D vitamininin vücuttaki rolü ise şu şekildedir;
Vitamin olarak anılmasına rağmen D vitamini aslında bir pro-hormon yani ön hormondur. Bundan dolayı da D vitamini cilt üzerine güneş ışığının gelmesi ile doğrudan kendisini üretebilmektedir. Ama normalde vitaminler vücut içinde üretilemez ve dışarıdan besinlerle alınması gerekmektedir.
Haftada 2-3 kere, yaklaşık 5-10 dakika kadar güneş ışığına çıkılması halinde vücudun ihtiyacı olan D vitamini ihtiyacı karşılanmış olmaktadır. Fakat D vitamininin yarılanma ömrü 2 haftadır yani, özellikle de kış aylarında depolanan D vitamini, 2 hafta sonra yeniden yenilenme ihtiyacı yaşayacaktır. Yapılan son çalışmalara göre, dünya genelindeki yetişkin ve çocukların % 50’sinden fazlası D vitamini eksikliği yaşamaktadır.
D vitamini için en etkin ve genel kaynak güneş ışığıdır. Güneş ışığından sonra en iyi D vitamini kaynağı balık yağı ve yağlı balıklardır. D vitamini bakımından zengin diğer besin kaynakları ise şu şekildedir;
Tavsiye Edilen Günlük D Vitamini Alımı ABD Tıp Enstitüsü’nün 2010 yılında güncellemiş olduğu bilgiye göre, alınması gereken D vitamini miktarları aşağıda belirtildiği şekildedir;
Tam ve eksiksiz vücut sağlığı için D vitamini olmazsa olmazdır. Yağda çözünebilen bir vitamin türü olan D vitamini, mutlak suretle alınması gereken bir vitamin türüdür. D vitaminin faydaları ise bir hayli fazladır. Hatta, bilim dünyasındaki son gelişmelere göre D vitamini, depresyon gibi mental ve psikolojik hastalıklar ile grip gibi enfeksiyon bazlı hastalıklara da iyi gelmektedir. Bu durumda D vitaminin faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz;
1. Kemik Sağlığı
Kandaki kalsiyum ve fosfor seviyesi düzenlemesini sağlayan D vitamini, temel kemik sağlığı açısından oldukça önemli bir role sahiptir. Bağırsakların kalsiyumu absorbe edebilmesi ve böbreklerin kalsiyumu değerlendirebilmesi için D vitaminine ihtiyaç duyulmaktadır.
Çocuklarda D vitamini eksikliği sonucu oluşan raşitizm hastalığını önleyen D vitamini, yetişkinlerde de kemik yumuşaması ile kemik erimesini önlemektedir. D vitamini özellikle de, omurga, kalça kemiği ve pazı kemiğini etkisi altına alan kemik yumuşamasının önlenmesine yardımcı olmaktadır.
2. Grip Riskini Azaltır.
Özellikle de çocuklara, kış mevsiminde 4 ay boyunca, günlük 30 mikrogram miktarında verilen D vitamini, onları gripten büyük ölçüde korumaktadır. Çünkü bu şekilde tüketilen D vitamini, grip bulaşması riskini % 40’ın üzerinde azaltmaktadır.
3. Diyabet Riskini Azaltır.
Yapılan birkaç gözlemsel çalışmaya göre, kandaki D vitamini konsantrasyonu ile tip 2 diyabet riskinin ters orantı gösterdiği belirlenmiştir. Yani, kandaki D vitamini miktarı arttıkça, tip 2 diyabet riski azalma göstermektedir. Tip 2 diyabet hastalarında, yetersiz D vitamini varlığı nedeniyle, insülin salgılanması ve glikoz toleransı olumsuz etkilenmektedir. Bundan dolayı D vitamini, diyabet riskini azaltmaktadır.
BONUS: KURABİYE PUF
4. Bebek Sağlığını Destekler.
Normal tansiyon değerlerine sahip bebeklerden birine günlük 50 mikrogram, diğerine ise günlük 10 mikrogram D vitamini verildiğinde, 16 hafta sonunda, düşük doz D vitamini alan bebeğin arter duvarlarının daha sert olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda, bebek ve çocuklarda D vitamini, astım, atopik dermatit ve egzama gibi alerjik hastalıklara karşı koruyucu kalkan sağlamaktadır ve bu hastalıkların gelişmesi riskini düşürmektedir.
5. Sağlıklı Hamilelik
D vitamini, hamile kadınlarda preeklampsi yani gebe zehirlenmesi riskini azaltmaktadır. Ayrıca D vitamini eksikliği olan kadınlarda sezaryen doğum gerekliliğinin arttığı tespit edilmiştir. Bundan dolayı D vitamini normal ve sağlıklı bir gebelik dönemi geçirilmesi ve sağlıklı bir doğum yapılması açısından çok önemlidir.
Öte yandan D vitamini, eksikliği halinde hamile kadınlarda gelişebilen gestasyonel diyabet ile bakteriyel vajinozis riskini azaltmaya yardımcıdır. Tüm bunlara ek olarak, hamilelik döneminde yeterli miktarda D vitamini almış olan kadınlar bebeklerini dünyaya getirdikten sonra, bebeklerinin ilk 1-2 yılında oluşabilecek gıda alerjisi riski de azalmaktadır.
6. Kanser Önleyicidir.
Hücre büyümesi ve hücreden hücreye iletişimin sağlanması için son derece önemli olan D vitamini, kanser gelişiminin önlenmesi açısından etkili bir vitamindir. Bazı araştırmalara göre, D vitamini tarafından aktifleşen bir hormon olan kalsitriol, kanser hücrelerinin büyümesini ve dokularda bulunan yeni kan damarlarında gelişmesini önlemektedir.
Kalsitriol aynı zamanda, kanser hücrelerini imha etmekte ve çoğalmalarını önlemektedir. Bundan dolayı D vitamini, kanser gelişmesi riskinin azaltılmasına yardımcı olan bir vitamindir.
7. Depresyon Riskini Azaltır.
D vitamini, adrenalin, noradrenalin ve dopamin gibi vücut için gerekli olan salgıların üretilmesine yardımcı olduğu için, depresyon ve endişe (anksiyete) gibi psikolojik problemlerin önlenmesinde etkin rol oynamaktadır.
Bundan dolayı, yeterli miktarlarda D vitamini alınmadığında, seratonin ve dopamin gibi, mutlu hissetmemizi sağlayan hormonel salgılar da sekteye uğrayacaktır. Böyle bir durumda, mental ve ruhsal sıkıntılar ortaya çıkabilmektedir. Bu açıdan D vitamini, depresyonu önleyen ve mental sağlımızı koruyan bir vitamindir.
8. Diğer Faydaları
D vitamininin diğer faydaları ve önlemeye yardımcı olduğu ya da risk oranını azalttığı bazı durumlar ise şu şekildedir;
D Vitamininin Olası Zararları Özellikle de, günlük 100 mikrogramı aşan yani aşırı D vitamini tüketimi sonucu birtakım sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunlar şu şekildedir,
Tüm beden, mental ve vücut sağlığı için, uygun şekilde ve tek yönlü yerine, çok çeşitli beslenmeye dikkat etmek, faydalı olacaktır.