Her Pazar olduğu gibi, ertesi gün işe gideceğinizi bildiğiniz için, Pazar korkunuz var mı? İçinizin en dip bir noktasında masaya sunacak bir şeyiniz olduğunu biliyorsunuz hatta buna inanıyorsunuz ama içinizdeki bu gizli sizi nasıl bulacağınızı, sahip olduğunuz potansiyeli, şu ana kadar aralayamadığınız kapıları nasıl açacağınızı bilmiyorsunuz. İnsanlar olarak, kendini sürekli geliştirebilen canlılarız. Her seferinde yeni bir şey yaptığınızda büyürsünüz ve şu ana kadar hayat ne kadar zengin olmuş olursa olsun kendinize şans verdiğiniz takdirde ortaya çıkacak daha fazla şey vardır.
Evet dediğiniz şeyler yaşanacaklar, oluşturacağınız yeni hatıralar ve sizi siz yapacak tecrübelerdir ve başladıktan sonra kendinizi hayatınız geri kalan kısmını şekillendirecek bir macera üzerinde bulacaksınız.
İşte ''evet'' dediğinizde yaşanacak 12 şey.
Biraz zaman alabilir ama arkadaşlarınızla her karşılaştığınızda, anlatacağınız yeni tecrübeleriniz olduğunda, sadece farklı hikayeleriniz değil ama zaman ilerledikçe daha fazla şekillenmiş, kolay anlaşılan ve daha fazla bilgi sahibi biri olacaksınız. Sadece arkadaşlarınız size ne olduğunu merak etmekle kalmayacak, zamanla yeni şeyler yapmak için kendinizi coşkunluğa yakalanmış bulacaksınız.
Yani ne demek istedik?
Örneğin lise arkadaşlarınız buluşacaklarını ve gelmek isteyip istemeyeceğinizi size sordular. Normal zamanlarda bu soruya cevabınız ''hayır'' olurdu biliyoruz. İşte bu yazının özeti sizin, özellikle etkinliklere 'evet' cevabı vermeniz gerektiğini vurguluyor. Hem nerede ve ne zaman yeni bir şeyler öğreneceğiniz hiç belli olmaz!
Yabancıların zararlı oldukları soğuk savaş efsanesidir. Çoğu insana siz de yabancısınız ama çok da kötü biri değilsiniz, bu yüzden herkese şüphe ile yaklaşmaktan vazgeçin!
'Evet' demek kendinizi daha önce hiç tanışmadığınız bir çevre etrafında ve bir noktada yardıma ihtiyaç duyacak halde bulacağınız anlamına gelir, buna hazırlıklı olun. Tam da kendinizi kötü hissettiğinizde ve bu kez 'evet' demenin pek de doğru bir fikir olmadığını hisseder halde bulduğunuzda bile iyi bir şey yaşanacak. Yabancılar sadece arkadaş olmayı bekleyen kişilerdir ve eğer hayata coşkunlukla yaklaşırsanız, en gri anlarda renkleri seçtiğinizde ve sınırlarınızı zorlamaya başladığınızda kiminle karşılaşacağınıza şaşıracaksınız.
En son 'evet' dediğiniz şeyi hatırlıyor musunuz? Ve ondan bir öncekini? Tabii ki hatırlıyorsunuz! Hala yaşıyorsunuz -aslına bakarsanız kendinizi daha canlı hissediyorsunuz- ve birdenbire fırsatları beklemek yerine, onları siz yaratıyorsunuz. Havalı şeylere daha fazla evet demek ikinci doğanız haline geldikçe, daha fazla insanla konuşacaksınız; yeni teklifler ve fikirler ile neticelenecek. Kendinizi hiç olmadığınız kadar daha az korkuyor bulacak ve riskler almaya daha yatkın hale gelmiş olacaksınız. 'Evet' demenin görüş açınızı değiştirdiğinizi fark ettiğinizde gözlerinizi daha fazla parlayacak.
Her zaman başarısızlıktan korktuğunuz veya insanların size başarıya giden doğru yolda olmadığınızı söylediği zamanlar olacaktır ama son maceranız istediğiniz sonuca varmadığında, kendinizi başarısızlık sonucununun tozunu üstünüzden atacak halde bulacaksınız. İnsanların başarısızlık olarak sınıflandırdığı şeyler sizin için önem teşkil etmemeli çünkü bu sizin hayatınız ve istediğiniz şekilde yaşayabilirsiniz. Daha fazla 'evet' demek, daha çok kendinizi her şeyi mükemmel yürümeyeceğini kabullenir bir pozisyona sokmak anlamına geliyor ama bu hala sorun değil. Başarı büyük bir ev ve pahalı bir araba sahibi olmak değil, sabahları elinizden gelenin en iyisini yapmaya uyanmak anlamına gelir.
