Dâhilerle yarışalım

Çocuklar, tarihi şahsiyetler ve büyük dâhilerin ünlü cevapları yerine farklı cevaplar üretip veya onlara cevap verdiler.

Öyle ki bazı cevaplar orijinal cevaplarla yarışacak veya onlardan daha güzel olacak şekildeydi.

Çocuklar Mimar Sinan’ın yerine cevap vermek için düşünmeye veya onların cevaplarına karşı yeni cevaplar ürettiler.

Çocuklar, bu uygulamanın en güzel bilgisayar oyunundan daha etkileyici, en eğlenceli televizyon programından daha eğlenceli olduğunu ifade ettiler,

Eğitimci-Yazar Ahmet Maraşlı, bu uygulamada oyun, eğlence, düşünce ve hız hepsi var. Üretilen cevaplar ve yapılan çıkarımların, düşünce ve yorumun büyük önem kazandığını, çocukların derslerini ve sınavlarını ne kadar çok etkilediğini de göreceksiniz dedi.

UYGULAMALI DERS (ORİJİNALİTE)

Mimar Sinan’ı kıskanan bazı mimarlar, onu zaman zaman Padişah Kanuni Sultan Süleyman’a çekiştirmeye ve “Onun yaptıklarını biz de yapardık!”demeye başlamışlar.

Vaziyeti anlayan hükümdar, bir gün Mimar Sinan da dâhil hepsini huzurunda toplamış ve Sinan’ı çekiştiren mimarların önüne birkaç tane küçük bilye koyarak onlardan, bu bilyeleri üst üste koymalarını istemiş.

Fakat bilyeler hiç üst üste durur mu? Hiçbiri yapamamış. Çaresiz kalmışlar. Bunun üzerine padişah Mimar Sinan’a dönmüş ve:

—Şimdi sen yap bakalım Sinan! Demiş.

Soru: Mimar Sinan’a sorulan bu soru size sorulsaydı ne yapardınız? Biraz düşünün. Kim bilir, belki sizin çözümünüz Mimar Sinan’ın çözümü gibi, hatta belki ondan çok daha güçlü olabilir.

Mimar Sinan’ın cevabı yerine verilen bazı alternatif cevaplar:

1-Bir silindirin içine üst üste koyardım.

2-Bir sakız, bir bilye koyarak üst üste dizerdim.

3-Küçük bir kuyu açar, bilyeleri üst üste koyardım.

ORİJİNAL CEVAP:

Koca Mimar, hemen parmağındaki yüzüğü çıkarıp yere koymuş, üstüne de bir bilye koymuş. Bir yüzük, bir bilye daha, bir yüzük, bir bilye daha… Bilyeler üst üste konmuş.

Kıskanç mimarlar hemen itiraz etmişler:

-Aaa! Bunu biz de yapardık sultanım.

O zaman sultan, onlara hak ettikleri cevabı vermiş:

—Daha önce yapsaydınız ya! O orijinalini yapar, siz taklitlerini yaparsınız…

Vurgu:

Kaç öyle mimar, bir tane Mimar Sinan eder dersiniz?

Cevap: Yüzlerce, binlerce öyle mimar da olsa elbette bir tane Mimar Sinan bile etmez!

Peki, kaç taklit bir orijinalin yerini tutar?

Cevap: Kaç tane olursa olsun, taklitler elbette asla orijinalin yerini tutamaz!

Öyleyse, eğer mimar olmak istiyorsanız, binlerce öyle mimar gibi mimar olmak yerine; bir tane, orijinale talip, Mimar Sinan gibi bir mimar olun, olmaya çalışın! Doktorsa öyle bir doktor, avukatsa öyle bir avukat, bilim adamıysa öyle bir bilim adamı, devlet adamıysa öyle bir devlet adamı olun! Sevdiğiniz, yöneldiğiniz alan hangisiyse, o alanda “öyle” olmaya çalışın!