KAYSERİ (İHA) - Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Almanya ziyaretinin iki ülke için olumlu geçtiğini ifade ederken, kendilerinin AB'ye katılım sürecinin sağlıklı bir şekilde çalışmasını önemsediklerini ve Almanya tarafından bu sürecin tıkanmasının söz konusu olmadığını söyledi.
Önceki akşam Melikgazi İlçe Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç'ın kızının nikah törenine katılan Dışişleri Bakanı ve Bakanı Abdullah Gül, sabah kahvaltısı öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. İlk olarak Almanya temaslarını değerlendiren Bakan Gül, Almanya ziyaretinin iki ülke açısından da iyi geçtiğini söyledi. Bakan Gül, "Almanya koalisyon üyesi siyasilerle görüşmelerim oldu. Benimle görüşme yaptıktan sonra gittiler koalisyon hükümeti protokolünü imzaladılar. Yeni bir hükümet var, büyük bir ittifak kuruldu Almanya'da. Bu Almanya'nın 2. Dünya Harbi'nden sonraki siyasi tarihindeki ilklerden. Herkes bu büyük koalisyon nasıl olacak onu merak ediyor. Zaten kuruluşu da kolay olmadı. Başarılı olmalarını bekliyoruz. Almanya'nın başarısı bizim de başarımızdır. Çünkü orada 3 milyon Türk var. Avrupa'nın da başarısı olacak bu. Bizim de işlerimiz kolaylaşacak o bakımdan bu çok önemli" dedi.
Almanya - Türkiye ilişkilerinin çok özel ilişkiler olduğuna dikkat çeken Bakan Gül, "Çünkü orada 3 milyon nüfusumuz var ise 1 milyonu Alman vatandaşı. Artık Almanya onların birinci vatanı haline dönüştü ise orada, çok büyük işler yapıyorlarsa, ciroları milyonlarca euroya ulaştı ise çok önemlidir bunlar. Almanya ile Türkiye'nin geçen yılki ticareti 21 milyar dolar. Bunlar büyük rakamlar. Geçen sene Almanya'dan Türkiye'ye 4 milyon turist geldi. Bu sene 5 milyona ulaşmıştır. Hiçbir hükümet, Almanya'da bunları gözardı edemez. Dolayısıyla ilişkilere çok önem veriyorlar. Türkiye ile ilgili yazdığı paragraflarda bunun altını özellikle çiziyorlar. Çoğulcu olduğu için farklı farklı düşünceleri olabilir Avrupa Birliği ile ilgili. Farklı farklı görüşleri olabilir partilerin. Tabii ki bu koalisyon hükümeti sosyal demokratların, Hıristiyan demokrat partilerin beraber kurduğu bir koalisyon hükümeti. Burada mutabakat yaşıyor" diye konuştu.
Avrupa'da AB ile ilgili alınmış kararların hepsinin yürürlükte olduğunu da vurgulayan Bakan Gül, "Bunların hepsi kendi süreci içerisinde devam edecektir. Zaten Türkiye'nin performansı her şeyi ortaya koyacaktır. Alınabilecek bir karar yoktur. 3 Ekim kararıyla Türkiye katılım sürecine başlamıştır. Bu sürecin tıkanması söz konusu değildir Almanya tarafından. Bu sürecin işlemesi için herkes elinden gelen katkıyı sağlayacaktır. Türkiye katılım sürecini bitirip, müzakere sürecini bitirip, ondan sonra katılım söz konusu olduğu anda, bu konular o zaman oturup konuşulacaktır. Biz zaten Türk halkına soracağız ne düşünüyorsunuz diye. O zamanki yöneticiler belki Norveç gibi ben hazırım ama gireyim girmeyim diye tereddüt edecektir. Belki bazı AB ülkeleri farklı karar verecektir. AB nasıl olacak, bunlar ayrı. Önemli olan bu sürecin sağlıklı bir şekilde çalışması, katılım sürecin de Türkiye'nin transformasyonudur. Türkiye'nin standartlarının Avrupa standartlarına ulamasıdır. Zaten AB de, bunun sebeple bizim için önemlidir. Sadece AB'ye katılım demek çok da anlam ifade etmez. Hepimizin hayat standardı bu şekilde olacaktır. O açıdan biz stratejimizi, istikametimizi hiç şaşırmadan devam ettireceğiz. Almanya da bu konuda bir tereddüt söz konusu değil. Bunları da konuştuk. Gayet iyi ziyaret oldu" şeklinde konuştu.
ABD'nin Roj TV konusunda gösterdiği tepkiyi de değerlendiren Gül, "Doğru tepki. Tabii ki bir o değil. Bütün Avrupa ülkeleri bu görüşte. PKK terör örgütü Amerika'nın da Danimarka'nın da terör listesinde. Roj TV, onun sesi olanlardan birisi. Tabi ki ona müsaade etmemek gerekiyor. Bazen kanunların boşluğundan hareket ederek, basın hürriyeti istismar ediliyor. Burada dikkatli olmak gerekiyor tabi ki. Bazen ülkelerin hukuku, hemen ertesi gün televizyonları kapatmaya müsaade etmeyebilir. Bizde de böyle nitekim. Bununla ilgili tedbirleri biran önce almak gerekiyor. Bu konuda bizim Danimarka ile görüşmelerimiz de tartışmalarımız da bu yönde" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın Danimarka'da Roj TV'ye gösterdiğin tepkinin olumlu olduğunu da söyleyen Bakan Gül, "Bu konunun ciddiyetini ortaya çıkartmak oldu. Sayın Başbakan eğer orada basın toplantısı yapmış olsaydı, TV kanallarında, gazete manşetlerinden terör örgütünün bulunduğu yerde Türk Başbakanı beraber oldu diye manşet çıkacaktı. Bunu herkesin iyi bilmesi gerekiyor. Danimarka'nın da iyi bilmesi gerekir. Danimarka, basın hürriyetinin istismar edildiğini görmüştür umarım. Onlar da bir şey yapmak için uğraşıyorlardır umarım" dedi.