Yeni bir şey denediğinizde eğer gerçekten yetenekli veya kabiliyetli değilsiniz bile arada sırada şans sizden yana olacak. Ama büyük resimi düşünürsek, yeni bir aktivite veya yetenek denediğinizde işin uzmanı olmayacaksınız. Ama fişleri tekrar tekrar prize taktığınızda, daha çok öğreneceksiniz, düzen olarak gelişeceksiniz ve en sonunda disiplininiz sizi ödüllendirecektir. Ama tam biri size madalyanızı uzatırken veya bitiş çizgisini iki kollarınız açık bir şekilde geçtiğinizde geçmişinize bakacak en başta ne kadar kötü olduğunuza güleceksiniz. Yeni bir şeyi becerememenizin hiçbir zaman beceremeyeceğiniz anlamına gelmediğini hatırlayın.
Tamam, şimdi tam icraat modundasınız. Yeni olasılıklar almakta çok iyi hale geldiniz ama arada sırada yaratıcı hale gelmelisiniz. Ya 'evet' listesi hazırlamak, tek seferlik yeni proje geliştirmek ya da büyük bir maceraya kendinizi hazırlamak anlamına gelsin. Davranışlarınız için yarattığınız ekstra amaç size motivasyon ve yön duygusu getirecektir. Birdenbire hayatınızı görmek istediğiniz şekilde tasarlamaya başlayacaksınız ve bu da hayallerinize dokunmak ve kağıda dökmek anlamına gelir. 'Keşke şunu yapsaydım', 'haydi yapalım' haline gelir ve birden o kadar eşsiz bir şeyi yaparsınız ki eski siz bunu hayal bile edemez. Bu yaratıcılık hayatın ressamlığıdır, boyamaya devam edin !
Hayatınızı kendi koşullarınıza göre yaşamak eksileri ile birlikte gelir ama sizin kontrolü ele almadaki ve yeni fırsatlara atılma veya yaratma beceriniz, aklınız ve vücudunuz için mucizeler gerçekleştirdi. Daha olumlusunuz, yani hastalık veya hareketsizlik baş gösterdiğinde mücadele ediyorsunuz. Başkalarına yardımcı olmakta daha güçlü konumdasınız ki bu da kendinizi her zaman daha iyi hissettir. Fiziksel olarak kendinize daha çok güveniyorsunuz – özellikle şimdi eğer istediğiniz takdirde daha antrenmanlara başlamamış bile olsanız maratonda koşabilirsiniz. En önemlisi, kendinize bakıyor olmanız ve ne zaman dinlenmeye 'evet' diyeceğinizi bilmeniz, bir sonraki büyük şey için ihtiyacınız olan enerjiyi depolamanızı sağlar.
Kutunun dışına çıkmak her zaman kolay değil, bu durum size bir şey öğretti ise o da; korunmasız olmanız sorun değil. Kendinizi kayıp hissetmenin veya yardıma ihtiyaç duymanın utanılacak bir tarafı yok. Eğer istendiğinde başkalarına yardımcı olmak için girişimlerde bulunuyorsanız, çaresiz hissettiğinizde başkalarından yardım isteme konusunda özgüveniniz yükselecektir. Belki ülkeler arası pedal çeviriyorsunuz ve fırtına yaklaşıyor – sadece yerel çiftliğin kapısını çalın ve ahırda uyuyup uyuyamayacağınızı sorun (muhtemel size yatak, yemek ve duş imkanı vereceklerdir). Belki bir hayır kurumu için para topluyorsunuz, bir organizasyon düzenliyorsunuz veya daha küçük bir yere taşınmak için yardıma ihtiyacınız var (çünkü bu kadar eşya için odaya ne gerek vardı ki?!), sadece ulaşın ve emin olun başkaları yardım edecektir, özellike şimdi sormak için gerekli bir nedeniniz var iken.
