Koroner arter hastalığından kaynaklı kan pıhtıları oluşabilir. Bu süreçte de D dimer aktif hâle gelir ve yükselir. D dimer yüksekliği kanın pıhtılaşma sorunu olduğu anlamını taşır. D dimer düzeyi pek çok faktöre bağlı olarak değişir ve hastadan hastaya farklılık gösterir. D dimer seviyesi normal aralıklarda 0 ile 500 mg arasında olmalıdır. 500 mg ve üzerinde olan D dimer seviyesi pıhtılaşma bozukluğunun işareti olarak kabul edilir.
D dimer, kan pıhtılaşmasının bir yan ürünü olan bir proteindir. Kanın normal pıhtılaşma sürecini fibrin adı verilen protein iplikçileri oluşturur ve kan pıhtıları oluşur. Daha sonra ise bu pıhtılar fibrinolitik sistem tarafından çözülür ve D dimer adı verilen küçük protein parçalarını açığa çıkarır. Bu sebeple D dimer testi vücutta aktif bir pıhtılaşmanın ve fibrin çözülme sürecinin olup olmadığını öğrenmek için yapılır.
D dimer testi vücutta kan pıhtılarını parçalamak için bulunan ve bir protein olan D dimer miktarını ölçer. D dimer, vücutta önemli seviyede kan pıhtıları oluşturmadığı ya da parçalamadığı zaman saptanmaz veya düşük seviyelerde görülür. D dimer testi pozitif olduğu durumlarda ise kan pıhtılaşma durumu olduğu görülür.
D dimer seviyesi, hem hastalıklara hem de pek çok faktöre göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle de test sonucu değerlendirmesi yapılırken bireyin sağlık durumuna ve sağlık geçmişine bakılması gerekir. D dimer seviyeleri genellikle laboratuvarlarda ölçülür. Normal bir D dimer seviyesi 0 ile 500 ml arasında olarak kabul edilir. 500 ml ve üzerinde olan test sonucu yüksek olarak kabul edilse de bazı durumlarda bu değerler de normal kabul edilebilir. Uzman doktorların açıkladığı ve kabul edilen D dimer normal değerleri 500 ml altında olan değerlerdir.
D dimer seviyeleri için normal kabul edilen aralık 0 ile 500 ml arasında olduğu için bu seviyeden yüksek olan miktar D dimerin yüksek olduğunu gösterir. 500 ml üzerindeki seviye pulmoner, emboli ya da kanser gibi bazı pıhtılaşma sonucunda oluşan hastalıkların işareti sayılır. Özellikle de 1.000 ml üzerinde olan seviyeler çok daha önemli bir pıhtılaşma işareti kabul edilir.
D dimer yüksekliği, vücutta ki olağandışı bir pıhtılaşmanın ve fibrin çözülme sürecinin olduğunun göstergesidir. Kan pıhtılaşma sorunu olduğunu ya da bu riskin bulunduğu anlamına gelen D dimer yüksekliği, yalnızca bu test ile anlaşılmayabilir. Kanda pıhtılaşma olup olmadığından tam olarak emin olabilmek için başka testlere de ihtiyaç duyulabilir. D dimer yüksekliğinde hem değerlendirme hem de herhangi bir hastalık tespiti için uzman bir doktora başvurmak oldukça önemlidir. Kalp hastalıkları bu test sonucuna göre yaşanabileceğinden dolayı bütüncül olarak D dimer testi değerlendirilir.
Yukarıda da açıkladığımız gibi D dimer yüksekliği, vücudun olağandışı bir pıhtılaşma sürecini belirtir. Fakat D dimer yüksekliği bu duruma özgü bir hastalığa işaret etmiyor olabilir. Pek çok farklı duruma göre değişkenlik gösteren D dimer yüksekliği için kanser, enfeksiyon ve iltihaplı durumlar, gebelik, derin ven trambozu ve emboli gibi durumlar sebep olabilir.
D dimer yüksekliğinin en büyük ve önemli sebebi kan pıhtılaşması olsa da başka faktörler de D dimer yüksekliğine sebep olabilir. D dimer yüksekliğine sebep olan bazı durumlar şu şekilde sıralanabilir:
D dimer yüksekliğinin düşürülmesi için öncelikle yapılması gereken yükselmenin altında yatan sebebi bulmaktır. Altta yatan sebep bulunduktan sonra D dimer tedavi şekli de bulunabilir. Ayrıca yaşam tarzı ve beslenme düzenlemeleri de yüksekliğin düşürülmesine yardımcı olur. Bunun yanı sıra bol sıvı tüketimi ve kan sulandırıcı ilaçlar, D dimer yüksekliğinin düşürülmesine katkı sağlar. Tüm bunların yanı sıra doktor kontrolünde yapılan tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri D dimer yüksekliğini düşür.