Ankara - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ekonomide yaşanan gelişmelerin bir dalgalanma niteliğinde olmadığının ortaya çıktığını savunarak, Türkiye'de "mini bir krizin" söz konusu olduğunu söyledi.
Partisinin grup toplantısında konuşmasına başlarken, Ankara Büyükşehir Belediyesine Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi üzerinde tasarruf yetkisi verilmesini öngören yasaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Bu araziyi bir rant, yapılanma alanı haline dönüştürmek isteyenler karşısında bütün yetkilerimizi kullanarak
görevimizi yapacağız" diye konuştu.
CHP lideri Baykal, ekonomide bir süreden beri yaşanan sıkıntının "dalgalanma" olarak değerlendirilerek yumuşatılmaya çalışıldığını söyledi. Yaşananların bir dalgalanmanın ötesinde olduğunun ortaya çıktığını öne süren Baykal, şunları kaydetti:
"Türkiye'de bir mini kriz söz konusudur. Tam bir kriz değil ama bir uyarı olarak anlaşılması gereken, gidişatın iyi olmadığını gösteren bir mini kriz tablosuyla karşı karşıyayız. Dolar ve avro'da birden bire yüzde 20'nin üzerinde kur artışı ortaya çıkmıştır. Bunun ineceği beklentisi vardı ama öyle olmadı. Merkez Bankası, bir
toplantıyla gerekli tedbir alınacağını açıkladığı halde kur inmedi."
Uygulanan ekonomi politikasının enflasyon hedeflerine göre programlandığına dikkati çeken Baykal, Mayıs ayı itibariyle enflasyon oranının yüzde 9.86 olarak açıklandığını, bu durumda yapılan programın uygulanabilir olmaktan çıktığını ileri sürdü. Geride bırakılan dönemin Türkiye'yi kurda tekrar 2003 noktasına taşıdığını ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hükümet işbaşına geldiği zaman kendinden önce çok ciddi, acı tedbirler alarak ekonomide toparlanmaya yönelmiş olan bir hükümetin mirasını devraldı. Bunlar hazır yediler. Geçmiş hükümetin yaptıklarını hazır yediler, dünya ekonomik konjonktürünün meyvalarını derdiler. Sonunda ne oldu? Baktığınız zaman 130 milyar dolar ek borç, rekor düzeyde işsizlik. Ama birileri meyvayı toplamıştır. Türkiye'nin izlediği politikadan dolayı birileri çok kazanmıştır. Türkiye'ye borç para verenler çok kazanmıştır. 'Sıcak para' diye ekonomiye girip karşılığında muazzam kazançları yurt dışına kadar çıkaranlar çok kazanmışlardır."
Hükümetin, ekonominin yanılıra siyasi bakımdan da Türkiye'ye bir risk getirdiği gerçeğinin artık herkes tarafından anlaşılmaya başlandığını savunan Baykal, şunları söyledi:
"Bu iktidarın Türkiye için bir siyasi gerilim noktası olmaktan bir an önce çıkması lazımdır. Bu hükümet bir siyasi gerilim noktası olmaktan çıkamazsa, alacağı ekonomik ve mali önlemlerle Türkiye ekonomisinin toparlanması maalesef mümkün olamaz."
Geride bırakılan dönemde "Bir talan ekonomisinin işlemekte olduğunu çok somut olarak ortaya koyan olaylar yaşandığını" savunan Baykal, TEKEL'in içki bölümünün satışını örnek gösterdi. Baykal, 299 milyon dolara satılan TEKEL'in içki bölümünün alan şirket tarafından geçtiğimiz günlerde 900 milyon dolara bir yabancı şirkete satıldığını anımsattı.