Pazartesilerden sadece işinizden nefret ettiğiniz için nefret ederdiniz, eğer tüm bu 'evet' demeler size bir şey öğretti ise o da artık ortalama bir hayatı kabul etmek zorunda değilsiniz. Şüphesiz bu da haftanızın büyük bir kısmını yapmayı hiç de sevmediğiniz bir şeye ayırmamanız anlamına geliyor. Muhtemel etrafınızdaki birkaç kişinin 'kesinlikle çalıştığınız onca şeyden vazgeçmemelisiniz' söylemlerine rağmen kaçış planınızı yaptınız 1'den 9 numaraya kadar öğrendiğiniz şeyler ile oyun gücünüz yükseldiğinden işleri bir sonraki seviyeye yükseltmeye hazırsınız. Geçiminizi keyif aldığınız bir şeyden sağlamanın yolu var; ve evet biraz çaba gerektirecek ama siz mücadeleye hazırsınız. Eski işiniz zaten sizi keyiflendirmiyordu da... Bir gün bir Pazartesi günü içinizde dolaşan fesatlık ile uyanmadığınızda – o gün başardığınızı bildiğiniz gündür.
Hayat destansı ve meşgul hale geldi ama şimdi o kadar çok kapıyı bir arada açmış duruma geldiniz ki artık hepsini birden kabul edemeyecek durumdasınız. Şimdi diğerleri tavsiye için size yaklaşmakta -evet şimdi insanların sizden yardım istemeye başladığı sahneye çıktınız- ama bu da zaman almalıdır. Belki her şeye bu kadar kesinlik ile 'evet' demeye devam ederseniz, uykunuzu alamayacağınıza dair bir huzursuzluk içindesiniz ama bu da sorun değil. Yani bazen 'hayır' demeyi öğrenmelisiniz, ne de olsa her 'evet' dediğinizde doğal olarak bir çok şeye de hayır diyorsunuz. Neyin doğru neyin yanlış olduğu içgüdülere dayanır ve bu zamana kadar söylediğiniz bütün evetler ile bu bilenmiştir (ve devam edecektir). Neyin iyi, neyin pek de iyi olmadığını biliyorsunuz sadece bir şeylere hayır demeden önce yatırımınızı koruyacağınız 'Büyük Evet'e karar vermelisiniz.
Daha çocuk iken, 25 yaşında tam bir yetişkin ve her şeyi yoluna sokmuş bir öğretmen olacağınızı düşündüğünüzü hatırlıyor musunuz? Ve 25'inze girdiniz, ve hala her şeyi çözmeye çalıştığınızı fark ettiniz. Aslında, bu asla değişmez. Cevap veremeyeceğimiz sorular hep olacaktır ve bu dünyanın döngüsünü sağlayan anlayışın bir kısmı da her şeyi kontrol etmek zorunda olmadığımızı kabullenmekten geçer. Ama kendi kararlarımızı ve çevremizdeki insanların mutluluğunu etkilemeye elverişliyiz ve hayatınızda ilerlerken başkalarını nasıl hissettirdiğinizin dışında başka birşey önemli değildir. Bu harika gezegende daha uzun zaman geçirdikçe yerimizi daha iyi biliyoruz ve o yerin değeri sizin öğrenmeye açıklığınızla yaşamaya cüret ettiğiniz değerin çarpımıdır.
Giriyor, gerçekten giriyor. Hayattan daha fazlasını çıkarmakta, hayal kırıklıklarını fırsata dönüştürmede, kalp ağrılarının süresini doldurmasında ve şüphenin umuda akmasında buna gerçekten güvenmelisiniz. Bir çok şeye 'evet' demek ile geçirdiğiniz süreçte birçok engeli yıktınız, kendiniz hakkında daha çok şey öğrendiniz ve başkalarına yardım ettiniz. Bazen kontrolün tamamen sizde olduğunu hissettiğinizde hayat size kaçamayacağınız falsolu atışlar yapacaktır. Neden burada olduğumuzu kim bilir; ama eğer hayatın en iyisini kabul ediyorsak en kötüsünü de kabul etmeliyiz ve pozitif alışkanlıklar geliştirirken bir sonraki iyi ana adım atmalıyız. Son on yıldır kişisel sloganım 'daha fazla evet demek' olmuştur ve bu hayatımı inanılmaz bir şekilde değiştirdi. Her 'evet' ile gelen bütün yararların, öğrenmenin ve tecrübelerin yanında yükselen teknolojik, dağılmış dünya içerisinde hiçbir şeyin insanlar olmadan gerçekleşmeyeceğini bilmek not edilmeye değer. İletişim kurma, esin kaynağı olma, yardım etme ve yardım alma ve başkaları ile paylaşma yeteneğimiz son günümüzde geçmişimize baktığımızda hayatımızın büyük ölçekte resmini çizecektir. Burda bulunduğumuz zamanı kendimiz ve çevremiz için değerlendirelim. Hayatı hatırlanabilir kılalım. Daha fazla 'evet' diyelim.