HABER

Cumhuriyet davasında bir ‘ilginç’ ayrıntı daha! Delil: Pide siparişi

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Cumhuriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Güray Öz, FETÖ şüphelisi bir kişiyle iletişim kurduğu suçlamasına “İletişim kurduğum iddia edilen kişi Çankaya’da bir pidecidir. Ben arada bir pide ısmarladığım pidecinin, hakkında soruşturma yürütülen bir kişi olduğunu bilme şansına nasıl sahip olayım ki” diye yanıt verdi.

Gazeteciler Murat Sabuncu, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Musa Kart’ın sanıkları arasında bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik 19 sanıklı dava önceki gün görülmeye başlandı.

Davanın bugün üçüncü duruşması yapılacak. Tarihi davada ilk iki güne sanık gazetecilerin verdikleri ve iddianameyi madde madde çürüttükleri ifadeleri damga vurdu. Dünkü duruşmada ifade veren isimlerden birisi de gazetenin Okur Temsilcisi Güray Öz’dü. Öz, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada hakkındaki suçlamalara tek tek yanıt verdi.

‘PİDE SİPARİŞ ETTİM NERDEN BİLEYİM’

Diğer 11 arkadaşı gibi 9 aydır tutuklu olan Cumhuriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Güray Öz, FETÖ şüphelisi bir kişiyle iletişim kurduğu suçlamasına çarpıcı bir yanıt verdi. Güray Öz, “İletişim kurduğum iddia edilen kişi Çankaya'da bir pidecidir. Ben arada bir pide ısmarladığım pidecinin, hakkında soruşturma yürütülen bir kişi olduğunu bilme şansına nasıl sahip olayım ki” diye sordu. Öz, savunmasına “Ben darbecilerden hiç hazzetmem 12 Mart'ta da 12 Eylül'de de darbelerden hiç hoşlanmadım. Bu nedenle tarafıma yöneltilen suçlamaları reddediyorum” sözleriyle başladı. Öz, hiçbir zaman bir terör örgütüne üye olmadığını, herhangi bir terör örgütüne yardım olarak sayılabilecek bir eylem içine girmediğini, iddianamede de bununla ilgili tek bir somut kanıt bulunmadığını vurguladı.

TASFİYE İDDİALARI

Öz, kendisine yöneltilen vakıf yönetim kurulu üyelerinin tasfiye edildiğine ilişkin iddiaya şöyle yanıt verdi: “Ben vakıf yönetim kurulu üyesi olarak seçilmemden önce, yönetimden istifa ederek ayrılan kişileri nasıl tasfiye etmiş, olmayan böyle bir eyleme katılmış olabilirim? Bu seçimden önce yönetimden istifa ederek ayrılan kişileri ‘tasfiye etmek' eylemine katılmış olabilir miyim? Henüz üyesi olmadığım bir kuruldan söz ediliyor; ikincisi ise ortada bir tasfiyenin değil istifanın söz konusu olmasıdır. Bu iddia, benim açımdan üzerinde durulmaya değer bir iddia değildir.”

GAZETECİLİK DAVASI

İddianamede yer alan “kurumun yayın politikası değişti” vurgusuna ise Öz şu şekilde yanıt verdi; “Savcıların bir yayın politikası değişikliğinden söz etmeleri, bu davanın konusunun yazı, haber, makale kısaca gazetecilik olduğunun somut kanıtıdır. Zaten konu gazetecilik olduğu için de savcılar delil diye yalnızca haberlerden, yazılardan, manşetlerden söz etmektedirler. Bir Cumhuriyet yazarı ve gazetenin ombudsmanı – okur temsilcisi olarak kendimi gazetelerin yayın politikaları ile Cumhuriyet'in yayın politikası konusunda bilgi sahibi sayarım. Gazeteler zaman zaman yayın politikalarını değiştirebilirler. Bunun Türk Ceza Kanunu ile cezalandırılması gereken bir suç olarak görülemeyeceği kanısındayım.”

CUMHURİYET OKURLARI

İddianamede Cumhuriyet okurlarının isteklerini göz ardı ettiği suçlamasına yanıt veren Öz, gerçeğin tam tersi olduğunu, Cumhuriyet gazetesi yayın ilkelerinin bu görevi savsaklamasının önünde bir engel olduğunu, bu kuralı da ihlal etmediğini söyledi. Öz, savcının bu suçlamayı kendi kendini CUMOK (Cumhuriyet Okurları) Koordinatörü olarak atayan Namık Kemal Boya'nın iddialarına dayandırdığını kaydederek, şunları söyledi: “Bu kendine koordinatör adını takmış kerameti kendinden menkul kişinin ve söz konusu bildiriyi onayladıklarını söylediği 330 kişinin gazeteden talepleri hiç kuşkusuz ciddiye alınabilecek istekler değildi. Şu yazar atılsın, bu yazar öyle yazmasın, öteki yazar kınansın türünden istekler, hiçbir zaman hiçbir yerde kabul edilemez. Cumhuriyet gazetesinde Atatürkçüler, sosyal demokratlar, sosyalistler, demokratlar, ulusalcılar, liberaller her zaman kendilerine yer bulmuşlardır. Yeter ki temel ilkelerden; laiklik, Cumhuriyet ve demokrasi ilkelerinden taviz vermesinler.” Cumhuriyet okurlarının isteklerini göz ardı ettiği iddiasının çürük olduğunu vurgulayan Öz, her pazartesi yayımlanan köşesinde yer verdiği 1000'i aşkın iletiyi mahkemeye sundu ve “Bu iletilerin benim okurlarla kurduğum ilişkinin yalnızca bir bölümünü oluşturduğunu, bunların dışında yer darlığı nedeniyle yayımlayamadığım çok sayıda okur olduğunu ve postayla, telefonla bana ulaşan çok sayıda okuru da kapsamadığını belirtmeliyim” dedi.

FETÖ DEĞİL HIRSIZLIK SORUŞTURMASI ÇIKTI

HTS raporlarında ByLock kullanıcısı ve hakkında FETÖ'den soruşturma yürütülen bir kişiyle iletişim kurduğu iddiasına ise Öz şöyle yanıt verdi: “Kısa ve öz söylemek istiyorum. Bir ByLock kullanıcısına telefon etmedim. Sözü edilen kayıt telefon numarasının benden önceki kullanıcısına aittir. 2015 yılından sonra abone olduğum numaranın eski sahibinin iletişimidir. Benimle hiçbir ilgisi yoktur. Ama ikincisi daha da komiktir. Hakkında FETÖ'den soruşturma yapılan bir kişiyle iletişim kurduğum iddiası da biraz ya da belki birazdan fazla komiktir. İletişim kurduğum iddia edilen kişi Çankaya'da bir pidecidir, ben arada bir pide ısmarladığım pidecinin hakkında soruşturma yürütülen bir kişi olduğunu bilme şansına nasıl sahip olayım ki… Arada bir, en son da doğum günümde bir pide ısmarlamışız. Yine son edindiğim bilgi ise söz konusu kişinin FETÖ'den değil bir hırsızlık olayı nedeniyle soruşturulduğudur.”

En Çok Aranan Haberler