye-AB ilişkilerinde yaşanan ivme umut vericidir. Bu ivmeyi devam ettirmek, hızlandırmak, Türkiye-AB ilişkilerinden belki yeni bir sayfa açarak yeni dinamizm getirmesini de arzu ediyoruz. Bu çerçevede Ekim ayının başında Sayın Cumhurbaşkanımızın Brüksel ziyareti oldu, ardından Sayın Merkel Türkiye’yi ziyaret etti, burada da İstanbul’da yaptığımız görüşmede de mülteci meselesi ele alındı. Mültecilere yönelik acil eylem planının hayata geçirilmesi, Türkiye’nin önünde bulunan yeni fasılların açılması gerektiğini çeşitli vesilelerle ifade ettik. Mülteci krizi bir sonuçtur bunun kökenine inmeden mülteci krizini çözmek elbette mümkün değildir. Mülteci krizinin kökeninde Suriye’de devam eden savaş vardır, bu savaşın sorumlusu olarak da 370 bin insanın ölümünden sorumlu Beşar Esad rejimidir."Kalın, son iki haftadır Viyana’da yapılan iki toplantıya da dikkat çekmek istediğini belirterek şunları söyledi: "Bu toplantılarda Türkiye, ABD, Rusya, Suudi Arabistan’ın öncülüğünde yeni bir süreç başlatıldı. İki toplantıdan çıkan netice, öncelikle Suriye’de bir siyasi geçiş sürecinin sağlanması için şartların olgunlaştırılması, mültecilere insani yardımların ulaştırılması. Bu konuda mutabakata varılmış olmakla birlikte Esad’ın geleceği ile ilgili görüş ayrılıkları devam etmektir. Beşar Esad, Suriye’yi birleştiren, Suriye’yi tekrar geleceğe taşıyacak lider olma özelliğini kaybetmiştir. Biz Türkiye olarak ilgili tarafların masada etrafında bulunmasını önemsiyoruz. 2. Viyana toplantısında, İran dışında diğer ülkelerin de bu toplantıda yer almasını olumlu karşıladık. Önümüzdeki hafta içinde Viyana toplantıları devam edecek.""G-20’DE TERÖRLE MÜCADELE VE MÜLTECİ KRİZİ ELE ALINACAK"15-16 kasım tarihleri arasında Antalya’da yapılacak G-20 toplantısını hatırlatan Kalın, dünyanın en gelişmiş ekonomilerinin, güçlü ülkelerinin Antalya’da bir araya geleceğini ifade etti. Bununla ilgili hazırlıkların kapsamlı bir şekilde devam ettiğini ve bütün ilgili birimlerin çalışmaların yürütüldüğünü anlatan Kalın, bu zirvede özellikle ekonomik konuların, istihdam, kapsayıcılık konularının ele alınacağını dile getirdi. Terörle mücadele ve mülteci krizinin de zirvede ele alınacağını belirten Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahibi olması hasebiyle birçok ülke lideriyle ikili görüşmelerin olacağını dile getirdi.Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin pek çok vesilelerle vatandaşlara açıldığına dikkati çeken Kalın, şunları söyledi:"Milletin evi olan Cumhurbaşkanılığı Külliyesi pek çok vesilelerle vatandaşlara açıldı. Burası, milletin evi olarak faaliyet göstermeye devam edecek. Bu yıl, 29 Ekim kutlamaları ile birçok ilke imza attık. Gerek Atatürk Kültür Merkezindeki resmi geçit gerekse Külliye’de yaptığımız resepsiyonlarda bütün vatandaşlarımızla kucaklaşma imkanımız oldu. 28 Ekim’de vatandaşlarımızı 81 ilden davet etmek suretiyle çok güzel bir kaynaşma yaşandı. Bu tür davet ve kabuller, bundan sonra da devam edecek. Külliyeyi, vatandaşlarımızın ziyaretine açmak için gerekli çalışmaları büyük oranda tamamladık. Önümüzdeki günlerde haftanın belli günlerinde, belli bir başvuru ve kabul sistemi içerisinde, vatandaşlarımızın Külliye’yi ziyaret etmesi mümkün olacaktır. Bununla ilgili duyuruları da ilgili birikimimiz vakti geldiğinde yapacaktır."Kalın, bir diğer önemli konunun, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:"Sayın Cumhurbaşkanımızın