Adalet Bakanlığı'nca iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme yapılması konularında çıkartılan yönetmelikle ilgili davayı İstanbul Barosu açtı.
İlk karar Danıştay 10. Dairesi’nden geldi. Daire Adalet Bakanlığı’nın soruşturmaları doğrudan etikileyebilecek soruşturma yöntemleriyle ilgili düzenleme yapmasının hukuka aykırı olduğuna karar verdi ve birçok maddesini iptal etti.
Bakanlığın itirazını değerlendiren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu da benzer bir karar imza atarak yönetmeliğin bazı hükümlerinin hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Kararda, idarenin, yargılama faaliyeti içinde kalan usul konusunda düzenleme yapamayacağı, bu düzenlemelerin yasayla yapılması gerektiği ifade edildi. Aksi düşünce yetki gaspıdır ifadesine yer verildi.
İptali kararlaştırılan, düzenlemelerin başında iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi talebi geliyor.
Danıştay tarafından iptal edilen bir diğer düzenleme ise avukatlarla ilgili, avukatların bürosu, konutu ve evindeki telefonların da 'suç şüphelisi' olduğu gerekçesiyle dinlenmesine olanak sağlayan düzenleme de iptal edildi.
Danıştay ayrıca teknik takip sırasında soruşturmayla ilgisi olmayan kişilerle ilgili delillerin muhafaza edilmesini de hukuka aykırı buldu.
Soruşturma aşamasında kullanılan ajanların çalışma ilkelerine ilişkin düzenleme ve bunlarla ilgili tüm bilgilerin kolluk biriminde saklanması da iptal edilen maddeler arasında.
İstanbu Barosu tarafından sadece bu maddelerin iptali istemişti. Ancak Danıştay’ın “bakanlık yargısal faliyetlerde yönetmelikle düzenleme yapamaz” yorumu dayanak gösterilerek düzenlemenin tümünün iptali gündeme gelebilecek.