Cüneyt Çakır’a nasihat!

40 yıl önce dünya Kupası’na giden eski ünlü FIFA kokartlı hakem Doğan Babacan 40 yıl sonra Dünya Kupası’na gidecek Cüneyt Çakır’ı anlattı.

Hayatına giren öyle iki maç var ki, hala İspanya’da onun ismi unutulmazların listesinde. Nedeni 1974'te Celtıc-Atletıco Madrid arasında oynanan UEFA Kupası maçında 3 İspanyolu oyundan atması. Mart ayının ortalarında gittiğim Madrid’de konuştuğum İspanyol meslektaşlarım o maçı anımsadıklarında, “Bay Kırmızı Kart” diyorlar Doğan Babacan için.

Doğan Babacan da kendini öyle yorumluyor. Adın çıkmış dokuza, inmez sekize derler ya öyle olmuş işte Dünya futbolunun bizim meşhur hakemimiz Doğan Babacan’la tanışması. Atletico Madrid’li Diaz, Ayala ve Quique’yi bir anda oyun dışı edip 11 sarı kart göstermesi Babacan’ı “Müthiş Türk” adıyla Dünya Kupası’na taşımış.

O maç yetmezmiş gibi birde aynı yılın 14 Haziran’ında Batı Almanya-Şili arasında oynanan Dünya Kupası maçının 67.dakikasında Berti Vogts’a faul yapan Şili’li Carlos Caszely’i oyundan atması, onun hakemlik kariyerinin ikinci dönüm noktası olmuş. UEFA bu işte. Güvenilir bir hakem imajı yaratan Babacan, 1975 yılında bu kez Süperkupa finalinin rövanş ayağına atanmış. Maçı Bayern Münih önünde Dinamo Kiev 2-0 kazanır. 3 yıl sonra yani 1978 yılında oynanan Fenerbahçe-Trabzonspor arasında final maçıyla, siyah gömlek, şort, konçlar, papuçlar ve düdük rafa kalkar. Dünya’nın üzerinde iz bırakan “Bay Kırmızı Kart” emekli olmuştur. Ama şan ve şöhret hala devam etmektedir. Bugüne kadar görev başına gelen Futbol Federasyonunun hemen hemen tüm kurullarında onun yeri vardır ve engin tecrübesinden yararlanılmaktadır.

”O BİR BEŞİKTAŞLI”

Biyografisinde yazmaktadır. Futbola Beşiktaş Kulubü’nde başlamıştır. Ve hasta derecede bir Karakartal taraftarıdır. 20'ye yakında Beşiktaş maçındagörev yapmıştır. Bu yüzden Beşiktaş kendi içinden çıkan futbolcunun hakem olmasıyla birlikte Babacan’ın idare ettiği maçların sadece ikisini kazanır. Bu yüzden herkes Doğan Babacan olamıyor işte cümlesini ben buradan çıkartmışımdır. Nefis bir kariyer. Her hakeme örnek olacak davranış biçimi. Otorite, güvenirlilik, deneyim velhasıl çok iyi hakem olma hususlarında ne varsa, onlardan çok fazlası Doğan Babacan’a nufüs etmiş.

”CÜNEYT EN İYİSİNİ YAPAR”

Doğan Babacan şu günlerde yine popüler. Çünkü Cüneyt Çakır’ın 2014Dünya Kupası’nda düdük çalacak olması onu tarifi imkansız bir sevinçlekarşı karşıya bırakmış. Şöyle başlıyor söyleşiye: “Tanıdığım bildiğim Cüneyt,Dünya Kupası’nda en iyisini yapar. Çünkü o da biliyorki buraya hak ettiği bir biçimde ama kolay gelmedi. Biraz daha ileri gideyim, finali verirlerse şaşmam. Zira bir Dünya Kupası finali yönetecek tüm özelliklere sahip. Bunu hem UEFA, hem de FIFA çok biliyor. Türkiye’ye bir şeref madalyası da o taktırır. Bundan zerre kadar şüphem yok.”

Gelelim Babacan ile konuştuğumuzun diğar ana hatlarına. İşte 40 yıl önce Türk hakemliğini Dünya’ya tanıtan Doğan Babacan’ın gözlüğü ile Türk hakemi ve Türk hakemliği..

Faik Gürses: Hakem yarı profesyonel mi, yoksa tam profesyonel mi olmalı?

