Dağhan Ve Kerem'in Yeni Yıl Umudu Oyuncak Değil

Taylan YILDIRIM/ İZMİR Balyoz ve Ergenekon gibi kamuoyunu en çok meşgul eden davalardan biri, İstanbul merkezli olan askeri casusluk olarak da bilinen gizli bilgi ve belge bulundurma davası oldu. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından, gerek ağır ceza mahkemelerinin yapısının değiştirilmesinden, gerekse de Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararından sonra, Balyoz ve Ergenekon davalarından cezaevinde kalan asker tutuklular, serbest bırakıldı.
CASUSLUK DAVASINDAN CEZAEVİNDE 5 KİŞİ KALDI
İstanbul merkezli gizli belge bulundurma davasında 43 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu, 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Bu askerlere verilen cezaların, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nce onanmasıyla da, haklarında yakalama kararı çıkartılan askerler, cezaevine girdi. 43 zanlının avukatları, 6 Ocak 2014'ten itibaren Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurularda bulundu. Başvurular, aradan geçen bir yıla rağmen sonuçlanmadı. Konuyla ilgili bir süre önce ise, raportörlerin, görüşlerini hazırlayıp yüksek hakimlere gönderdikleri öğrenildi.
Bu davadan hüküm giyen Deniz Yarbay Tamer Çetin İzmir'de, Albay Necmi Yıldırım Ankara'da, Astsubay Adnan Yılmaz ve Uzman Çavuş Alpay Aksu Eskişehir'de, kadın sivil memur Hatice Senay Sarıgöz'ün ise Antalya'da cezaevinde bulundukları belirtildi. Aynı davada hüküm giyen diğer tutuklular ise cezaları az olduğu için infazı tamamlayarak tahliye oldu.
8 YAŞINDAKİ DAĞHAN İLE KEREM'İN KADERİ AYNI OLDU
Gizli bilgi ve belge bulundurma davasının en büyük mağdurları da yine tutuklu asker ve sivillerin çocukları oldu. Antalya'da yaşayan 8 yaşındaki Dağhan, önce 42 yaşındaki babası Cengiz Sarıgöz'ü kalp krizi sonucu kaybetti. Bu acıdan 2.5 ay sonra ise, annesi Hatice Senay Sarıgöz için tutuklama kararı çıktı. İlkokul 3'üncü sınıf öğrencisi olan Dağhan'ın, tüm hayatı değişti. O artık anneannesi Yeter Günaydın'la yaşamaya başladı. Dağhan gibi, aynı yaştaki Kerem de babası Deniz Yarbay Tamer Çetin'in tutuklanmasının ardından annesi ve ağabeyiyle bir başlarına kaldı.
ONLAR HEDİYE DEĞİL ANNE VE BABALARINI BEKLİYOR
Yaşıtlarının, 2015 yılına oyuncak ya da mutlu olacakları hediyeleri alma umuduyla girdikleri bir günde Dağhan Sarıgöz ile Kerem Çetin'in, bu yıldan beklentileri, bambaşka oldu. Dağhan ve Kerem'in gözleri de, tıpkı anneleri, teyzeleri, büyük anneleri gibi, yeni yılda, Ergenekon ve Balyoz gibi davalar için 'hak ihlali olduğu' kararı veren Anayasa Mahkemesi'nde olacak. Kerem ile Dağhan'ın, anne ve babalarına kavuşabilmek için yüksek mahkemenin 'hak ihlali olduğu' kararını vermesi, yeni yıldaki en büyük dilekleri oldu.
ORTAK DRAM
Yaklaşık bir yıldır cezaevinde bulunan sivil memur Hatice Senay Sarıgöz ile Deniz Yarbay Tamer Çetin'in yakınlarının anlattıkları, her iki ailede de benzer dramların yaşandığını gözler önüne serdi. Babasının acısını yaşayamadan annesi tutuklanan Dağhan Sarıgöz, zaman zaman Antalya'da anneannesinin, zaman zaman da teyzelerinin yanında kalmaya başladı. Pazartesi olan görüş gününde annesinin ziyaretine gittiği için bu günlerde okuluna gidemedi. Derslerinden geri kalmaması için hem öğretmeni, hem de anneannesi büyük çaba gösterdi. Ama o, peşpeşe yaşadığı travmalardan dolayı, destek almaya başladı. Annesinin cezaevinde kaldığını öğrendi, ama orasının nasıl bir yer olduğunu anlayamadı.
SESSİZ ÇIĞLIK NE ZAMAN DUYULACAK
Torununun yaşadıkları, en çok da anneanne Yeter Günaydın'ı üzüntüye boğdu. Bir yandan kızı cezaevinde olan diğer yanda torununa karşı güçlü olmak zorunda kalan Yeter Günaydın, "Sürekli karnının ağrıdığını söylüyor. Hastaneye götürüyorum ama psikolojik olduğunu söylüyorlar. Ona bu yaşta bu acıyı yaşatmaya kimsenin hakkı yoktu. O annesine en çok muhtaç olduğu zamanları onsuz geçirdi. Bu çocuğun içine attığı sessiz çığlık ne zaman duyulacak?" dedi.
KÜÇÜK KEREM DE BABASINI GİZLİ GÖREVDE BİLİYOR
Dağhan gibi Kerem Çetin'in de, Şirinyer Cezaevi'nde kalan babası Deniz Yarbay Tamer Çetin'i, ziyaret ettiği, cezaevinde gizli görevde bildiği öğrenildi. Yarbay Çetin'in İzmir'de yaşayan İngilizce öğretmeni olan eşi Güfran Çetin, "Artık babasının gizli görevinin bitmesini ve eve gelmesini istiyor. En azından babasının bir gece yanında yatmasını istiyor. Bu yaştaki çocuğa bu çok görülmemeli. Biz, kimseden ayrıcalık beklemiyoruz. Sadece adalet bekliyoruz. Adaletin işlemesini bekliyoruz. Kendi ülkemizin yargı sistemine güvenmek istiyorum. Bu lüks değil en temel durum. Ama maalesef güvenimiz sarsıldı" dedi.