Ahmet Özal, “Babamın naaşı yıkanırken Bedrettin Dalan orada. Suikast sırasında da daha ateş edilmeden önce Bedrettin Dalan yere yatmış. Bu da ilginç” dedi. Bedrettin Dalan da avukatı aracılığıyla yurt dışından gönderdiği mektupla Ahmet Özal’a cevap verdi.
Bedrettin Dalan mektubunda şunları yazdı:
“Rahmetli Özal ile siyaseten yollarımız ayrı düşse de; geçmişten beri birbirimize olan karşılıklı sevgi ve saygımızın bazılarını kıskandıracak derecede olduğu herkesin malumuydu. Türk örf ve adetlerinde “düğünde ve ölümde küslük olmaz”. Rahmetli Özal vefat ettiğinde Köşk'e ilk koşanlardan biri de bendim. Orada bir süre Semra Hanım ile görüştüm. Daha sonra rahmetlinin yıkanmasına refakat etmek için oğlu Ahmet Özal ve kardeşlerinden biri ile hastaneye birlikte geçtik. Rahmetlinin yıkanması esnasında gasilhanede bulunarak insani şekilde rahmetliye son vazifemi yerine getirdim. Semra Hanım, Özal’ın ölümünden kısa bir süre önce kendisine “Bedri’ yi çok özledim bizi barıştır” dediğini bana aktardı. Onun ölümünden en çok üzüntü duyan kişilerden biri de şüphesiz benim. Şahsım ve Rahmetli Özal üzerinden spekülasyon yapılmasına son verilmesini, en yakınlarının dahi eğer kendisini seviyorlarsa, merhumu mezarında rahat bırakmalarını temenni ederim.”