İSTANBUL (İHA) - Danıştay'a yönelik silahlı saldırının "kilit ismi" olduğu öne sürülen ve arkadaşının Beykoz'daki evinde intihar girişiminde bulunan Muzaffer Tekin, tedavi gördüğü Kadıköy Acıbadem Hastanesi'nde gözaltına alınarak soruşturma kapsamında Ankara'ya götürüldü.
Danıştay'a yönelik saldırıyla ilgili ifadesine başvurulabileceği belirtilen Muzaffer Tekin, intihar girişiminde bulunarak, kendini kalbinin hemen altından yaralamıştı. 1980'li yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) atılan Tekin, akşam saatlerinde tedavi gördüğü Kadıköy Acıbadem Hastanesi'nden çıkarılarak polis tarafından gözaltına alındı.
Güvenlik gerekçesiyle hastanenin otopark girişinden çıkarılan Tekin, polis aracıyla Sabiha Gökçen Havalimanı'na götürüldü.
Tekin'in soruşturma kapsamında Ankara'ya götürüldüğü öğrenildi.
Danıştay'a yönelik silahlı saldırıyla ilgili soruşturmada "kilit isim" olarak nitelendirilen Muzaffer Tekin'in intihara teşebbüs etmesi ile ilgili gözaltına alınan ve sabah saatlerinde Beykoz Adliyesi'ne getirilen 3 kişi, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Serbest bırakılan şahıslardan 2'si, soruşturma kapsamında ifadeleri alınmak üzere Ankara'ya götürüldü.
Muzaffer Tekin'in intihar girişiminden sonra yaralı halde bulunduğu evin sahibi Mahmut Öztürk ile birlikte Zekeriya Öztürk ve Musa Çakmak isimli şahıslar, ifadeleri alınmak üzere sabah saatlerinde Beykoz Adliyesi'ne getirilmişti. Yaklaşık 5 saat boyunca Beykoz Adliyesi'nde kalan ve savcı Fehim Terzioğlu tarafından "Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlama" iddiasıyla sorgulanan Mahmut Öztürk, Zekeriya Öztürk ve Musa Çakmak, sorgularının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Zanlılardan Musa Çakmak adliyeden serbest kalırken, Mahmut Öztürk ve Zekeriya Öztürk, sabahın erken saatlerinden itibaren adliyede bekleyen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince apar topar adliyeden çıkarıldı. Bir minibüse bindirilen 2 kişi, Ankara'ya gönderildi. Zanlıların Danıştay'a yönelik saldırıyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na ifade vereceği öğrenildi.
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Mahmut Öztürk'ün avukatı Serdal Bican, "Müvekkilim Mahmut Öztürk, Muzaffer Tekin'le askerlik yıllarından tanışıyor. Mahmut Öztürk, Muzaffer Tekin'in kıta çavuşuymuş. Onun tavsiyesi üzerine astsubay olmuş. Olay gününden 1 gece önce Muzaffer Tekin, Mahmut Öztürk'ü aramış, moralinin çok bozuk olduğunu ve kendisine gelmek istediğini söylemiş. Bunun üzerine Mahmut Öztürk, Muzaffer Tekin'i misafir etmiş. Sabah Mahmut Öztürk kahvaltılık almak için dışarı çıkmış, döndüğünde Muzaffer Tekin'i kanlar içinde bulmuş. İlk yardımı biliyor. Hemen atletini çıkarıp Tekin'e tampon yapmış, kanı durmuş ve hastaneye götürmüş. Zaten Muzaffer Tekin mektup bırakmış. Mektubunda intiharından kimsenin sorumlu olmadığını belirtmiş. Mahmut Öztürk, Muzaffer Tekin'le konuşmuş. Neden böyle yaptığını sormuş. Muzaffer Tekin 'Bana komplo düzenlediler. Benim oğlum üniversitede okuyor. Kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı. Onun için ölmek istedim' demiş. Mahmut Öztürk, Muzaffer Tekin'in böyle bir şeye karıştığını bilmiyormuş. Mahmut Öztürk, Zekeriya Öztürk'ü aramış, başına gelenleri anlatmış ve yardım istemiş. Polis bu yüzden Zekeriya Öztürk'ü gözaltına almış. Musa Çakmak'ın gazeteci arkadaşları var. Muzaffer Tekin basın açıklaması yapmak istediğini söylemiş ve Musa Çakmak'tan yardım istemiş. Musa Çakmak da onunla bu konuyu konuşmak için geldiğinde polis tarafından hastanede gözaltına alınmış. Mahmut Öztürk'ün olayla hiçbir ilgisi yok. Olsa tedirgin olurdu. Hareketleri şüpheli olurdu. Oysa çok rahat. Onun suçsuz olduğuna kesinlikle inanıyorum" dedi.