HABER

"Daha önce açılmış davalarda arabuluculuğa başvuru zorunlu değil"

Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rauf Karasu: - "Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk, sadece 1 Ocak 2019'dan itibaren açılan davalarda zorunlu olacak. Daha önce açılmış ve halen görülmekte olan davalarda arabuluculuğa başvuru zorunlu değil" - "Daha önce açılmış davalar devam edecek ama taraflar isterse bu davalarda da gönüllü olarak arabulucuya gidebilirler. Gitmek istediklerinde dava süreci durur. Taraflar arabulucu nezdinde anlaşırlarsa bu anlaşma nedeniyle dava da sona erecek" - "Bu davalarda alacaklı arabulucuya başvurmadan dava açmış ise Ticaret Mahkemesi davayı usulden reddedecek. Davası reddedilen alacaklı aynı zamanda dava masraflarını da ödemek zorunda kalacak"

MUHAMMED BOZTEPE - Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rauf Karasu, "Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk, sadece 1 Ocak 2019'dan itibaren açılan davalarda zorunlu olacak. Daha önce açılmış ve halen görülmekte olan davalarda arabuluculuğa başvuru zorunlu değil." dedi.

Karasu, alacak ve tazminata ilişkin ticari uyuşmazlıklarda dava şartı haline getirilen arabuluculuğun, 1 Ocak 2019'dan itibaren uygulanmaya başlanmasıyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, konusu "bir miktar paranın ödenmesi" olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının, dava şartı olduğunu söyledi.

Bu hükme göre, "bir miktar paranın ödenmesi" olan alacak ve tazminat talepleri için zorunlu arabuluculuğun öngörüldüğünü belirten Karasu, "Yeni kanuna göre bir uyuşmazlığın her iki tarafı da tüccar ve uyuşmazlık tarafların ticari işletmesiyle ilgili ise dava açmadan önce mutlaka arabulucuya başvurulmalıdır. Örneğin bir şirket başka bir şirkete mal satmış veya hizmet görmüş ancak alacağını alamamış ise dava açmadan önce arabulucuya başvurması zorunlu." diye konuştu.

Bazı hallerde tarafların tüccar olmasa bile arabulucuya başvurusunun zorunlu olduğunu ifade eden Karasu, şunları kaydetti:

"Özellikle uyuşmazlık Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiş bir husustan kaynaklanıyor ise arabulucuya başvurmak dava şartıdır. Örneğin kar hakkını alamayan bir şirket ortağı şirkete karşı dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorundadır. Yine bir kooperatif üyesi kooperatif yönetimine karşı tazminat davası açmadan önce arabulucuya başvurmalıdır. Bu davalarda alacaklı arabulucuya başvurmadan dava açmış ise Ticaret Mahkemesi davayı usulden reddedecek. Davası reddedilen alacaklı aynı zamanda dava masraflarını da ödemek zorunda kalacak."

- "Yılda 200 bin ticari uyuşmazlığın arabuluculara gelmesi bekleniyor"

Prof. Dr. Karasu, iş uyuşmazlıklarındaki arabuluculukta yakalanan başarının ticari uyuşmazlıklarda da yakalanmasının hedeflendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Türkiye'de zorunlu arabuluculuk ilk olarak 1 Ocak 2018'den itibaren işçi-işveren uyuşmazlıklarında uygulanmaya başlandı. 1 Aralık 2018 itibarıyla 321 bin zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldı. Bu uyuşmazlıkların yüzde 70'i dava açmaya gerek kalmadan arabulucular tarafından çözüldü. İş davalarında beklenenin çok üzerinde yakalanan bu başarı ticari davalarda da yakalanabilir. Yılda yaklaşık 200 bin ticari uyuşmazlığın arabulucuların önüne gelmesi bekleniyor. Ticari uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulma şartının getirilmesi çok yerinde oldu."

Türkiye'de davaların sonuçlanmasının uzun sürdüğü gibi aynı zamanda masraflı olduğuna işaret eden Rauf Karasu, arabuluculuk ile uyuşmazlıkların kısa süre içerisinde ve daha az masrafla sonuçlandığına dikkati çekti.

Karasu, "Özellikle ticari hayatta alacağınızı zamanında alamadığınızda siz de başkasına olan borcunuzu ödeyemiyorsunuz. Ticari işletmenizi işletemiyor duruma ve iflasın eşiğine gelebiliyorsunuz. Oysa arabuluculukta, arabulucu yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren 6 hafta içinde sonuçlandırır. Arabuluculukla yargının iş yükü azalacak ve uyuşmazlıklar her iki tarafın iradesine uygun şekilde sonuçlandırılacak." ifadelerini kullandı.

- Arabuluculuk süreci nasıl işleyecek?

Alacak veya tazminat talebinde bulunan kişinin adliyelerdeki arabuluculuk bürolarına başvuracağını aktaran Prof. Dr. Karasu, şu bilgiyi verdi:

"Alacaklı ve borçlu bir arabulucuyu seçme imkanına sahip olmakla birlikte genellikle taraflar arasında anlaşma sağlanamamaktadır. Bu durumda arabuluculuk büroları uyuşmazlığın çözümünde görev yapacak arabulucuyu sistem üzerinden otomatik olarak atayacak. Arabulucu uyuşmazlığı 6 hafta içinde olumlu veya olumsuz sonuçlandırmak zorundadır. Gerektiğinde bu süre 2 hafta daha uzatılabilir. Tarafların anlaşması halinde bu anlaşma mahkeme hükmü niteliğindedir. Bu nedenle aynı konuda bir daha dava açılamayacak. Taraflar anlaşamaz iseler alacaklı buna dair belgeyi dilekçesine ekleyerek dava açabilecek.

Taraflar anlaşamazsa arabulucunun iki saatlik ücreti hazineden karşılanacak. Anlaşma halinde taraflar arabulucunun ücretini tarifeye göre eşit ödeyecekler. Arabuluculuk sadece 01 Ocak 2019'dan itibaren açılan davalarda zorunlu olacak. Daha önce açılmış ve halen görülmekte olan davalarda arabuluculuğa başvuru zorunlu değil. Daha önce açılmış davalar devam edecek ama taraflar isterse bu davalarda da gönüllü olarak arabulucuya gidebilirler. Gitmek istediklerinde dava süreci durur. Taraflar arabulucu nezdinde anlaşırlarsa bu anlaşma nedeniyle dava da sona erecektir. Anlaşamama halinde dava kaldığı yerden devam eder."

En Çok Aranan Haberler