Şehir, Atlantik Okyanusuna çıkıntılı olan küçük ve sivri Cap-Vert yarımadasında kurulu. Yaklaşık 2.5 milyon insanın yaşadığı şehir Afrika anakarasının en batısında. Eğer haritaya bakarsanız, Senegal'in, Sahra kumlarının, giderek yeşile dönmeye başladığı bir noktada kurulu olduğunu görürsünüz. Ünlü Paris- Dakar rallisinin bitişi olmasıyla kanıtladığı gibi Dakar kendisini, daha kumlu bölgede kesin olarak konumlandırmış. Ayrıca camiiler, çarşılar, katedral ve plajlar oldukça göz alıcı. Dakar'da göz atmak isteyeceğiniz iki önemli şey var. Birincisi, kesinlikle devasa Afrika Rönesans Anıtı. Bu anıt, Avrupalı güçlerin kıta sömürüsünün bitişine ve köleliğin sonuna ithaf edilmiş. Kuzey Korelilerin yaptırdığı anıtın, Stalinist tarzı olduğundan dolayı tartışma yaratmış. Tuhaf ama yine de ilginç. Diğer şey ise, hemen kıyı kenarında bulunan ve UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine konulan küçük Goree Adası. (IIe de Goree). Ada, sömürge mimarisine ve Köleler Evi Müzesi'ne (House of Slaves Museum) ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Senegal ve Dakar'ın insanları, arkadaş canlısı olsalar da, siz yine de buradayken kişisel eşyalarınıza, bavullarınıza göz kulak olun ve dolandırmalara karşı tetikte olun.