Doğan Babacan: Baş neden, mutlaka bir hakemin işi olmalıdır. Bence yarıprofesyonellik daha iyidir.

Faik Gürses: Sizin döneminizle, şimdi jenerasyonun arasında fark nedir?

Doğan Babacan: Tek fark var. Toplumun yani seyirci grubunun olgunluğu. Şimdiki seyirci eskiye oranla daha az futbol bilgisine sahip ve zayıf.

Faik Gürses: Ne öğütlersiniz şimdiki hakemlere?

Doğan Babacan: 1-Yüreğini bozma..

2-Yanlışı fark ettiğinde, tek yanlışta kal.

3-Yanlışı düzeltme gayretiyle ikinci yanlışa neden olma.

Faik Gürses: Mimli futbolcu var mıdır?

Doğan Babacan: Hakemin futbolcuları tanıması şart.Bunun içinde futbolubilmeli ve mümkünse futbolun içinden gelmiş olmalı. Bu ögeler işi hakemi getiren en iyi husustur.

Faik Gürses: Hakem havaya girer mi? Maç seçer mi?

Doğan Babacan: Elbette hakem havaya girmeli. Her maçı aynı ortamdaoynatmalı. En önemli kriter budur. Maç seçen hakemden birşey olmaz.

Faik Gürses: Türkiye’deki seminer şartları iyi hakem yetişmesine yeterli midir?

Doğan Babacan: Elbette. Yeterki hakem adayları bu seminerleri iyi dinlemeli ve kendini hazırlamalı. Baştan savmacılık bir hakem için en fenaişlevdir.

Faik Gürses: Şimdiki neslin eksiği ve fazlası nedir?

Doğan Babacan: 1-Bana göre her iki nesli analiz ettiğimde pek büyük birfark yok.

2-Dediğim gibi tribünlerin farkı, şimdiki nesilin ileri gitmesine büyük engel..

Faik Gürses: Futbolcu hakemden çekinir mi?

Doğan Babacan: Otorite isen çekinmeli. Zaten çekinirde. Ama her hakemduruşuda bir farklılık başgöstermemeli.

Faik Gürses: Hakemin hayatı farklı mı olmalı?

Doğan Babacan: Normal bir vatandaşımız nasıl yaşıyorsa öyle olmalı. Hakem, oraya giremez, bunu yapamaz gibi kriterler kabul edilemez. Nihayetinde onlarda bir insandır.

Faik Gürses: Lig’deki en unutamadığınız bir anı?

Doğan Babacan: İnönü Stadı’nda oynanan bir Fenerbahçe maçıyönetiyorum. Fenerbahçeli Osman Arpacıoğlu, rakibine faul yaptı. Hareket o kadar serttiki, kendisi oyun alanının dışına düştü. Bende attım. Zaten oyunalanının dışında olduğu için bir daha içeri giremedi!.

Faik Gürses: Avrupa’da unutamadığınız en önemli maçlar?

Doğan Babacan: Dünyanın bildiği karşılaşmalar. Batı Almanya -Şili, Celtıc -Atletico Madrid, Dinamo Kiev-Bayern Münih. (Gülüyor bu maçların isimlerini sayarken)

Faik Gürses: Döneminizin kare ası desem sıralama nasıl olur?

Doğan Babacan: Faruk Talu-Ertuğrul Dilek-Hilmi Ok-Muzaffer Sarvan.

Doğan Babacan ile sıra kahveleri yudumlamaya gelmişti. Necmi Tanyolaç’ı sordu. “Huzur evinde tedavi olurken kaybettik” yanıtını alınca tarifi imkansız bir üzüntüye boğuldu. Çünkü ustad-ı muazzama’nın bir yazısını hala unutamıyor. Tanyolaç, Babacan’ı anlatırken, “O BİZİM ŞEREF MADALYAMIZ” demiş.

Son sözünü şöyle bağlıyor..Bugün nice hakemlerimiz var. İşte 7 FIFA olan hakemimiz. Cüneyt Çakır, Bülent Yıldırım, Fırat Aydınus, Hüseyin Göçek,Barış Şimşek, Halis Özkahya ve Mete Kalkavan. Onların da hedefisanıyorum Doğan Babacan olmak. 40 yıl sonra Cüneyt Çakır Dünya Kupası’nda düdük çalacak..Diğerlerine de nasihatım şudur: Buyrun beyler Düdük ağzınızda, final karşınızda. Haydi çıkın santraya…