ANKARA (İHA) - Danıştay 2. Dairesi ve Cumhuriyet Gazetesi'ne düzenlenen saldırılarla ilgili olarak açılan davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, Danıştay saldırısının tetikçisi tutuklu sanık avukat Alparslan Arslan ile diğer tutuklu sanıklar avukat Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin Irşi, Erhan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre, sanık avukatları, müdahil Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay avukatları ve bir grup Danıştay üyesi katıldı. Sabah görülmesi gereken dava cezaevi aracının arızalanarak gelmemesi sebebiyle öğleden sonra yapıldı. Duruşmada Arslan'ın avukatı Ahmet Doğan esas hakkındaki savunmasını yaptı.
Doğan, müvekkilinin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 309. maddesinde yer alan anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek için örgüt kurmak ve yönetmek suçlamalarını kabul etmedi. Arslan'ın hazırlık soruşturmasında verdiği ifadesinde 'Devlet benim devletim, millet benim milletim, bayrak benim bayrağım' dediğini belirten Doğan, Arslan'ın bu sözlerinden TCK'nın 309. maddesindeki suçu işlemediğini savundu. Müvekkili ile ilgili örgüt suçlamasını da kabul etmeyen Doğan, sanıkların birçoğunun birbirlerini tanımadıklarını ve örgüt evi olarak denilen yeri bilmediklerini ileri sürdü. Arslan'ın hedefinin Danıştay 2. Daire Başkanı Mustafa Birden'i öldürmek olduğunu söyleyen Doğan, müvekkilinin bu konuda verdiği ifadelerden bunun açık olduğunu kaydetti. Doğan, müvekkilinin diğer üyeleri öldürmek gibi bir kastının olmadığını savundu.
Cumhuriyet Gazetesine yapılan bombalama olayları ile ilgili ise Doğan, olayda suçun oluşmadığını ileri sürdü. Arslan'ın cana kastı olmadığını belirten Doğan, "Danıştay'a giren Cumhuriyet Gazetesi'ne de girerdi" dedi.
Arslan hakkında akıl sağlının yerinde olduğuna ilişkin raporu kabul etmeyen Doğan, raporun alelacele verildiğini, hatta müvekkilinin olduğundan fazla akıllı gösterildiğini savundu. Doğan, müvekkili hakkında TCK'nın 34/1 maddesinde yer alan geçici bir madde kullanılması durumunda cezai ehliyetinin olmadığına dair hükmün uygulanmasını talep etti. Duruşmada esas hakkında savunma yapması için söz verilen tetikçi Arslan'ın, "Avukatımın savunmasına katılmıyorum. Bir şey söylemeyeceğim" sözleri herkesi şaşırttı.
Arslan'ın bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, avukat Doğan'a dönerek, "Sizin artık davadan çekilmeniz gerekiyor" dedi. Bunun üzerine Doğan, "Ben doğru savunma yaptım. Çekilmeyi kabul etmiyorum" dedi. Duruşmada söz alan sanık Osman Yıldırım, tetikçi Arslan ile 3 yıl önce İstanbul'da o dönemin DYP İl Başkanı aracığıyla tanıştıklarını ve kendisini tanıdığında vatanını, milletini seven bir insan olduğunu söyledi. Yıldırım, "Ben böyle vatanını, milletini seven insan görmedim. Kendisi
çok değişti. Önceki Alparslan Aslan değil. Soru soruyoruz sadece kafasını sallıyor" dedi.
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Duruşmada söz alan diğer sanıkların avukatları ise esas hakkında yaptıkları savunmalarında beraat ve tahliye talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, tutukluları zamanında getirmeyen cezaevi görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve karar için dosyanın incelemeye alındığını belirterek duruşmayı 22 Haziran 2007 tarihine erteledi. Duruşma sonrası gazetecilere açıklama yapan Doğan, müvekkilinin akli dengesinin yerinde olmadığını ancak Arslan'ın bunu kabul etmediğini söyledi.
Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci esas hakkındaki mütalaasında Alparslan Aslan hakkında 'anayasal düzeni yıkmak için silahlı örgüt kurmak, adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ayrıca patlayıcı madde kullanmak ve azmettirmek, kamu malına zarar vermek ve ruhsatsız silah bulundurmaktan ise 72 yıla kadar hapis cezası istemişti. Sanıklar Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu için anayasal düzeni yıkmak için suç örgütü kurmak ve yönetmek, adam öldürmek ve öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteyen Savcı Demirci, sanıklar Salih Kunter ve Aykut Metin Şükre hakkında kurulan silahlı örgüte üye olmak suçlarından 10 yıla kadar hapis cezası, sanık Süleyman Esen hakkında ise silahlı örgüte üye olmak ve patlayıcı medde bulundurmak ruhsatsız silah bulundurmak suçlarından 22 yıla kadar hapis cezası istemişti. Sanık Tekin Irşi hakkında silahlı örgüt üye olmak, patlayıcı madde bulundurmak atmak suçlarından 75 yıla kadar hapis cezası talep eden Savcı Demirci, sanık Ayhan Parlak hakkında ise yeterli delil bulunamadığından beraat talebinde bulunmuştu.