AKP Hükümeti’nin, “Demokratik Açılım” kapsamında boşaltmaya hazırlandığı, 11 bin kişinin yaşadığı Kuzey Irak’taki Mahmur Kampı’nın tahliye planı netlik kazanmaya başladı. Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Mahmur’un Kampı’nın boşaltılması sürecinde Türkiye’ye gelecek olan binlerce kişinin, sosyal yaşama entegrasyonun ekonomik boyutu belirginleşiyor. Eve dönecekler için iki kanallı yardım sistemi işletilecek. Hükümetin planladığı destek paketinin ilki, Sosyal Riski Azaltma Projesi kapsamında gündeme gelecek. Hükümet, Türkiye’ye giriş yapan her aileye SRAP yoluyla 5 bin TL’ye kadar maddi yardım yapılmasını düşünüyor.
[
****](https://www.mynet.com/kore-gazisi-aclik-ve-soguktan-oldu-110100478771)
TERÖR TAZMİNATINDAN FAYDALANMA YOLU
İkinci kanal ise kamuoyunda “Terör Tazminatı” olarak bilinen “5233 sayılı yasa” üzerinden olacak. Terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle oluşan maddi zararların tazminini öngören yasa, köylerine geri dönecek ailelere “evlerini yaptırma, eski tarlalarını kullanma” imkanı gibi olanaklar sunacak.
Köyünün boşaltılması nedeniyle Türkiye’yi terk ederek Kuzey Irak’a yerleşen ailelerin, Mahmur Kampı’nda bulundukları sürede uğradıkları maddi kayıplar “Terör Tazminatı” adı altında karşılanabilecek. Buna göre, Mahmur’a yerleşen ailelere, tarlalarından ekin alamadıkları süre dikkate alınarak hesaplanacak miktarda tazminat verilecek. Ayrıca yıkılan evlerin onarımı veya yeniden yapılması konusunda da ailelere tazminat ödenebilecek. Türkiye’ye dönüş yapacaklardan askerlik çağında olanlara ise “en az bir yıl askere alınmayacakları” güvencesi verilecek. Bu kişiler kendilerine tanınan süre içinde yeni düzenlerini kuracaklar ve daha sonra askerlik yapacaklar.
KAMPTA DOĞANA VATANDAŞLIK STATÜSÜ
Türkiyeli mültecilerin Mahmur Kampı’nda doğan çocuklarına, “TC vatandaşlığı” statüsü sağlanacak. Mahmur Kampı’nda Türk vatandaşlarıyla evlenen yabancı uyruklular ile bu evlilikten doğan çocuklar da, Türk vatandaşlığına alınacaklar.
Hükümet, Kürt açılımı sürecinde üniversitelerde açılan Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinin yanı sıra, Kürt dili ve kültürü üzerine araştırmalar yapmak üzere iki büyük kentte Kürdoloji Enstitüleri de açılmasını istiyor. Enstitülerin, Güneydoğu’daki üniversitelerden ziyade Ankara ve İstanbul’da kurulmasını planlayan hükümet, Ankara ve İstanbul’daki bazı üniversitelerle temas kurarak zemin yokluyor.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Dicle Üniversitesi’nin senato kararı aldıktan sonra Kürdoloji Enstitüsü kurulması için teklifte bulunmasını da istedi. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. İzzet Özgenç; Kürdoloji Enstitüsü açmak üzere başvuruda bulunan Dicle Üniversitesi’nin yazılı talebini reddetmediklerini, usulüne uygun teklif yapmak üzere iade ettiklerini açıkladı.