başlangıç olarak 5 milyon kitap hedefiyle ortaya koyduğu Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi ile ilgili çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Bina projesi büyük ölçüde tamamlandı. Bu külliyenin içerisinde olacak, Cumhurbaşkanlığı kütüphanesi de çalışmalarına başlayacak. Bu çerçevede bu hedefe ulaşmak için de kitap alımları, tasnifler, koleksiyonlar alınmaya devam ediyor. Bu çerçevede, değerli yazar, düşünür, yayıncı Mehmet Şevket Eygi kütüphanesindeki çok kıymetli bir koleksiyondur o, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne hibe etmeyi kabul etti. Bu Cumhurbaşkanılğı Kütüphanesi ve bundan sonra buradan istifade edecek olanlar için çok büyük bir hizmettir."Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin önümüzdeki haftalarda G-20 zirvesinden sonra ödül töreninin gerçekleştirileceğini belirten Kalın, ödül sahiplerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ödüllerini vereceğini ifade etti.BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARIKalın, açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Kalın, "Cumhurbaşkanlığı olarak, Başkanlık Sistemi konusunda ne gibi adımların atılması planlanıyor?" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın daha Başbakanken gündeme getirdiği konuydu. Buradaki temel konu, Türkiye’deki işleyen sistemin en etkin hale getirilmesi meselesidir. Bu, bir şahısla ilgili bir konu değildir. Zaman zaman bazılarının iddia ettiği gibi, Cumhurbaşkanımızın kendi geleceği ile ilgili bir hesabı hiç değildir. Tayyip Erdoğan’ın böyle bir şeye ihtiyacı yok. Tayyip Erdoğan, zaten tarihe geçmiş bir liderdir. Zaten, güçlü bir liderdir, milletin gönlünde de güçlüdür. Anayasal olarak da güçlü bir liderdir. Dolayısıyla, burada bu Başkanlık Sistemi tartışmalarının onun kendi şahsıyla, şahsi geleceği ile ilgili bir ilgisi yok çünkü onun öyle bir kaygısı yok. Ama, acaba Türkiye’deki sistem daha işler nasıl gelir? 2023 hedeflerine giderken, önümüzdeki birtakım bürokratik, siyasal, mevzuattan kaynaklanan engelleri aşmak için en verimli siyasi yönetim biçimi nedir tartışması Türkiye için son derece sağlıklı ve verimli bir tartışmadır."Kalın, "Türkiye’de bugün parlamenter demokrasi" olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Parlamenter demokrasiyle yönetilip başarılı olan ülkeler var. Başkanlık sistemi ile yönetilip başarılı olan ülkeler de var. Acaba bizim için en uygun model hangisidir? Bunu, elbette oturup özellikle 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarını da dikkate alarak, elbette bu konu milletimize tekrar sorulmak suretiyle bir karara bağlanacaktır. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın tavrı bellidir. Başkanlık sisteminin Türkiye’ye lig atlatacağı konusunda, bizim kanaatimiz nettir. Nitekim, G-20 Zirvesi’ne katılan ülkelere baktığınız zaman, bunların içerisinde parlamenter demokrasiyle yönetilen güçlü ekonomiler de var, başkanlık sistemiyle yönetilen güçlü ekonomik ülkeler de var. Ama, önemli olan bizim için en uygun model hangisidir? Türkiye’nin ihtiyacı ve hedefleri noktasında en uygun olan hangisidir? Bu tartışmayı yapmaktan asla kaçınmamak lazım. Tam tersine, bütün partilerin, STK’ların görüş beyan etmesi sevindiricidir. Benim tahminim, önümüzdeki aylarda, yıllarda, bu tartışma ivme kazanarak daha sağlıklı bir şekilde yine devam edecektir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz